25 Nisan, 2024, Perşembe
DOLAR32.5027
EURO34.983
ALTIN2436.4
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

İran ve Türkiye

İran’da son aylarda yaşanan olayları ve gelişmeleri yakından izliyoruz. Genç bir kadının “Ahlak Zabıtası” tarafından dövülerek öldürülmesinin ardından başlayan olaylar ülke geneline yayılmaya başladı.

Halkın istekleri ve ülkeyi yönetenlerin kendilerine göre farklı beklentileri olması doğal sayılsa bile, yöneticilerin yönettiklerini anlayabilmelerinin de önemi bir kez ortaya çıkıyordu.

Halkın istek, beklenti ve önerilene kulak tıkama olayı, sadece yöneticileri değil, devlet otoritesini de sarsabildiği gerçeğini inkar edemeyiz.

İran’daki olaylarda onlarca, hatta yüzlerce insan yaşamını yitirdiğini öğreniyoruz. Özellikle kadınların “başörtüsü” konusundaki ülkeyi yönetenlerin yasalarında yumuşama istekleri ön plana çıkıyor.

İran’daki yönetimin, yaşanan olaylar karşısında şaşkınlık içerisinde olması gözlerden kaçmazken, “Ahlak Zabıtası”nın  uygulamalarında yumuşaya gittiği yönünde geri adım attığı haberleri gelmeye başladı.

Bir ülkede erkekler tarafından, kadınların giyim-kuşam ve sosyal hayatına müdahale edebilecek uygulamalar yapıldığı zaman, günün birinde farklı tepkiler alabileceklerini düşünmeleri önem taşımaktadır.

İran’da Ahlak Zabıtası, kadınların giyim-kuşamları ile ilgili uygulamalar ve baskılar yaparken, erkeklerde aynı uygulamanın neden yapılmadığı akla gelebilir.

Bizim ülkemizde de kadınların “başörtüsü” ile ilgili uygulamaları üzerine siyasiler çıkıp konuşmalar yapıyorlar. Türkiye’de kadınların başörtüsü ile ilgili konuşmaları çoğunlukla ve nedense erkekler yapıyorlar.

Kadın Milletvekillerinin Meclis salonunda başörtüsü ile ilgili ateşli konuşma yaptıklarına pek tanık olmadım, ama erkek Milletvekillerimiz arada bir kadınların başörtüsü üzerine konuşmalarındaki amaçlarını merak ediyorum.

Yıllarca kadınlar üzerinde farklı uygulamalarda bulunan ülkelerin yöneticileri, başka ülkelere gittiklerinde ise kendi ülkelerine uyguladıkları baskılara gözlerini kapatırcasına hareket ettiler.

Suudi Arabistan’da daha birkaç yıl öncesine kadar kadınların otomobil sürmesi bile yasaktı.

Yine bazı Arap ülkelerinde yasaklanan uygulamaları halk “uymadığı” zaman cezalandırılırken, ülkeyi yönetenler başka ülkelere gittiklerinde her türlü eğlence ve diğer hareketleri rahatlıkla yapabiliyorlardı. Hala da halkına yasak olanları başka ülkelerde kendileri yapan ülke yöneticilerinin olduğu biliniyor.

İran’da kadınların başının teli göründüğü iddiası ile Ahlak Zabıtası tarafından “yasak uygulama” içerisinde olmalarına ülkede yaşayan kadınlar daha fazla dayanamamış olmalı ki,  bir kıvılcım ülke geneline yayılmaya başlandı.

İnsanların ekonomik yaşantıları ile sosyal yaşantıları arasındaki eşitliği sağlayamayan ülke yöneticileri, günün birinde halkının tepkileri ile karşılaşabilirler.

İran’da kadınlar başlarını açmak için uğraş verirken, bizim ülkemizde ise tam tersinin uygulanmak istenmesinin altında nelerin yattığını anlayanlar varsa bana bir anlatırsa mutlu olurum…

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar