26 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.462
EURO34.7836
ALTIN2439.9
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

İşçi ile sohbet!..

Parkın bir köşesindeki beton zemine oturmuş düşünen birini görüp yanına yaklaştım. 

Selam verip, dalgın, durgun ve üzgünlüklerini paylaşmaya çalıştım. Avucunun içerisindeki elektrik faturasını gösterdi, sonrasında da; “Ben de aynısını istiyorum, bana da aynı haklar verilsin kardeşim!”diye yüksek sesle konuşunca birden otururken ayağa kalkıverdim.

Evli iki çocuk babası, asgari ücretle  bir işyerinde çalışıyormuş. Ay sonunda eline geçen maaşı ile son günlerde 45 günde bir gelmeye başlayan elektrik faturasındaki kalemlere kızıyor işçi vatandaş. Konuşmasını sürdürüyor. “Elimdeki fatura bedeli:26.30 Krş. Dağıtım bedeli:9.31 Krş. Vergi ve fonlar: 8.90 Krş. Toplamı: 44.51 Krş. Yapıyor.

Evime elektrik enerjisi veren devletimizin özelleştirdiği kurumun bizlerden aldığı bazı kalemlere kızıyorum. Özel firma diye bu olay ört bas edilemez, çünkü bu kalemler içerisinde Devlete de ödenen farklı kalemler olduğuna göre, Devletimizin Enerji firmasının kulağını çekmesini bekliyoruz.!”diyor.

Elektrik tüketim bedelinin 26.30 Krş. İken, 44.51 krş. Fatura edilmesi, yani iki katı para istenmesi olayını nasıl değerlendirdiğini işçi vatandaşa sordum.

İşçe vatandaşın konuşmalarını aynen aktarıyorum: “Dağıtım bedeli olarak alınan para, neyin parası Allah aşkına!? Benim evime  havadan uçakla veya mahallemize tır ile mi elektrik getiriliyor da bu para isteniyor? Yıllar öncesinde devletimizin sokaklara döşediği elektrik direkleri ve trafolardan gelen enerji aynı şekilde hizmetini veriyor.

Özelleştikten sonra bazı trafolar değiştirildi, günlük 8 saat elektriklerimiz kesildi ses çıkarmadık, biz bunların hesabını sormadık, enerji kesintileri olmayacak diye düşündük, ama  aradan yıllar geçti hala ani kesintileri hem de il genelinde yaşadığımız günleri yaşıyoruz. Bana elektriği getirmek  ve para almak için ayrıca ‘dağıtım bedeli’ alan bir firmanın uygulamasına kimse karşı çıkmıyor! Enerji fonu, sanırım Devlet bütçesine gidiyor.

TRT payı ise anlaşıldığı üzere TRT’nin çalışanlarına ve giderlerine ayrılmış durumda. Evimde izlemediğim Radyo veya TV kuruluşuna zorunlu olarak enerji kullanımımdan para kesilmesini doğru bulmuyorum! Madem ki TRT payı adı ile faturamdan kesinti yapılıyorsa TRT’nin kanallarında  özel firma reklamları da yapılmasın! Elektrik ve Havagazı tüketim vergisi ise sanırım Belediyelere aktarılıyor.

Hiçbir çalışma veya doğal bir olay olmadığı halde Enerji-Sa’nın 186 numaralı (ücretli) hattını aradığımızda, Önce hangi ilden aradığımız soruluyor, sonrasında isim ve adres alındıktan sonra,  karşımıza çıkan ses; bire, ikiye, üçü… bas diye yönlendirme yapma uğruna zaman kazanıp telefonumuzdan para kazanmaya çalışıyor.

Bizlerden har ay dağıtım bedeli adı ile para alan Enerji-Sa’nın ‘dağıtım hizmetlerine’ ulaşmak için telefonumuzdan para ödüyorsak, bu nasıl bir hizmet bunu devletimizi yönetenlerin araştırmalarını bekliyorum.

Mahallemizdeki elektrik direklerinde ampüller yanmazken, olayı bildirdiğimiz yerin tarifini yapmak  başlıbaşına bir eziyet! 186 Nolu ücretli telefon otomatik olarak yanıtlıyor, çünkü sistemi öyle ayarlamışlar. Şikayetleriniz kayıt altına alınmıştır, kayıt numaranız diye de belirtiyorlar.

Olay böyle değil, sorunun çözümü ile biteceğini anlatmak istiyorum. Devletimizdeki hizmetler, ağır aksak ta olsa, çalışanları özlüyorum! Hiç olmazsa onlar; şikayet edildiklerinde Müdürlerinden korkarlar ve işlerini zamanında bitirmeye çalışırlardı, ya şimdi; hısım-akraba!...”

Sütunumdaki yerim kalmadığı için devamını yarına bırakıyorum, esenlikle..
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar