18 Nisan, 2024, Perşembe
DOLAR32.4926
EURO34.7691
ALTIN2493.9
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Kara kaplı defter!..

Yaşları 35’in üzerinde olan kişiler, eğitim ve öğretim yıllarında öğretmenlerinin “kara kaplı defter” tuttuğunu bilirler!

Öğrencilik yıllarımızda, özellikle Ortaokul veya lise sıralarında iken öğretmenlerimiz birimizin yapmış olduğu “olumsuz hareket” karşısında, “Kara kaplı defteri açtırma bana!”diye konuşurdu.

Öğretmenimizin kara kaplı defteri olup olmadığını bilemeyi, görmedik ama biz öğrenciler böylesi bir deftere adımızın olumsuz şekilde yazılmaması için akıllı, uslu durmaya çalışırdık!

Her zaman merak etmişimdir, öğretmenimizin bize anlatmaya çalıştığı, yani açmak istediği “kara kaplı defter” neleri içerisinde saklıyordu!?

Öğretmenlerimize karşı sonsuz sevgi ve saygı duyar, sokakta bir öğretmenimizle karşılaştığımızda düğmelerimizi ilikler, yanımızdan geçinceye kadar hazır ol duruşunu alırdık!

Hey gidi günler hey!.. Öğretmenlere saygı, eğitim ve öğreticilere sevgi ile birlikte gösterilen saygı duyulan süreç gözlerimin önüne geliyor.

Öğretmen; anne, baba, abi, ablaydı… sümüğü akan bir öğrencisinin cebinden çıkardığı mendille burnunu silen öğretmeni günümüzde göreniniz var mı?

Maaşlarının yetersiz olduğunu söyleyerek, öğrencilerine sert davranan, dersleri yeterince öğretmeyen öğretmenlerimiz yoktu bizim! Öğretmenlik sevdası ile ders saatlerinin bir dakikasını bile boş geçirmeden öğrencilerine görevini yerine getirmeye çalışan öğretmenleri günümüzde neden göremiyoruz!?

Günümüzdeki Öğretmenler; maaşlarının, ek ders ücretlerinin, sosyal haklarının ve benzeri haklarını iddia ederek belli dönemlerde meydanlara çıkarak “Basın açıklamaları” yapmaya başladılar. Mevcut Hükümet’in Milli Eğitim Bakanı ile birlikte genel anlamda yaptıkları basın açıklamalarında ekonomik yaşamlarının düzeltilmesi yönünde tümcelerle kendilerine göre tepkilerini gösterdiler!

Hak aramak, istemek ve sorunları yetkililere anlatma adına basın toplantıları veya açıklamak yapmak en demokratik haklar olarak görmekteyiz.

Ancak; süreç içerisinde ne değişti de eğitim çalışanlarının sivil toplum kuruluşları adı ile örgütlenen “sendikalar” şimdi sessizlik içerisindeler!?

Demek ki günümüzde öğretmenlerin maaşları geçinebilecekleri kadar yeterli, sosyal hakları ve diğer alacaklarından da memnunlar ki, eskilerdeki gibi basın toplantıları veya açıklamaların yapıldığına tanık olmuyoruz!

Bir de “24 Kasım Öğretmenler Günü”nde özellikle eğitim sendikaları çarşaf çarşaf basın açıklaması yapar, mevcut Hükümetin eğitimciler üzerindeki uygulamaları eleştirilirdi!

Ne oldu şimdi Allah aşkına!.. Eğitim sendikaları; “iktidara yakın olabilme!” adına basın açıklamalarını durdurdular, üyelerinin haklarını arama veya isteme sözlerini gündemden kaldırdılar!.. Öğretmenler; değişik iddialarla görevlerinden alınırken üyesi olduğu sendika yöneticileri tarafından “destek verme” olayında “korku-şüphe!” olayları yaşanır oldu!

Sahi, ülkemizdeki eğitimciler yıllardır ekonomik anlamda maaşlarının yetmediği nedeniyle sokaklara çıkıp eylem yapıp, haklarını isterken, son yıllarda böylesine bir tepkisel eylem olmadığına göre, yaşamlarından memnun olmalılar diye düşünüyorum!

Buna da seviniyorum, demek ki benim Öğretmenim kendine yetecek maaşını alıyor, öyleyse benim çocuğumla daha iyi ilgilenecek, derslerini en iyi şekilde verecek! Hatta, sümüğü akan bir yavrucak için cebinden mendilini çıkarıp silecek! Güzel ve güneşli günler dileklerimle, saygılar…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar