28 Mart, 2024, Perşembe
DOLAR32.3302
EURO35.0914
ALTIN2298.0
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

İmanlı-inançlı gençler yetiştirmek

Okulların “İmam Hatip” olarak isimlerinin değiştirilmesi ve yeni açılan İmam Hatip okullarının sayılarının çoğalması ile ilgili olarak neler konuşulduğunu anımsıyorum.

Bu günkü iktidarın başındaki yönetici; “Türkiye’de imanlı ve inançlı gençler yetiştireceğiz!” derken, mevcut gençlerin iman ve inançlarının eksik olduğunu da vurgu yapmış oluyordu.

Bu arada, okudukları  dini kitaptaki yazılanların ne demeye çalıştığını anlayamadan okuyanlar veya okuduklarını bildiklerinin kendi yorumlarına inanarak; “imanlı-inançlı toplumun çoğalması” yönünde fikir yürütmeye başlar olmuşlardı.

Yaklaşık 20 yıldır; giyim-kuşam, inanç ve iman üzerinden yaymacalar yaparak iktidarda bulunan bugünkü siyasal parti yöneticilerin sözleri ile uygulananlar, en önemlisi de bugün yaşananların nereye geldiğini görebilenler bir adım öne gelsin.

Toplum içerisinde ayrıcalık yapmak, birilerini yanına alıp, diğerlerini ötelemek, kişiler arasında bilerek veya bilmeyerek ekonomik ve sosyal yönden ayrıcalık yapmak, özeleştiriden kaçınmak, kendisini eleştirenlere bağırıp çağırmak gibi hareketlerin, hangi dini veya inanç kitaplarında yazdığını araştırmaktan yorulduğumu söyleyebilirim.

Müslüman bir birey iseniz, Kur’an-ı kerim yolunda gitmeniz konusu benim ayrıca anlatmama gerek yok. Peki, bugünkü yaşanılanlar, yöneticilerin uygulamalarının hangisinin Kur’an-ı kerim’deki “sosyal ve ekonomik yaşantılar” eylemlerine uyuyor!?

Şimdi birileri çıkıp ta, sakın ha; “Şeriat!”demesin! Şeriat ile yönetilen ülkelerin yöneticileri kendi ülkelerinden çıktıklarında her türlü eğlencenin içerisinde kendilerinden geçiyorlar.

Ülkelerindeki halka “şeriat”  uygulayanlar, kendileri, aileleri ve yakınları için böyle bir uygulamayı göremiyoruz.

Saraydakilere farklı, halkla farklı şekilde “şeriat” uygulaması yapılan bir ülkenin yöneticileri, önce kendi koltukları ve yönetim biçimlerine ihanet ediyor anlamına gelmez mi!?

Nereden nereye uzandı yazımın ucu!  Sakarya’nın Akyazı ilçesindeki sapık olaydan sözetmek istedim.

Kendini tarikat şeyhi olarak tanıtan Eyüp Fatih Şağban isimli, yeşil sarıklı ve ak sakallı bir zat; 12 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz olayından cezaevine konulmuş.

Hakkında 10 yıl hapis istenen davada, cezaevinden online sistemle duruşmaya katılan Şağban, “beraat” edilmesini istemiş…

İmanlı ve inançlı olanlar böyle bir iğrenç olay karşısında, yine böyle bir kendini savunmaya ne yanıt vereceklerini merak ediyorum! Bir de; “Tecavüzcüsü ile evlendiğinde davanın düşmesi” gibi olayları anımsıyorum. Sonrası mı, Mahkeme’nin vereceği kararı bilemem ama, Şeyh; tecavüz ettiği 12 yaşındaki kız çocuğu olayında neden “beraatını” istesin!?

Elazığ’da Cami imamından bir haber vereyim. 56 yaşındaki H.K. isimli cami imamı, 6 yıl boyunca  16 yaşındaki bir çocuğu taciz etmekten mahkeme karşısına çıkıyor.

4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya gelenlerden, 23 ve 25 yaşlarındaki tanıklarda dinlendi.

Cami imamının dini ders verirken, “vücutlarının cinsel bölgelerinde ellerini gezdirdiği…” yönünde ifadeler verildi. Bir tanık ise; “Kur’an okunurken çocukları kucağına oturtuyordu…” gibi ifadeler verdi.

Tacizci Cami İmamı tutuklanması, “kontrollü serbestlik” kararı ile evine döndü.

İnsan gibi yaşamasını öğrenen  insanlar yetiştiremedikten sonra, kendinizi de paralasınız; niyetler kötü olunca başarılı olamazsınız!...

 

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar