Osmaniye’de tarihi bir kent yatıyor. Adına “Kutsal şehir”denildiğini öğreniyoruz.
Kastabala antik kentini Osmaniye’de oturanlardan bilmeyenler vardır. Yanıbaşımızdaki bu tarihi kenti görmemek bir eksiklik olduğu kadar, duyarsızlık olarak ta değerlendirebiliriz.
Şimdi sizlerle Kastabala ile ilgili paylaşmak istediğim notlarım olacak. Tarihleri iyi okuyun, bir İngiliz diplomat E.J. Davis 1875 yılında ülkesinden gelerek Osmaniye’deki Kastabala antik kentine gelip fotoğraflarını çekiyor ve İngilizlere anlatıyor. Yine 1890 yılında bir İngiliz araştırmacı gelip Kastabala’yı görüntüleyip ülkesindeki insanlarla paylaşıyor.
Aradan geçen yıllara geri dönüp baktığımızda bugün bile Kastabala’ya gereken önemi ne kadar verebildiğimiz önem taşıyor. İngiltere’den gelip Kastabala’yı geçip görüntüleyenler ile Osmaniye’de olup ta göremeyenler, görmek istemeyenler veya ilgisiz kalanları düşündüğümüzde, yanı başımızdaki turizm merkezinin çürümesine gönüller razı olur mu?
Kazılar yapılıyor, tarihsel kalıntılar çıkarılıyor ama buranın cazibe merkezi haline dönüştürülmesi için ilgili ve yetkili makamlar sadece Kastaba’nın görüntülerini ve tarihi anlatmaktan öteye gidemiyor.
Kastabala antik kenti ile ilgili olarak; Seleukos krallarından IV. Antiochos Epiphanes (M.Ö. 175-164) döneminde basılan sikkelerde Hierapolis adıyle anılmaktadır. Antiochos kente uzun zamandan beri saygı gören “Perasia”ismindeki tanrıçanın tapınağından dolayı kente “Kutsal şehir” adını vermiştir.
Kastabala antik kenti 1978 yılında festivale sahne olmuştu. Kastabala’da düzenlenen şenlikle insanlar ilk kez burada yatan tarihi antik kenti keşfetmişlerdi. Ardından Osmaniye 1. Fıstık festivali ile bir kez daha Kastabala kenti şenlenmişti.
Ekmek Ödüllü Şiir yarışmaları sonrasında, şairlere tarihi ve turistik yerlerimizi gezdirirken, Kastabala antik kentine geldiğimizde il dışından gelenler kadar Osmaniye’de oturup ta buraya göremeyenlerin hayranlıkları günlerce kafalarında yer etmişti. Osmaniye’de yaşayıpta Kastabala’yı görmediğini söyleyen insanları dinlerken, onlara burayı gezdirdiğim için ben bir kez daha mutlu oluyordum.
Yine böyle gezilerin birinde, öğretmen emeklisi şairlerimizden biri Zorkun yaylasını gezerken, ilk kez Zorkun’a geldiğini söylemişti.
Kastabala antik kent, kalelerimiz, yaylalarımız ve mesire alanlarımız insanların rahatça gezip görebileceği yerler haline getirilmesi için uğraş vermek gerekiyor.
En önemlisi de Kastabala antik kenti için, daha önceki yazılarımın birinde gündeme getirdiğim gibi, turistik amaçlı raylı sistemle buraya ulaşımın sağlanması halinde, görmeyenler trene binme bahanesiyle de olsa Kastabala’yı görme olanağına kavuşurlar. Yıl 1875, ingiltereden gelip Kastabala’yı görenler ile yıl 2012’nin bitimine bir parmak kala Osmaniye’de yaşayıpta Kastabala’yı göremeyenler olduğunu düşündüğümüzde; Kastabala’yı turistik cazibe merkezi haline getiremediğimiz için üzülüyorum. Saygılarımla…
