Yeryüzünde anlaşmak, konuşmak ve birbirlerimizi sevmek varken, kavga ve savaşmak niye diye kendinize sorguladığınız oldu mu!?
Dün öğle saatlerinde yaşadığım bir olayı paylaşmak istiyorum sizlerde. Gazete bürosunun önünde duruyorum, yoldan iki genç geçiyor. Yaşları 18-20 arasında. Sohbet ederek yürüyen bu gençlerden biri, elindeki çanta ile diğerinin kafasına vurmaya başladı. Bir anda oluşan bu kavganın nedenini öğrenmek olası değildi.
Diğeri karşılık vermeye başlayınca bir işyerinin önündeki yumruk ve tekmeleşme olaylarına yoldan geçenler ile esnaf engel olmaya çalıştı.
Yaşları 70 ve üzerinde olan iki vatandaşa karşı gençlerden biri direnmeye başladı. Yarı Türkçe ile “sana ne be adam! Bu benim kardeşim, döverim sana ne!”diyordu.
Kavgayı aralamak isteyenler donuk kalmışlardı, neye uğradıklarını şaşırdılar. İki Suriye uyruklu olduğunu öğrendiğimiz bu gençlerin babaları yaşındaki insanlara karşı tavırları ve kavgayı engellemek isteyenlere karşı tutumları çevredekilerde şok etkisi oluşturmuştu.
Kavga eden gençler bu kez birbirleri ile değil, kendilerini aralamak isteyenlere karşı direnmeye başlamışlardı. Kavgayı ayırmak isteyenler isi şaşkınlık içerisinde ne yapacaklarını şaşırmış durumdaydı.
İki genç kavgayı bırakmışlar, yeniden kolkola girerek yürümeye başladılar. Bu arada çevredeki esnafın biri kavgayı ayırmak isteyenlere; “ceplerinizi kontrol edin, bir şey aşırmış olmasınlar, belki de kavga süsü vermek isteyip sizlerin cebinden bir şey almaktı amaçları!”diye konuştu.
Tam bu sırada, gerilerden 30-35 yaşlarında bir kadın geliyordu. Bakışları ateşle barut gibi, kavgayı ayırmak isteyenlere bakıyor, “sizler ne karışıyorsunuz!?”dercesine insanları tepeden tırnağa süzüyordu.
Kadın bir süre sonra gençlerin yanına geldi ve üçü birden konuşarak yollarına devam ettiler.
Kavgayı ayırmak isteyenler birbirleri ile konuşuyorlardı. “Ne günlere kaldık yarabbi! Şimdiki gençlerde büyüklere karşı saygı kalmamış! Çocuklara bak yahu! Birbirlerinin kafasına öldüresiye vuruyorlar, aralamak istiyoruz, size ne diye karşılık veriyorlar! Ne kavgacı insanlar bunlar!”
Çevredeki toplananlar olay yerinden uzaklaştı, ama esnafın biri içine sindiremiyordu yaşadıklarını. Torunu yaşındaki gençlerin kendisine karşı gösterdiği tepkiye anlam veremiyordu!
Sonra birkaç esnaf oturup sohbete daldılar. Bu gençlerin kavgacı olmaları ile Mahalle aralarındaki kavgacılıkları da son günlerde tartışma konusu haline geldiği üzerinde sohbet devam edip gitti.
Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak ülkemize gelen, onlara kol kanat gerip ağırladığımız, konuklarımız olarak gördüğümüz bu sığınmacıların sosyal yaşantılarının son zamanlarda insanlarımız üzerinde olumsuz etkiler oluşturmaya çalıştığı yönündeki şikayetlerin artması insanlarımızı her geçen gün düşündürmeye başlar oldu.
Halkımızın istek ve önerileri ise, sığınmacı konukların mahalle aralarında kiralık evlerde kalmaları yerine, kontrol edilebilir noktalarda konaklanmalarının sağlanması, mümkün olduğunca da konaklama merkezinde barınmaları yönünde olduğunudur. Bazı illerde yaşanan olumsuzlukların Osmaniye’de yaşanmasını asla istemiyoruz. Saygılarımla…
