18 Nisan, 2024, Perşembe
DOLAR32.4939
EURO34.7544
ALTIN2490.2
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

İsraf!..

İsraf etmenin haram olduğunu söyleriz, sohbetlerimizde konuşurken israf edilmemesi yönünde öneriler getirmeyi seven bir toplumuz.


Lokantalarımızdaki servislere baktığımızda özellikle Osmaniye’de aşırı israf yaşandığını görmekteyiz.


Bir lokantaya girdiğinizde tek kişi bile olsanız geniş bir tabak içerisinde iri doğranmış salatayı masanın üzerine koyarlar. Bir de bükük pet şişe su, bol ekmek.


Ardından istediğiniz yiyecek gelir, içeceklerinizin siparişini alırlar. Ekmeği seven toplum olmamış nedeniyle yemekte bol ekmek tüketiriz. Tabak içerisinde artmışsa garson bunu çöpe döker.


Buzdolabında hazır su bulunduran lokantalar, bardakta getirmek yerine size açılmamış pet şişe ile su getirir ki onu da hesaba yazacak. Bir buçuk litrelik suyu tek kişi tüketemeyeceğine göre, içtiğinizden arta kalan suyu da garson götürüp döker.


Geniş bir tabaktaki salatanın da tamamını bitiremeyeceğiniz için, onu da siz kalktıktan sonra çöpe dökeceklerdir.


Bakalım şimdi bir kişinin Osmaniye’de gittiği lokantada ne kadar israf olduğuna. Bir buçuk litrelik suyun yarısı döküldü. Oysa içme suyu çeken insanlarımızı ve şu anda bile içme suyu kesintileri yaşandığını aklımıza neden getirmiyoruz?


Salatanın yarısı dökülür. Evlerinde salata yiyemeyen insanları düşünelim. Domates, salatalık, soğan ve maydanozu bile hafta da bir kez göremeyen çocukları düşünelim.


Ekmeğin arta kalanını çöpe döküyoruz. Bir dilim ekmek bulamadığı için sade yemekle karnını doyurmak zorunda kalan insanları neden aklımıza getir miyoruz?


Günde çöpe giden ekmek atıkları ile salata atıklarının ekonomik anlamda ve israf anlamında önemini neden düşünmekten kendimizi alıkoyuyoruz?


Pastaneye gidersiniz, kişi başına dört dilim baklava getirilir. İki diliminden sonrası kaldığında bunu da garson çöpe döker. Düşünün bazı insanların yılda bir kez bir dilim bile baklava yemediğini.


Özellikle Ramazan aylarında lokantalarda daha çok israf olayları yaşanır. Sadece israf değil, müşterilere yapılan haksızlıklardan da sözetmek istiyorum.


Bir iftar yemeği verilir. Öncesinde çorbalar gelir, ardından diğer yiyecek ve içecekler. En sonunda ise tatlı servisi yapılır.


Lokantanın kasiyeri masalarda oturan kişilerin sayısına göre hesap çıkarır. Tamamı çorba içmemiş bile olsa, tatlı yememiş bile olsa tamamına aynı rakamdan yapılan hesapla fatura bedeli alınır.


Bir ramazan ayındaki iftarda bunu fark ettim. 13 kişilik iftar sofrasında 3 kişi çorba içmedi, iki kişi de tatlı yememişti. Hesabı öderken 13 kişinin tamamının çorba içtiği ve tatlı yendiği yönde para isteniyordu.  Lokantacı Ramazan vurgunu nu böyle vurmuş oluyordu.


Böylesi bir olaya belki dikkat etmiyor olabilirsiniz. Ama içilmediği ve yenilmediği halde çorba ve tatlının parasını lokantaya öderken normal gibi görüyorsanız, o üç çorbanın parası kadar bir yoksul çocuğa bir ekmek alıp vermeyi de düşünüyor musunuz? Dili hiç baklava tadı almamış bir çocuğa bir dilim baklava ikram ettiğiniz oldu mu?


İsraf edeceğinize, biraz da çevrenizdeki yoksullarla yaşamı paylaşırsanız, daha barış içerisinde bir toplumda yaşama şansınız olacaktır. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar