19 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.6082
EURO34.8032
ALTIN2494.2
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Karlar suya dönüşünce!..

Kış aylarını gerilerde bıraktık, İlkbahar’ın ilk günlerini yaşarken, topraktaki tüm canlılar da hareketlenmeye başladı.

Kentin üzerinden Amanos dağlarının eteklerine baktığınızda, Keldaz’ın tepesindeki beyaz kar yığınlarının güzelliğini birkaç hafta sonra göremeyeceğiz.

İlkbaharın güneşi ile erimeye başlayan kar yığınlarının sulara Karaçay dere yatağından ovaya doğru inmeye başladı bile.

Karların erimesi, buzların erimesi ile birlikte baharın müjdecisi bitkilerin uyanmakta olduğunu  görmekteyiz. Nisan ayının ilk günlerine doğru doğanın tüm güzelliği toprakta kendini göstermeye başladı.

Mart ayının son gününde ülkemizde sandık başına gidilerek yerel yönetimlerde görev almak için adaylara tercihler yapıldı.

Yüksek dağların eteklerindeki karlar erirken, kar sularının ovaya doğru nazlı nazlı akışını izlerken kış mevsiminin gerilerde kaldığını düşüneceğiz.

Buzlar çözülmeden, karlar erimeden sözlerini duyduğunuzda rahmetli Kemal Sunal’ın başrolü oynadığı “Deli Kaymakam” rolündeki filmi anımsıyorum.

Karlar erimeye, buzlar çözülmeye başladığı günlerde Kasabadan ayrılmaya çalışan Kemal Sunal ve yanındakilerin uzun bir yola doğru kar yığınları üzerindeki gidişini gözlerimin önüne getiriyorum.

Sonrasında ise sevdiği kadının peşinden gelmek istemesi ve buzlar çözülmeden önce uzaklaşılmak istenmesi olaylarını anımsıyorum.

Kasabaya geldiklerinde yaşanan olumsuz olayları çözümleyen, halkın sevgi ve saygısını kazanan, haksızlıklarla mücadele veren ‘Deli Kaymakam” ile beraberindekilerin buzlar erimeye başlaması ile kasabadan ayrılması halkı üzmüştü.

Buzlar çözülürken, kasabayı terk edenlere üzülen halk, kendilerine huzur ve güven getirilmesi, haksızlıkların ortadan kaldırılması nedeniyle gidenlerin ardından buruk bakışlarla uğurluyorlardı.

Yöneticiler gelip geçicidir, bugünlere baktığımızda sandıktan çıkan sonuçların ardından bir yerlerde yönetimin başına geçenler, görevlerinin bitiminin ardından günün birinde geldikleri halkın arasına dönerken, halkın uğurlamasındaki hareketlere bakmak gerekiyor.

Buzlar eriyor, soğuk havalar gerilerde kaldı, İlkbahar geldi ve  yerel yönetimlerin bazılarındaki yöneticiler yeniden seçilirken, bazı yerlerde ise değişimler yaşandı. Bu sonuçların buzları eritip eritmeyeceğini vatandaş merak etmeye başladı.

Hangi buzları diye merak ediyorsunuz sanırım!? Şu siyasilerimizin birbirlerine karşı söyledikleri sözler, atışmalardaki bazı üsluptaki deyimleri demek istedim.

Karlar eridi, buzlar eridi su olup akarken yüksek dağların tepelerinden ovaya doğru, bizim siyasilerimizin bazıları baharın sıcaklığı ile kükreyerek, öfkelenerek konuşmaya başladılar.

Yönetimlere seçilebilme uğruna yapılan hırslı ve öfkeli konuşmalar, hatta hakaret içeren sözcüklerin rakip adaylara konuşulması olaylarını anımsıyorum. Yakışık almayan sözler bu ülkedeki insanların gerilmesine ve kardeşliğin, dostluğun sürmesi noktasında yara açabileceğini düşünmemiz gerekiyor.

Bu olayı siyasi bir krize dönüştürmeye çalışmak, partiler arasında bir yarış olarak görmek, gücü elinde bulunanların güçsüzlere karşı farklı yaklaşımlarda bulunması demokratik bir yaklaşım olarak değerlendiremiyorum. Nihayetinde kaybedenin de en az kazanan kadar bu ülke ve vatandaşlarımız için uğraştığına inanmamız gerekiyor. Artı veya eksileri tartışılabilir, ama kabullenmenin erdemi bize yakışan olmalıdır. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar