Bu kez kaldırımların işgal edilmiş halinden sözetmeyeceğim. Kaldırım başlığını okuyanlar esnafın işgallerinden sözedeceğimi sanacak.
Ramazan ayı nedeniyle esnafı bu sıcak havada rahat bırakarak, kaldırım işgallerini gündeme getirmeyeceğim.
Ama kaldırımları anlatacağım. Kaldırımlarda yürüyorsunuz, yürürken taşların yerinden oynadığını veya toprağın içine çökmüş kaldırım taşlarının topuklu ayakkabı giyenler için nasıl tehlikeler oluşturduğunu görebiliyorsunuz sanırım.
Çökmüş kaldırım taşlarının günlerce, hatta aylarca o şekilde kalmış olması, bir duyarsızlık mı desem, yoksa göremeyen yetkililerin sonucu mu desem bu konuda yorumu sizlere bırakıyorum.
Kaldırım taşlarının çökmüş halini de bir kenara bırakalım. Yine kaldırımlarda yürümeye devam edelim.
Görme engellilerin bastonla yürüyebilmeleri için döşenen taşların gidiş yönünü incelediğiniz oldu mu?
Kaldırımın orta bir yerinden sarı renkli döşenen taşların üzerinde elinde bastonu ile yürümekte olan görme engelli vatandaşımızın karşısına aniden elektrik trafosu veya elektrik direği çıkıyor.
Görme engelli vatandaşımız aniden karşısına çıkan elektrik trafosunu kucaklarken, elindeki baston da yere düşüyor. Bu arada tırtırlı olan engelli yürüme taşının elektrik trafosuna geldiğinde sola doğru kaydırılıp buradan devam ettiğini el yordamı ile anlıyor.
Böylesi bir engelli yolu nerede diye düşünebilirsiniz veya benim hayal kurduğumu da düşünenleriniz olabilir.
Bu kaldırım; Dr. Ahmet Alkan caddesi üzerinde, eski Belediye hizmet binasının üst tarafından Kabuller firmasının önündeki kaldırım olduğunu söyleyim de inanmayanlar gidip görsünler. Eğer zamanı olanlar varsa, biraz beklesinler, bir görme engelli elinde bastonu ile gelirken yaşadığı zorluklara da tanık olabilirler.
Buradaki kaldırıma engelli yolu döşeyen firmanın işçileri, ustalarının gözlerinden kuşku duyuyorum.
Neden mi? Kaldırımın yoldan başladığı noktadan doğru şekilde gidebilmesi için ve elektrik trafosuna denk gelmemesi için önceden bir hesaplama yönü çizmedikleri için.
Oysa, yolun başladığı yerden sol yana iki taş kaydırmış olsalardı, engelli yolu elektrik trafosuna gelmeyeceği gibi, bugünkü haliyle de doğru yürürken sola dönüp, yeniden doğra gitme olayı yaşanmayacaktı.
Osmaniye’de kaldırımların engelliler için yeterince hazır olmadığına da tanık oluyoruz. Kaldırımlara iniş ve çıkışlarda engellerin olması, sadece engelli araçları için değil, bebek arabalarını da zor durumda bırakıyor.
Kentin önemli caddelerini bir kenara bıraktık, kent merkezindeki cadde ve sokaklarda bile kaldırımlarda engelliler için ayrılmış yolların henüz tamamlanmadığına tanık oluyoruz.
Osmaniye merkezdeki Ahmet Şekip Ersoy Kültür merkezi için defalarca görüntülü olarak haber yaptığımız halde, engelliler için bir asansör yapılmamış olmasını da anımsatmakta yarar görüyoruz. Saygılarımla…
Ramazan ayı nedeniyle esnafı bu sıcak havada rahat bırakarak, kaldırım işgallerini gündeme getirmeyeceğim.
Ama kaldırımları anlatacağım. Kaldırımlarda yürüyorsunuz, yürürken taşların yerinden oynadığını veya toprağın içine çökmüş kaldırım taşlarının topuklu ayakkabı giyenler için nasıl tehlikeler oluşturduğunu görebiliyorsunuz sanırım.
Çökmüş kaldırım taşlarının günlerce, hatta aylarca o şekilde kalmış olması, bir duyarsızlık mı desem, yoksa göremeyen yetkililerin sonucu mu desem bu konuda yorumu sizlere bırakıyorum.
Kaldırım taşlarının çökmüş halini de bir kenara bırakalım. Yine kaldırımlarda yürümeye devam edelim.
Görme engellilerin bastonla yürüyebilmeleri için döşenen taşların gidiş yönünü incelediğiniz oldu mu?
Kaldırımın orta bir yerinden sarı renkli döşenen taşların üzerinde elinde bastonu ile yürümekte olan görme engelli vatandaşımızın karşısına aniden elektrik trafosu veya elektrik direği çıkıyor.
Görme engelli vatandaşımız aniden karşısına çıkan elektrik trafosunu kucaklarken, elindeki baston da yere düşüyor. Bu arada tırtırlı olan engelli yürüme taşının elektrik trafosuna geldiğinde sola doğru kaydırılıp buradan devam ettiğini el yordamı ile anlıyor.
Böylesi bir engelli yolu nerede diye düşünebilirsiniz veya benim hayal kurduğumu da düşünenleriniz olabilir.
Bu kaldırım; Dr. Ahmet Alkan caddesi üzerinde, eski Belediye hizmet binasının üst tarafından Kabuller firmasının önündeki kaldırım olduğunu söyleyim de inanmayanlar gidip görsünler. Eğer zamanı olanlar varsa, biraz beklesinler, bir görme engelli elinde bastonu ile gelirken yaşadığı zorluklara da tanık olabilirler.
Buradaki kaldırıma engelli yolu döşeyen firmanın işçileri, ustalarının gözlerinden kuşku duyuyorum.
Neden mi? Kaldırımın yoldan başladığı noktadan doğru şekilde gidebilmesi için ve elektrik trafosuna denk gelmemesi için önceden bir hesaplama yönü çizmedikleri için.
Oysa, yolun başladığı yerden sol yana iki taş kaydırmış olsalardı, engelli yolu elektrik trafosuna gelmeyeceği gibi, bugünkü haliyle de doğru yürürken sola dönüp, yeniden doğra gitme olayı yaşanmayacaktı.
Osmaniye’de kaldırımların engelliler için yeterince hazır olmadığına da tanık oluyoruz. Kaldırımlara iniş ve çıkışlarda engellerin olması, sadece engelli araçları için değil, bebek arabalarını da zor durumda bırakıyor.
Kentin önemli caddelerini bir kenara bıraktık, kent merkezindeki cadde ve sokaklarda bile kaldırımlarda engelliler için ayrılmış yolların henüz tamamlanmadığına tanık oluyoruz.
Osmaniye merkezdeki Ahmet Şekip Ersoy Kültür merkezi için defalarca görüntülü olarak haber yaptığımız halde, engelliler için bir asansör yapılmamış olmasını da anımsatmakta yarar görüyoruz. Saygılarımla…
