20 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.5038
EURO34.7826
ALTIN2499.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Kaybolmak

Bugün bizim gazete başta olmak üzere kentte yayınlanan bazı gazetelerde 33 kayıp insanın bulunması haberini okuyacaksınız.

Osmaniye polisi kentte yaptığı çalışmalar neticesinde değişik il ve ilçelerde kayıp olarak aranmakta olan 33 insanı Osmaniye’de bulmuş. Bir aylık gibi bir sürede Osmaniye’de bu kadar kayıp insanın bulunmuş olması, Emniyet mensupları açısından önemli olduğu kadar, bunun değişik konumlarını da düşünmek gerekiyor.

İstanbul’dan, Ankara’dan, Bursa’dan ve daha değişik iller ile bu illerin ilçelerinden gelip Osmaniye’de bulunan bu insanlar nerede yatıp kalkıyorlar, ne yiyip içiyorlardı diye düşünmek gerekiyor.

Bir zamanlar İstanbul’un taşı toprağı altın denilerek, iş alanlarının fazla olması nedeniyle bu kente akın edilirdi. Gençlerin evden kaybolmaları halinde sinema oyuncusu olma hevesi ile İstanbul’a gidenlerin sayıları fazla olurdu. Anadolu’da evden kaçan bir genç erkek veya kızı ailesi İstanbul’da aramaya başlardı.

Şimdi Osmaniye’ye bakıyoruz, öyle yeterince iş alanları olmadığı gibi kentte işsizlik yaşanıyor. OSB’deki fabrikalardan başka önemli denecek iş alanları bulunmuyor. Durum böyle olunca yurdun değişik yerleşim birimlerinden gelen bu kayıp insanlar Osmaniye’de ne arıyorlar diye düşünüyorum?

En önemlisi de geceleri nerelerde kalıyorlar, açlıklarını nasıl gideriyorlar? 33 insan, sadece bunlar şimdilik sayısı bilinenler. Acaba diyorum bu kentin bilemediğimiz bir yaşam biçimimi var da buralara geliyorlar ya da bizim bilemediğimiz daha farklı bir çekicilik mi var?

Polisin Osmaniye’de bulup ailelerine teslim ettiği 33 insan, az rakam değil bence. Bu sadece bulunanlar, ya bulunmayanların sayıları bir bu kadar daha varise bu kentte işte o zaman bu kentte yaşayan kimsesiz ve kayıp insanların durumları iyice düşündürür bizleri.

Yıllardır bu kentin cadde ve sokaklarında gördüğümüz bazı insanlar var. Bunlardan bazılarının aileleri biliniyor ya da akşam olduğunda sokaklarda dolaşan bu insanlar evlerinin yolunu bulabiliyor.

Değişik konumdaki bu insanların yanında bir de nereden geldiği belli olmayan, ne için geldiği bilinmeyen ve aileleri tarafından aranan insanları düşündüğümüzde akşam olup karanlıklar çöktüğünde nerede barındıkları akla geliyor.

Anadolu’nun iklim olarak yaşanabilir kentlerinden biri olan Osmaniye’de insanların garibana acıma duygusunun olması, aç olduğunu bildiği insanların karnını doyurması kentte sevindirici ve cazibe getirebilir. Bu durum sadece insanların karınlarını doyurması anlamına geliyor, ama geceleri barınma, yani yatma olayına baktığımızda harabe binalar akla geliyor.

Kaybolma veya evden kaçma olaylarını düşündüğümüzde ailelerin ortamı akla geliyor. Özellikle parçalanmış ailelerin çocukları evden kaçıyor. Evden kaçan veya kaybolduğu bildirilen çocukların yanında yetişkin insanlara da rastlıyoruz. Yaşları 19 ile 62 arasında değişen 33 kişinin Osmaniye’de bulunması bir kez daha akılları düşünmeye zorluyor.

Dünün İstanbul’u, İzmir’i, Ankara’sı bugünlerin Osmaniye’si mi oluyor? Yoksa bu kente gelenler rahatlıkla yaşayabildiklerini veya iş bulabildiklerini mi sanıyorlar?

Kentte son yıllarda dilenci sayılarındaki artışı gördüğümüzde daha farklı düşünce dolaşıyor kafamızda. Dilenmek, dilendirmek ikilemi içerisindeki insanlar akla geliyor. Yani birileri tarafından zorla çalıştırmak, değişik işlerde kullanmak gibi.

Bu konuda yaşam biçimlerini düşünmek bile istemiyoruz ama, yurdun bir uçundaki ilden gelen ve kaybolduğu bildirilerek aranan bir insanın Osmaniye’de bulunmuş olması ve rakamlar doğal olarak bizlerin kafalarında değişik düşünceleri doğurmaya yönlendiriyor.

Yine de Osmaniye ardına güzel düşünmek istiyoruz, bu kentteki yaşamın kolay, rahat ve iklim açısından güzelliğinden kaynaklandığını düşünmeye devam etmek istiyoruz. Farklı ve olumsuzlukları aklımıza getirmek istemiyoruz. Umudumuz güzellikten yana olsun. Saygılarımla…
Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar