29 Mart, 2024, Cuma
DOLAR32.3718
EURO34.9866
ALTIN2325.7
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

İyi Oku(yama) mak!

Bu sütunlarda sık sık gündeme getirdiğim ‘okuma’ eyleminin günlük yaşantımızı ne kadar etkilediğini anlayabilmek için yine ‘okumak’ eylemini gerçekleştirenlerin anlayabileceğini vurgulamak istiyorum.

Dünyanın herhangi bir ülkesindeki yönetimin başını düşünün. ülkesini yönetebilmek için “ülke çıkarları ve koltuğunu koruyabilme uğruna” alıp uyguladıkları karırları halkına farklı olarak yansıtmaya çalışırlar.

Ülke yönetiminin başına gelebilmek için halkına verdikleri sözleri, koltuğa oturduklarından farklı biçimde uygulaya koyarken, tepkilere karşı sert tepki ile yanıt verirler. Seçimler öncesindeki insanın başarıyı elde etmesi ile zaferin sonundaki halini anlayamaz hale gelirsiniz!

Bundan 20 yıl öncelerinde okuyan insanların sözleri, görüşleri ve projelerine önem verilirdi ülkemizde. Günümüzde ise düşünen, gördüklerini ve yaşadıklarını yazanların kalemlerinin üzerine beton dökülmek isteyen zihniyettekilere rastlayabilmek olası hale geldi.

“işleri bitene kadar”, “Bendensin!” diyerek belli görüş ve gruplarının kullanılmasının ardından, kendi özel çıkarlarına ortaya çıkması ile birlikte, elinin tersi ile birkaç sözcük ile dışlayıp atmak ta ayrıca ‘moda’ haline geldi.

Almanya’da Hitler Faşizmi’nin gelişini anımsayın. Pardon okumuşsanız demek istedim. Adolf Hitler iktidara gelmek için halkına neler söz vermişti? Özellikle işçiler ve yoksul halk için yaptığı konuşmaları önemsenmiş ve Adolf Hitler seçimden zaferle çıkarak koltuğuna oturmuştu.

Sonuç, Hitler Faşizmi’nin en büyük  işkencesi ve ölümleri işçiler ve yoksul halk üzerindeki kıyımlarla başladığını anımsayın!

Adolf Hitler’in “Kavgam” adlı bir kitabını alıp okumanız halinde belki bazı bilgilerin öngörülerine ulaşabilirsiniz!

Yerel ve Bölgesel yayın yapan gazeteler ile ülkemizin değişik illerindeki gazetelerde 40 yıldır gündemle ilgili köşe yazıları yazıyorum. Günlük olarak en az 3 ayrı görüşteki gazete olmak üzere 5 gazetenin sütunlarında yazılanları okuyorum. TV kanallarında değişik görüşteki kanalların haberlerini izlemeye çalışıyorum. Aklımdan geçenleri, gördüklerimi, düşündüklerimi, izlediklerimi birilerinin sözleriyle değil, Allah’ın vermiş olduğu Aklım’ın süzgecinden geçirerek bu sütunlarda okurlarımla paylaşmaya çalışıyorum.

Hiçbir olay karşısında gözümü kapatıp, ‘körü körüne’ hareket etmeden görevimi yapabilmenin önemini kavrayarak hareket etmek istiyorum.

Tüm bu yaşantılarım süresince başımın DİK oluşu, tüm insanlara karşı DİK duruşum, insanların siyasal veya inançlarına karşı SAYGILI oluşum nedeniyle benim kimse ile bir HUSUMET olayının olmadığını da belirtmek isterim.

Yazacağım olayı uzattım sanırım. İnsan günlük olarak okuyunca, anlatacaklarını dile getirebilmek için olayın neresinden başlayacağını anlatabilmek için yol haritası belirlemeye çalışır.
Tek yanlı kitap okuyanlar, sadece ‘at gözlüğü’ ile oyları izleyenlerin, yollarında yürürken ayaklarına nelerin takılıp düşebileceklerini de düşünmedikleri anlarda, sonuçlarını da katlanmaları gerekir.

Bir ‘çılgın Adamın’ ne yaptığını bilmeden ortaya attığı görüşleri, uygulamaları ve kendini “TEK ADAM” gibi göstermesi gibi her işin içindeki salataya katkıda bulunmak isteyerek , insanların beyinlerini ‘hipnotize’ ederken ülkenin bilim insanlarının nerede olduğunu merak ediyorum!?

SONSÖZ: “Allah’a inanıyor ve Kur’an-ı Kerim’in “İslam dininin kitabı ve bilgilendiricisi olduğuna inanıyorsanız.” Kendilerini ‘Din adamı gösterenler” yerine, İnancınızın Kitabını okuyunuz!. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar