27 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.455
EURO34.829
ALTIN2438.6
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Kiraz…Okuyun biraz!

Aslında Kiraz diyerek okumanızı önermek istemedim, gün boyu olanak buldukça okumanızı anımsatmaya çalıştım.

Kiraz’a gelince; geçen yıl ile bugün arasında enflasyon oranı, halkın alım gücü ve tüketim ürünlerinin fiyatlarını anımsatmak istedim.

Çiftçinin ürünü elde edebilmek için geçen yılki girdi fiyatları ile bu yılki fiyatlar yerinde mi kaldı?

Bundan bir iki ay öncesinde sebze ve meyve fiyatları cep yakıyordu, hatta iktidar belli semtlerde araçlarla ucuz sebze –meyve satışına başlamıştı.

Domatesin fiyatı 7, biberin fiyatı 13, portakal 5, salatalık 5 Tl gibi fiyatlardan satılmaya başlanmıştı.

Pazara ve manava gidemez haldeki vatandaş tepki gösterirken, iktidar sebze ve meyvedeki bu artışları; “Dış güçler ile Hal mafyasına” bağlıyordu.

Bugünlere geliyoruz, karpuzun kilosu 1 Tl’ye düştü. Kirazın kilosu 5 Tl. Domates 1,5 Tl. sizin anlayacağınız çiftçinin ürünleri geçtiğimiz yılki fiyatlardan satışa sunuluyor.

Kiraz ilk çıktığı günlerde 8 Tl’den tüketime sunuldu, 10 gün sorasında ise 5 Tl’ye düştü. Bahçe ilçesinin kirazı önce pazara çıkardı, Hasanbeyli kirazı pazara ininceye kadar 7-8 Tl’den satılırdı. Bu yıl Hasanbeyli kirazı henüz pazara inmeden fiyatı 5 Tl’ye düşüverdi. Daha bunun diğer ilçelerden gelecek olanlarını da düşündüğümüzde bu yıl ucuz kiraza doyacağız demektir.

Karpuzda öyle, daha Ceyhan karpuzu pazara çıkmadan kilosu 1 Tl olduğuna göre, Temmuz ayında karpuzun kilosunu 50 kuruştan alabiliriz.

Tüketici vatandaş olarak sebze ve meyvedeki ucuz fiyata seviniyoruz. Bir tüketici olarak elimi yüreğimin üzerine koyup, emeğe saygı duyma koşulu ile vicdanımı yokladığımda, geçtiğimiz yılki fiyattan sebze ve meyve alırken üreticiyi düşünüyorum.

Kilosu 5 Tl’den kirazı, 1 Tl’den karpuzu alırken, üreticinin maliyetini, tarlaya tohumun atılabilmesi, atılması, yetiştirilmesi, toplanması, bakımı, pazara getirilmesi ve benzeri olaylarda yaşanan maddi giderleri hesap ediyorum.

Elbette halkımızın ucuz sebze ve meyve almasından yanayım, ama bu ürünlerin ortaya çıkabilmesi için yapılan giderleri hesapladığımda, üreticimiz zararına çalışıyor ve borçlarını ödemek yerine, borcunu borçla kapatma yoluna gideceğe benziyor.

Hani o haberlere konu olan Bin liralık Ejder meyvesi var ya, bir kilo Ejder meyvesi için Bin lira verenler, Ceyhan’ın karpuzundan aynı fiyata kaç kamyon karpuz, veya Hasanbeyli’nin kirazından kaç ton kiraz alırlardı diye hesap ediyorum.

Emeğe saygı duyarken, sadece kendinizi değil, karşınızdakini de düşünmeniz gerekir. Bir şey satarken kendi ekonomik gelirinizi düşündüğünüz kadar, satın alırken de aldığınız ürünün değerini ve verilen emeğin karşılığı olup olmadığını da düşünmeniz gerekir.

İnsanın insana ve insan emeğine verdiği değer, bir diğer adı ile kul hakkını düşünerek alış-veriş yaptığımız zaman dürüst ve sağlıklı barış içerisinde yaşayabiliriz.

Bir ürünü değerinin kat kat üzerinde tüketime sunmak, bu satıştan elde edilen gelirle sevinmek yerine, değerinde satarak akşam başınızı yastığa koyduğunuzda huzur içerisinde uyuyabilmek önemlidir.

Değerinin çok üzerinde satış yapmayı ticaret olarak değerlendirebilirsiniz, ama “ mevsim sonu satışlar” adı ile 500 Tl’lik ürünü 210 Tl’ye düşürerek satmaya kalkıyorsanız, buradaki “kul hakkı” bence çok önemlidir. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar