26 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.5817
EURO34.9932
ALTIN2460.8
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

İyi (görüneceğine) ol!

İyi görünmek, iyi görünmek, iyilikten yana tavır koymak, iyilik yapmak ve iyi olmak…

Kendim; çevremdeki insanların ‘iyi görünmeleri’ yerine ‘iyi olmaları’ taraftarıyım ve böyle bekliyorum.

Siz kendiniz için iyi olacaksınız, çevreniz ve yakınlarınız için iyi olacaksınız. ‘iyi görünme’ eyleminin altında ise ‘çevrenizdeki kişileri kullanma’ olayının yattığı aklıma gelir.

Haksızlıklar karşısında seyirci kalmak veya yaşanan olaylara belli kalıplarda bakma olayı, bir başka deyimle ‘algı’ dediğimiz olayların dakikalar içerisinde yaşandığı bir süreç yaşamaktayız.

Basın; Halkın gören gözü, işiten kulağı, konuşan dili olarak yorumlanıyorsa eğer, basının görevini yapmasında ‘engel olma’ eylemlerini gerçekleştirenlerin amaçlarının özünü araştırıp incelemek yine basın emekçilerine düşer.

Basın emekçileri kendi haklarını bile savunabilmekten, dik durabilmekten ve halktan yana olma tavırlarında ilkelerinden ödün verdikleri sürece, gün gelir kendileri de ‘engel olma’ potasının arasında kendilerinin de hamurlaştırılmaya çalışıldığı olayını yaşayabileceğini düşünebilme yetisine sahip olmalıdır.

Günlük bir gazete, ayda bir kitap okumayan öğretmenin yetiştireceği öğrencilerden memlekete bir “iyilik” gelebileceği tartışılır!

Devlet kurumlarının yetkilileri ile ‘iyi geçinme’ adına yaşanan olayları görmezden geleceksin, gazetende haber yapmaktan kaçınacaksın. Halkın sorunlarını anlatma adına çıktığın yolda, ‘halkın haklı davasını’ görmezden gelerek kendini ‘basın’ olarak göstermeye çalışacaksın!

Bir meslektaşın, yaptığı bir haberden dolayı mahkemeye düştüğünde, hakkında açılan davada meslektaşının yanında olmak yerine; davayı açan kurum yetkilisi veya kişi ile görüşerek; “onu aklayıcı şekilde” gazetende haber yapacaksın!

Meslektaşının haklı olduğuna inandığın halde, “birkaç lira çıkar uğruna” gazetende yayınladığın haberle sadece meslektaşını satmakla kalmayıp, onun karşısındaki kişinin ‘ekmeğine yağ sürerken’ iki meslektaşı birbirlerine karşı getirilme olayının bilincine bile varamayacaksın!

İyi olmaktan sözetmek ayrı, iyi yaşamak daha farklı bir olaydır. Birileri çıkıp; yöneticilerle ilgili  tavır alırken, önce halkın çıkarlarını ön plana getirerek haberlerini kaleme almalıdır. Bazı anlarda eleştirilen yönetici sözkonusu basın emekçisinin de hakkını yeme olayı yaşanabilir. Böylesi durumlarda bir başka basın çalışanı; “farenin önündeki kapanı ihbar edercesine” hareket ederse, böylesi olaylarda halkın sesi’nin nereye gittiği noktasında yine halkın sorgulaması akla gelir!

Öylesine “fare kapanları” ile karşılaşıyoruz ki; kendilerinin yaptıkları doğal, başkalarının emeklerinin karşılığını alma uğraşı bile ‘haksızlık!’ olarak değerlendiriyor.

Osmaniye’de yaşanan olayları “göre (meyen) n basın sayesinde kentimiz güllük gülistanlık(!) Özelleştirilen temizlik hizmetleri sayesinde mahallelerde alınmayan çöplerin kokusundan yakında çocuklarımızda hastalıklar baş gösterecek!

Hani nerede o halkın yanında olduğunu söyleyen yerel basın!?

Osmaniye’de insanların ‘Sarı Basın kartı’nın iptal edilmesi ile uğraş veren zihniyetin, öncelikle halkın sorunlarına sahip çıkarak, asli görevlerini yapmaya davet ediyorum.

Mesleğinin gerektirdiği kurallara ihanet edenleri, affedecek kadar özverili olamam! Gün olur, sizin de barış bahçeniz susuz kalırsa, asla ‘kaçak su’ kullanmadan ‘barış ağaçlarını’ helal su ile besleyiniz! Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar