16 Nisan, 2024, Salı
DOLAR32.454
EURO34.4905
ALTIN2473.0
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Kendini bilmek ya da olabilmek!

Yaşadığı gibi konuşmayanlar, konuştuğu gibi yaşamayanlar veya felsefe olarak çevresindeki kişilere anlattıkları olaylardan haberdar bile olmayanların  “inandırıcılıklarının” ilgi görür hale geldiği bir süreçten geçiyoruz.

Ülkemizde ne zaman; ‘Din ile Devlet işleri’ birbiri ile  karıştırılıp uygulamaya konuldu, işte o zamandan bu yana; sosyal yaşamdan tutun da ekonomik, kültürel, siyasal ve dinsel anlamda olumsuz olaylara tanık olmaya başladık.

Elbette birileri mevcut yönetimi ele alabilme uğruna bir takım olayları farklı değerlendirerek projelerini halka anlatıp inandırmaya çalışacaktır. Ancak; bunun bir ortak noktasını bulabilmek için de toplumun kılcal damarlarına kadar inebilecek bilgilere sahip olmanın gerektiğini iyi araştırmak ta önem taşımaktadır. 

İnşaat Mühendisinin görevi sağlam ve her türlü doğal koşullara dayanıklı yapıları sağlıklı yapılmasında saygın bin insandır, öyle de olmalıdır. Müteahhitin yaptığı inşaatta görev alıp, sadece parasını alabilme adına meslekteki görevini yerine getirmeyen İnşaat Mühendisi elbette gün olur tepki görebilir!

Bizim meslekten örnek verelim, gazetesinde yazdığı haberde; düzeltme bile yapmadan, kurumların haberini ve fotoğraflarını aynen kullanıp altına da kendi imzasını atan bir  “Gazeteci” bence önce kendisine ve mesleğine saygılı olabilmelidir. Haber metninde değişiklik yapmış ise, olaylarla ilgili biraz olsun bilgi sahibi ise o zaman haberi değişik açıdan değerlendirdiği için altına imzasını atabilir diye düşünebiliriz.

Sadece fotoğraf çekip, haberini de başka arkadaşlarından alarak arkadaşının haberini bekledikten sonra altına da “Kendi haberi gibi” imzasını atanları halkımız hala bilemediği için onlar gün altında daha çok parlamaya başladı!

Dolar’ın günlük değişimini bilmeyen, ekmeğin kaç gramının kaç liradan satıldığından haberi olmayan, şu anda Musa Şahin Bulvarı üzerinde yaklaşık  7 aydır bitirilemeyen alt geçit çalışmalarının üstündeki inşaat çalışmalarını görmeyen bazı meslektaşlarımın “Ankara’da gördükleri(!)” bir olayı kendi imzası ile gazetesinde yayınlamasını gerçekten garipsedim!

Garipsememdeki olay ise, o haberin altında imzası bulunan kişi, haberi bir başka kaynaktan almış, fotoğraflarını da aynı kaynaktan alarak kullanırken sadece “haber yapmak veya siyasi görüşü” nedeniyle haberin altına imzasını atıyordu.

Bu konuda Valiliğin yetkili kurum Müdürünü uyarmak isterim!  Ankara’da yapılan bir haberin ve fotoğraflarının altına imza atılabilmesi için, en az o gazetecinin aynı ortamda bulunmuş olması gerekmez mi? 

Biraz da başka yöne girelim. Dün saat:11.00’de TRT Radyosu haberlerini dinliyorum, Doların 6 Türk lirası 88 kuruş olarak işlem gördüğünü öğrendim. Bu haber dün idi, bu sabah ne olur bunu bilemem. 

Biraz daha farklı bir olayı paylaşayım. Kastamonu’nun Tosya ilçesinde Kur’an kursu öğrencileri için piknik düzenlenir. Bu etkinlikte Trafik Polisleri çocukların sorularına yanıt vermeye çalışır. Bir öğrenci; “Dinimizde Trafik kuralı var mıdır!” diye Trafik Polisine sonu sorar. Polis yanıt veremez, araya İlçe Müftüsü Eyüp Demir yetişir.

İlçe Müftüsü Demir; “Dinimiz kul hakkına çok önem vermektedir. Bir şoförün trafik kurallarına uymayarak yapacağı kaza, karşı taraftaki yaralanma veya ölüm de  insan hakkını almış olur. Bu da kul hakkıdır. Yani bu da demek oluyor ki; dinimizde de trafik trafik kuralları var demek oluyor!” diye yanıtlıyor.

Oku’manız ve bilgi sahibi olmanız dileklerimle…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar