20 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.5095
EURO34.7826
ALTIN2499.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

İnsan Hakları mı?

Dün İnsan hakları Günü’ydü. Pek çok yerde çeşitli etkinlikler ve basın açıklamaları yapıldı.

İnsan hakları Günü denildiğinde aklınıza neler geliyor? Hangi insan haklarından sözediyoruz veya insan hakları denildiğinde  aklınızdan neler geçiriyorsunuz?

Türkiye’de Hükümetler ekonomik dar boğaza girdikleri anda, özelleştirme  yoluna giderler.Özelleştirme ile özel kuruluşlara uzun veya orta vadeli kiralanan işletmelerin hizmet vermesi sırasında olan vatandaşa olur.

Elektrik enerjisinin özelleştirilmesi ile yapılan kesintiler, vatandaşın iki fatura ödemediği anda enerjisinin kesilmesi olayları.

Aynı şekilde Türk telekom’un özelleştiğinde de yaşandı. Telekom hizmetlerinin özelleşmesi ile birlikte sabit hat sahipleri fatura borçlarından dolayı icralık oldu, hatları toplatıldı. Ardından ‘tatlıya bağlayalım’ adı ile yapılan anlaşmalarla abonelerin gönülleri alınmak istendi.

Günümüzde insanların yaşabilme koşullarından su, hava ve enerjinin önemi inkar edilemez. İnsanların fatura borçlarından dolayı içme sularının kesildiği bir yerleşim biriminde, hangi insan haklarından sözedebiliriz?

İnsanların iki fatura bedelini ödemediği için elektriklerinin kesilerek zor durumda kalmaları olayının yaşandığı bir yerde hangi insan haklarından sezedebiliriz?

Özelleşme nedeniyle yüklenici firma para kazanmayı hedeflediği için kendince bir yol çizmiş, uygulamaya koyuyor. Vatandaşın hali nasıl olursa olsun anlayışı sonunda insanlar psikolojik bunalıma doğru sürükleniyor.

Çarşı içerisinde kaldırımları işgal eden esnafa belediye zabıtası seyirci kalıyorsa, kaldırımlara par eden araçlara trafik görevlileri seyirci kalıyorsa, yayalar kendilerine ayrılmış kaldırımları sağlıklı şekilde kullanamıyorsa hangi insan haklarından sözediyoruz?

Eğitim ve öğretimin ilkokullarda parasız olduğunun söylenmesine rağmen, ilkokul birinci sınıf öğrencileri henüz eğitim ve öğretimin ilk basamağında; değişik isimler adı ile veliden bir eğitim öğretim yılı süresince en az 500 Tl’ye yakın para alınıyorsa, hangi insan haklarından sözediyoruz.

Okulun perdesi yokmuş, öğretmeninin bilgisayarı yokmuş, temizlikçi parasına gereksinim varmış, devletin verdiği kitaplar yetersizmiş, dergi alınacakmış ve benzeri isimler adı ile ilkokul birinci sınıflarında başlayan velilerden toplanan paraları düşünün, birde Başbakan veya Milli Eğitim Bakanının ilkokullarda eğitim ve öğretimin parasız olduğunu duyacaksın.

Devlet yoksul ailelere kömür dağıtıyor, geçtiğimiz günlerde Osmaniye’de kömür alabilmek için ilgili kuruma giden kadına verilen yanıt; “sizin bir çocuğunuz var, kömür alma^ya  hakkınız yok!”denildiğinde, en az üç çocuk olayı mı anımsatılmak isteniyor merak ediyorum.

Bir çocuklu aile eğer kömür alabilecek kadar aylık geliri olabilseydi, zaten yüzünü eğipte ilgili kuruma gelerek kuyruğa girip, kömür yazılmaya kalkar mıydı?

İnsan hakları gününden sözederken, insanların çalışma koşullarında haklarını, yani emeklerinin karşılığını alabilip alamadıkları neden tartışılıp konuşul muyor?

Binlerce öğretmen atamayı beklerken, siyasi iktidarların yandaşı olanlar eğitimlerine veya bilgi birikimlerine bakılmaksızın işe yerleştirilirken, bazı insanların da ötenlendiği bir yaşamda hangi insan haklarından sözediyoruz? Saygılarımla…

 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar