19 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.5841
EURO34.7806
ALTIN2491.7
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

İlgilen(me)mek!..

Yaşadığımız toplumda  gelişen olaylarla ilgilenmek veya ilgilenmemek kişiye ne kazandırır, ya da ne kaybettirir?

İlgisiz kalmak, duyarsızlık içerisinde yaşamak bir halk deyimini anımsatıyor bana; “Bana değmeyen yılan bin yaşasın!” deyimini anımsadınız sanırım!

Toplumsal yaşam içerisinde gelişen her olay bir şekilde bireyleri ilgilendirir. Kimse; kendisini ilgilendirmediğini sanmasın! Diyelim ki işiniz iyi, maaşınızda evinizin geçimini sağlıyor. Kirada değilsiniz, otomobiliniz, yayla eviniz bile var. Ekonomik durumunuza güvenip te yaşanan olumsuzluklara karşı duyarsız kalırsanız, hiç beklemediğiniz bir olayın sizinle günün birinde ilintisini yaşayabilirsiniz.

Yani hayatınızda olumsuzluklarla karşılaşmayacağınız veya mevcut güzel günlerinizin süreceğinin garantisini veremezsiniz.

Seçimler geldiğinde, sandığa gitmemek ve olaylara seyirci kalmak. Vatandaşlık görevi olan ‘tercih hakkınızı” kullanmamak, siyasetçilerin sözlerine kızarak olaylar karşısında sandıktan kaçınmak geleceğiniz açısından olumlu veya olumsuz etkiler oluşturabileceğini düşünmelisiniz!

Kullanacağınız oylamadaki tercihiniz, sizin istediğiniz sonuçta çıkmayabilir veya sizin tercihiniz de sonuçta çıkabilir. Sonuç nasıl olursa olsun yaşamın gerçeklerinden ve toplumsal gelişmelerden geri kalmamak gerekiyor. Birlikte olmak, acı ve tatlı günleri paylaşmak, olayların şurasında veya burasında yer alırken güzellik, dostluk, barış ve anlaşılabilir düşünceler içerisinde bulunmak en sağlıklı yaklaşımdır.

Bugünlerde Anayasa maddelerindeki bazı değişiklikler için halkoylaması tercihleri yönünde konuşmalar yapılıyor. Halkı bilgilendirme, ama doğruları anlatma adına bu anlatılanlar güzel. Ancak; maddeler üzerindeki değişiklikleri yanlış anlatarak tercihleri etkileme noktasında vatandaşı yanlış bilgilendirmek te doğru bir davranış değildir.

Bir diğer olay ise, bazı kentlerde parti binalarına veya siyasi partilerin afişlerine karşı yapılan saldırıların olduğunu öğrendiğimizde böylesi bir gerginliğin önünün alınması ve olmaması umudunu taşıyoruz.

Barış, kardeşlik, huzur ve güven ortamı arıyorsak; böylesi dileklerle çıktığımız yolda huzurumuzu bozacak eylemleri gerçekleştirenlerin cezasız kalmaması önem taşımaktadır.

Bazı medya çalışanlarının haber-yorumlarında veya köşe yazarlarının yönlendirici, kışkırtıcı sözler kullanmalarını da doğru bulmuyorum. İnsanları germek, huzuru bozmak, kamplaştırmak, ayrıştırmak ülkemizin ve halkımızın geleceği açısından sağlıklı sonuçlar getirmez.

Özellikle siyasilerimiz ağızlarından çıkan sözlere çok özen göstermeli, illaki kendisinin doğru, karşı düşüncenin yanlış olduğunu anlatmaya çalışırken, “düşmanca ve kavgacı” sözcüklerden kaçınmalıdır.

İnsanlar yaradılıştan değişik özelliklere sahip olarak dünyaya gelmiştir. Cinsiyet ayrımından olduğu gibi görüşlerde de doğal olarak ayrımlar olacaktır. Bu sadece insanların değil doğadaki tüm canlıların özellikleri ve değerleridir. İnsanları bir kenara bırakalım; hayvanlar aleminde hiçbir hayvan durup dururken bir amacı olmadan bir diğer hayvana saldırmaz veya parçalayıp yemeye kalkmaz.

Aç olan hayvan gözüne kestirdiğini yemeye çalışır. Hayvanlar ‘akıl’ sahibi değildir. Canlılar içerisinde sadece insanlarda ‘akıl’ bulunduğuna göre, bu aklımızı da güzelden, huzur ve barıştan yana kullanmaz isek,  bu aklı bize verene hesap vermek zorunda kalacağımızı da unutmamamız gerekir! Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar