25 Nisan, 2024, Perşembe
DOLAR32.5242
EURO34.9846
ALTIN2433.4
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Keşke Oku’yabilseniz!..

Yemek yemek, önünüzdeki tüm ekmekleri bitirmek yerine, tabaklardaki diğer yiyeceklerin de tadına bakmak olmalı.

Okumak, size öneriler kitapları değil; merak edip para ile satın aldığınız kitapları okumak olmalı.

Sevmek, birilerinin güzelliğinden hoşlandığınız veya çıkarlarınız için yardımcı olduğu için değil, ona değer verdiğiniz için olmalı.

Evlenmek, evlendi desinler diye değil; yaşamınızın bundan sonrasını mutlu, huzurlu, anlaşabilecek şekilde sürdürebilmek adına anlaşabildiğiniz biriyle olmalı.

Örneklerimi azaltarak; 26 temmuz 2017 tarihli bu sütunlarda yazdığım, “Sansür ve Basın” başlıklı yazımı anımsatmak istiyorum.

O günkü yazımda; “Basından sansürün kaldırılışının  109. yıldönümü (24 Temmuz) dolayısı ile Türkiye’mizdeki yaygın (ulusal) basını incelediğimi, basında sansürünün kaldırılışın yıldönümü ile ilgili  gazetelerin birinci sayfasında haberler göremediğimi, sadece üç-dört gazetede gördüğüm haber başlıklarını okurlarımla paylaşmıştım. 

Günlük yayınlanan, İstanbul’dan dalgalanarak ülkemin dört bir köşesine dağıtılan (yaygın basın) isimlerini ve birinci sayfalarına taşıdıkları önemli haberleri de belirtmiştim.

Bir meslek grubu, kendi mesleği ile ilgili önemli bir haberi, üstelik “basında sansürün kaldırılması” gibi 109. yıldönümü ile ilgili haberi neden gazetesinin birinci sayfasına taşımazdı? Birileri böyle bir haberin yapılmaması için “emir mi  vermişti?” Diye düşündüm. 

Benim düşünmem bir sorunu çözümlemiyor, insanlar okumuyorlarsa, düşündüklerini rahatça anlatamıyorlarsa ortada bir sorun olduğunu algılamak gerekiyor!

Korkusuz gazetesi’nin köşe yazarı Ümit Zileli, 2 Ağustos 2017 günkü yazısında; “ Bir müridin Ali Cengiz oyunları” başlıklı yazı yayınladı. Türkiye gazetesinin operasyonel haberlerini köşesinde işleyen (Ümit Zileli, “Yeni darbeyi ulusalcılar yapabilir” manşetine değinerek), Sözcü yazarı Soner Yalçın’ın konu ile ilgili yazdıklarını da köşesine taşıdı. Sözkonusu haberin altında ise “eski” İstihbaratçı asker Nuri Elibol imzası bulunuyordu. 
Ümit Zileli’nin yazısı bir anda TGRT’deki işine yansıdı.  Cem Küçük ile birlikte TGRT Haber’de “Karşı karşıya” adlı program yapan Ümit Zileli’nin köşe yazısı nedeniyle kanal yetkilileri tarafından aranması olayını öğreniyoruz. 

Gazeteci Zileli’den istenilen; “Cemaate saygım var, ben sadece Nuri Elibol’u eleştirdim” diye açıklama yapılması istendi. 

Zileli ise; “Yazdıklarımın arkasındayım karışamazsınız!”diye tepki göstererek; TGRT’deki görevinden istifa ettiğini söyledi.

Ümit Zileli’nin istifasının ardından, bundan sonraki programı Zileli’nin yerine Nuri Elibol’un  getirildiği öğrenildi.

Habertürk yazarı Fatih Altaylı’nın çıkışları dikkatimi çekti. Bir dönem “zaman” gazetesinde genel yayın yönetmenliği yapan, Star gazetesi yazarlarından Hüseyin Gülerce’nin  arşivi üzerine yazılanlar dikkatimi çekti.

Gazeteci Fatih Altaylı’nın köşesindeki iddiaları, ilginç ve düşündürücü. “28 aralık 2011 günkü”köşe yazısında Hüseyin Gülerce; “MİT’e bir operasyon yapılmalıdır. Başbakanlık’a bağlı MİT’te bir soruşturma başlatılmalıdır”diye yazıyor. Ardından 30 Aralık günü yine,  “MİT hakkında derhal bir soruşturma başlatılmalı” diye yazmasının ardından 38 gün sonra ise operasyon yapılıyor.

Bazı gazeteciler “özgür” bazıları ise yazdıkları için işlerinden istifa ediyorlar! 

Gün olacak; Hak ettiğimiz  adaleti yaşayalım diye düşünüyoruz.! 

Benim bilip anladığıma göre; kul “Allah’a karşı sorumludur, birde yaşadığı ülkedeki yasalara karşı!”

Yaşadığım ülkede çalıştığımız mesleğimizi yaparken; “Özgür müyüz!?” bunu sorgulayan kaç meslektaşımızın olduğunu merak ediyorum! Mutlu günler dileklerimle…
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar