29 Mart, 2024, Cuma
DOLAR32.3827
EURO35.0559
ALTIN2325.7
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Islak sokaklar

Yaz geldi derken, bir de baktık ki hafta sonu sabaha kadar sağanak yağışlı gece yaşadık.


Sabah oldu, yağmur devam ediyor, ıslak yollar her zaman olduğu gibi yine geçit vermez duruma geliyordu. Yaz yağmurunu balkondan ve ya pencerenin camının arkasından izlemek farklı bir duygu olsa gerek.


Yağmurlu anlarda sokaklarda dolaşmak, hele de Mayıs yağmurlarında ıslanmak güzel ama, ayaklarımız ıslanmasa daha iyi olacak. Bir de kaldırım taşlarının arasındaki yağmur suları, taşın bir ucuna bastığın anda, diğer ayağına su sıçratıp pantolonunu ıslatması işte insanı çileden çıkarıyor.


Çarşı merkezindeki esnaf biraz cimri davranmış olmalı ki, çok işyerinde yağmur saçaklarına rastlayamıyoruz. Kaldırımdan yürürken işyerlerinin saçakları biraz geniş olsa, yağmurlu günlerde ıslanmaz, güneşli günlerde de yanmadan  yürüyebiliriz.


Sabahleyin yağmurun ıslattığı sokaklardan geçiyorum, her zamanki gibi taşıt sürücüleri yayaların üzerine su sıçratmaktan zevk alırcasına düşünmeden gaza basıyorlar. İnsan bir yayayı gördüğünde hafiften yavaşlar ve su sıçratmaması için özen gösterir. Ama nerede böylesi sürücüler?


İşyerinin kapısının camı yağmurdan biraz buharlanmış olan esnaf, elinde Osmaniye’nin yerel gazetesini almış camı silmeye çalışıyordu. Bir başkası ise kapısının önüne paspas yapmıştı. O esnaf  İstanbul merkezli yayın yapan bir yaygın basının gazetesini aynı şekilde işyerinin kapısının önüne paspas yapıp yapmadığını merak ediyorum. Merak ediyorum diyorum, çünkü ne zaman yağmurlu günlerde kapısının camını silmek isteyen bir esnaf görsem elinde Osmaniye’nin bir yerel gazetesi veya paspas olarak kapıya konulan yine yerel gazete oluyor.


Bence bu olaylar yerel gazetelere karşı yapılan bir ayıp olarak değerlendiriyorum. Yerel gazeteler yaşanan kentin sorunlarını yetkili ve ilgililere ulaştırmak için birer köprü görevini yürütürler. Kendi sorunlarını dile getirebilecekleri yerel gazeteleri sabahın erken saatlerinde işyerlerine kadar getirildiği halde okumadan kapının önüne paspas yapan esnaftan bu kente ne hayır gelebilir?


Böylesi insanların ticaret anlayışları da tıpkı yerel gazeteye gösterdikleri ilgi gibidir.


Bu arada bizler de kendimizi sorgulamamız gerekiyor. Yerel gazeteler neden bu kadar önemsenmediğini de düşünmemiz gerekiyor. Bizde de hata var mı diye kendimizi sorgulamak ta önem taşıyor. Örneğin, benim fotoğrafım bulunan bir gazeteyi parmaklarının arasına alıp kafamı da kapının camına sürtmek suretiyle, cam silmeye çalışan bir esnafı gördüğümde düşünün o anki halimi. Ya da esnaf elindeki gazete ile cam silerken, ben de oradan geçiyorsam, esnaf bana baka baka elindeki gazeteyle camı silerken başımın ağrıdığı veya yamulduğunu hissedebilirim. E ne diyelim, belki de yerel gazeteler esnafa yeterince gereken haberleri veremediğindendir. Saygılarımla…



Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar