20 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.5095
EURO34.7826
ALTIN2498.1
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

İnat etme gökyüzü, yağmur yağacak!...

İnat etmek veya ısrarcı olmak gelecek için başarılı sonuçlar verebilir mi, veremez mi bunu süreç gösterir!

Bir olayla ilgili ısrarcı ve inatçı olmak için elinizde kesin bilgi ve belgelerin olması gerekir. Öncelikle  bu konuda meslektaşlarımın haber yazmalarında yaşadıkları davalarda yaşanan sıkıntılarda ortaya çıkar.

Eğitim ve kültürle birlikte ahlaki değerlerin öğretisi ile birlikte inanç bilgilerinin de sağlıklı ve yeterli verilmediği sürece toplumda barış ve huzur beklemek zor olur. Tüm bu koşullarla birlikte, kendi aklı ve düşüncesini kullanmayarak, başkalarının sözlerini “düşünmeden kabul ederek” çevresindeki insanlara yaymak istemenin ne kadar  yakışık alıp almayacağı, anlatılanların ne kadar doğru oyup olmadığı konusu süreç içerisinde kendiniz için sorun oluşturabileceğini düşünmeniz önemlidir.

Değerli şairlerimizden, emekli Hemşire   Elife Ergan’ın ilk çıkan şiir kitabının kapağına bakıyorum: “ “İnat etme gökyüzü benim kadar ağlayamazsın…” başlığını taşıyor.

Bu kitabın başlığı, aslında başlı başına bir şiir  ve insanların yaşantısının en önemli kesitlerinden bir örnekleme yapmaktadır.

Ülkemizde Ak Parti iktidarının ilk 10 yılından vatandaşların fazla şikayetleri yok. Ancak 20’ci yıla girerken, bu iktidarın vatandaşlar yerine çevresindeki bir takım “türedi zenginler” oluşturması ile ilgili iddialar, halk tarafından net olarak görünür hale geldi.

Bu meslekte 50’nci yılına giren bir Gazeteci ve Yazar olarak yaşadıklarımı, yaşadığım süreçteki siyasi Hükümet veya iktidarları düşündüğümde, Ak Parti iktidarı kadar farklı olduğu kadar, yaşanan olaylar karşısında yapılan eleştirileri, “Kabullenmeyen” bir yönetim anlayışı yaşamadığımı söyleyebilirim!.

İnat ederek zirveye tırmanmak başka, inadına uyup zirveye ulaşmak başka olaydır.  Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulmuş iken, bu Mecliste görev yapan Milletvekilleri yemek yedikleri lokantalarda birbirlerine yemek ısmarlayıp aynı masada otururken,  Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olayı ile yapılanacak olan oturuma neden katılmayanlar oldu?

TBMM’deki oturumdaki önergelerin görüşmeleri sırasında; AK Parti, MHP, BBP ve  HDP’li Milletvekilleri yoktu.

Sağlık çalışanlarına karşı şiddetle ilgili  önergenin görüşülmemesi için oturuma gelmeyen siyasi partiler içerisinde kimlerle kimler birlikte hareket ettiğini vatandaşımız görmüş oldu.

Atatürk, “Beni Türk hekimlerine emanet edin”diye konuşurken, bugünlere geldiğimizde Türk hekimlerinin yabancı ülkelere gitmek istemeleri karşısında; “Giderlerse gitsinler!”diyen anlayış görmekteyiz.

İktidar ve destekçisi HDP için, 6’lı masanın 7’nci ayağı diye konuşurken, sağlık çalışanlarına şiddetin önlenmesi için yapılacak olan oturuma katılmayan partiler arasında HDP’nin kimlerin yanında yeraldığını son yaşanan olayda görmüş olduk.

Ülkenin sağlığını düşünen siyasiler; eğitim ve sağlığa önem vermedikçe ülkenin vatandaşlarından sağlıklı  ve huzurlu yaşantı beklenemez.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar