Kurumların üst düzey yöneticileri makam odalarının kapılarını kapalı tutmaları ile ilgili bazı eleştiriler getirildiğine tanık oluyoruz.
Kurum Müdürleri, makamlarında bulundukları sırada kapılarını kapalı tutmaları doğru bir davranış mıdır, değil midir elbette değişik görüşler ileri sürülebilir.
Yerel yönetimler seçimleri öncesinde Belediye Başkan adayları veya sivil toplum kuruluşlarının genel kurullarında aday olan kişiler, seçildikleri günden itibaren makam odalarının kapılarını kapatmayacaklarını söyleyenlere de rastlarız.
Makam odalarının kapalı tutulması ile ilgili bir olayı neden gündeme getirdiğimi merak edenleriniz olmuştur.
Dün bir kamu kurumuna gitmiştim, Kurum Müdürünü ziyaret ettiğimde kapısının açık olması ile ilgili bir sohbetimiz oldu. Ne zaman o kurum Müdürünün bulunduğu koridordan geçsem kapısı her zaman açık olurdu. Sadece makamında bulunmadı sırada kapısını kapatan bir Müdür olarak tanıyordum onu.
Yıllardır kapısını kapatmayan bir kamu kurumunun Müdürü olarak sohbet ediyorduk. Kamu kurumunun kapısının kapalı olmasının doğru olmadığını, halkın rahat şekilde ve çekinmeden hizmet alabilmesinin gerektiğini söylüyordu Kurumun Müdürü.
Resmi devlet kurumunun Müdürünün görüş ve düşünceleri hoş bir davranıştı. Halka hizmet verilen bir kurumda vatandaştan saklı olayların paylaşıldığı bir makam olmaması gerektiği yönündeki görüşleri de güzel bir hareketti.
Aklıma yerel yönetimler veya bazı sivil toplum kuruluşlarının Başkanlarının makam odaları geldi.
Makam odalarının girişinde bir sekreterle karşılaşırsınız, önce sekreter sizi karşılar ve hangi konuda görüşeceğini, neler görüşeceğinizi bile sorup öğrenme meraklısı olanlar vardır.
Sekreterin odasında bekletilirsiniz, makam odasının bir de çıkış kapısı bulunur, ziyaretçiler o kapıdan çıkar.
Müdürü arayan sekreter önce randevu listesine göre ziyaretçileri içeriye alır, bazı kişilere ise fazla kalmamaları konusunda uyarı bile yaptığı olur.
Yerel yönetimlerin başındaki Başkanlar, yani Belediye Başkanları ile görüşmek için randevu istenir, sekreteri isim yazar ve geri dönüş yapacağını belirtir ama günler, haftalar, hatta aylar geçer geri dönüş olmadığına tanık olabilirsiniz.
Bir Belediye başkanına ulaşabilmek, onunda görüşmek için istenilen randevunun aylar geçmesine rağmen geri dönüşü olmaması insanları strese girdirdiği de olmuştur.
Makam odalarını mesai saatinin başlaması ile açık bırakıp, mesai saatinin bitimine kadar kapatmayan kamu kurumlarının Müdürlerini düşünüyorum, bir de halkın oyları ile seçilmiş Belediye Başkanları ile görüşebilmenin zorluklarını düşünüyorum.
Osmaniye merkez ve ilçelerimizdeki hangi Belediye Başkanı ile görüşmek istediğinizde telefonla ulaşabildiğinizi veya randevu istediğinizde geri dönüş yapıldığını sanırım yaşayanlar olumlu veya olumsuz yönde yaşayanlar olmuştur.
Keşke diyoruz, seçimler öncesinde halkın arasında konuştukları gibi, verdikleri sözleri yerine getirebilenlerin Başkan olabildiği bir kentimiz olabilse!... Saygılarımla…
Kurum Müdürleri, makamlarında bulundukları sırada kapılarını kapalı tutmaları doğru bir davranış mıdır, değil midir elbette değişik görüşler ileri sürülebilir.
Yerel yönetimler seçimleri öncesinde Belediye Başkan adayları veya sivil toplum kuruluşlarının genel kurullarında aday olan kişiler, seçildikleri günden itibaren makam odalarının kapılarını kapatmayacaklarını söyleyenlere de rastlarız.
Makam odalarının kapalı tutulması ile ilgili bir olayı neden gündeme getirdiğimi merak edenleriniz olmuştur.
Dün bir kamu kurumuna gitmiştim, Kurum Müdürünü ziyaret ettiğimde kapısının açık olması ile ilgili bir sohbetimiz oldu. Ne zaman o kurum Müdürünün bulunduğu koridordan geçsem kapısı her zaman açık olurdu. Sadece makamında bulunmadı sırada kapısını kapatan bir Müdür olarak tanıyordum onu.
Yıllardır kapısını kapatmayan bir kamu kurumunun Müdürü olarak sohbet ediyorduk. Kamu kurumunun kapısının kapalı olmasının doğru olmadığını, halkın rahat şekilde ve çekinmeden hizmet alabilmesinin gerektiğini söylüyordu Kurumun Müdürü.
Resmi devlet kurumunun Müdürünün görüş ve düşünceleri hoş bir davranıştı. Halka hizmet verilen bir kurumda vatandaştan saklı olayların paylaşıldığı bir makam olmaması gerektiği yönündeki görüşleri de güzel bir hareketti.
Aklıma yerel yönetimler veya bazı sivil toplum kuruluşlarının Başkanlarının makam odaları geldi.
Makam odalarının girişinde bir sekreterle karşılaşırsınız, önce sekreter sizi karşılar ve hangi konuda görüşeceğini, neler görüşeceğinizi bile sorup öğrenme meraklısı olanlar vardır.
Sekreterin odasında bekletilirsiniz, makam odasının bir de çıkış kapısı bulunur, ziyaretçiler o kapıdan çıkar.
Müdürü arayan sekreter önce randevu listesine göre ziyaretçileri içeriye alır, bazı kişilere ise fazla kalmamaları konusunda uyarı bile yaptığı olur.
Yerel yönetimlerin başındaki Başkanlar, yani Belediye Başkanları ile görüşmek için randevu istenir, sekreteri isim yazar ve geri dönüş yapacağını belirtir ama günler, haftalar, hatta aylar geçer geri dönüş olmadığına tanık olabilirsiniz.
Bir Belediye başkanına ulaşabilmek, onunda görüşmek için istenilen randevunun aylar geçmesine rağmen geri dönüşü olmaması insanları strese girdirdiği de olmuştur.
Makam odalarını mesai saatinin başlaması ile açık bırakıp, mesai saatinin bitimine kadar kapatmayan kamu kurumlarının Müdürlerini düşünüyorum, bir de halkın oyları ile seçilmiş Belediye Başkanları ile görüşebilmenin zorluklarını düşünüyorum.
Osmaniye merkez ve ilçelerimizdeki hangi Belediye Başkanı ile görüşmek istediğinizde telefonla ulaşabildiğinizi veya randevu istediğinizde geri dönüş yapıldığını sanırım yaşayanlar olumlu veya olumsuz yönde yaşayanlar olmuştur.
Keşke diyoruz, seçimler öncesinde halkın arasında konuştukları gibi, verdikleri sözleri yerine getirebilenlerin Başkan olabildiği bir kentimiz olabilse!... Saygılarımla…
