24 Nisan, 2024, Çarşamba
DOLAR32.5549
EURO34.863
ALTIN2428.6
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

“kaçak” ocak

Maden ocaklarında canlarını kaybeden işçilerin eş ve çocukları ağlarken, yetkililer katıldıkları cenazede “başsağlığı” dileyip, yaraların sarılacağını söyleyerek geri dönerler.

Gün olur, mahkemeler başlar, soruşturmalar maden ocaklarında yaşamını yitiren işçilerin haklarının aranmasına gelindiğinde kaygı ve ibretle izlediğiniz ifadeler ve savunmalar kullanıldığını duyabilirsiniz.

Geçtiğimiz günlerde  kaçak olarak çalıştırılan Şırnak’taki kömür ocağında meydana gelen göçükte 7 işçi yaşamını yitirirken bir işçi de yaralandı.

Maden ocaklarında denetim eksikliği bir kez daha ortaya çıkmış oluyordu. Cudi dağı eteklerindeki bir kömür ocağında meydana gelen göçük sonrası yine ocaklar yandı, eşler dul, çocuklar yetim kaldı.

Facia yaşanan kömür ocağının 2013 yılında kapatıldığı ve uzun süredir de ruhsatsız çalıştırıldığı ortayla çıktı.

Yaşanan üzücü olayın ardından  Şırnak Valisi başta olmak üzere, Emniyet Müdürü, Jandarma Komutanı da bölgeye giderek olay hakkında bilgiler alıyorlar.

Aileler ise ocaktan çıkarılıp hastaneye kaldırılan yaralı işçilerin yaşayıp yaşamadıklarını acılı yüreklerle bekliyorlardı.

Kurtarılamayıp ölen 7 işçi ve bir yaralı. Ocakta başka işçilerin de olup olmadığı yine kurtarma ekiplerince merak ediliyor, çalışmalar  aralıksız olarak sürüyordu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ise kömür ocağı ile ilgili yaptığı açıklama, “ruhsatsız” çalıştırıldığı yönündeydi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın açıklamasında;  sahanın işletme ve iş güvenliği riski barındırmasından dolayı MİGEM tarafından 2013 yılında çalışmasının durdurulduğu ve şu andaki çalışmanın ruhsatsız ve kaçak olduğu yönündeydi.

Yetkili ve ilgilerin yeterli denetimleri yapmamış olmaları, gerekli duyarlılığın gösterilmemesi nedeniyle giden canların ardından insanlar ikinci kez üzüntü içerisinde bulunuyorlardı.

Belediyeler kentlerindeki inşaatları yeterince denetlemeyince kaçak inşaatların “kullanma izinleri” ortaya çıktığında dosyalar davalar mahkemelerde sorgulamayı bekliyor.

Kaçak yapılaşma takip edilmeyince oluşan kazaların sonunda yetkili firmalar bir şekilde kendilerini savunurken, yaptırımların daha önceden başlatılmaması sonuçta üzüntüleri artırmaya yetiyor.

Meclis’teki Milletvekillerimiz nelerle uğraşıyor? Müftü’lerinde nikah kıyabilmesi için gündem oluşturuyorlar.

TBMM Genel kurulu’nda “Nüfus hizmetleri kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı ve İstanbul’un Eyüp ilçesinin adının Eyüpsultan olarak değiştirilmesi teklifi” görüşmeleri düzenlendi.

Müftülere  nikah kıyma yetkisinin verildiği kanun tasarısı’nın altıncı maddesi kabul edildi.

Maden ocaklarında işçiler göçük altında kalırken, bu ocakların “kaçak” çalıştırılmaması için önlemler alınması yönünde görüşmeler yerine, nelerle uğraşılıyor?

Müftüler ve İmamlar zaten ‘dini nikah’ kıyıyorlardı. Şimdi resmi nikahları da kıyacaklar. Bu tür olayları gündeme getirip insanların kafasında tartışma oluşturmak yerine; ülkedeki vatandaşların terör belasına, ekonomik yaşamına,işsizliğe ve eğitim-öğretimin sağlıklı olmasına neden bu kadar kafa yorulmadığını neden tartışmıyoruz!? Esenlikle…
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar