29 Mart, 2024, Cuma
DOLAR32.3795
EURO35.0698
ALTIN2324.4
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

İftar yemekleri

Ramazan ayı içerisinde günler paylaşılır, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, bazı kurum ve kuruluşlar ile siyasette bir yerlere gelmek isteyenler iftar yemekleri verirler.


İftar yemekleri çoğunlukla basın mensuplarına verilir ve öncelikle onlar davet edilir.


Yılın onbir alında basın çalışanlarını tanımayan veya onların yaşamsal konumlarına ilgisiz kalanlar, Ramazan ayında kendi tanıtımlarının yapılmasında araç olarak kullanabilme uğruna iftar yemeği verilir.


İftar yemeğine davet edilen basın mensupları gidip yemeklerini yedikten sonra daveti yapan kişi veya kurumun yetkilisi tarafından yapılan konuşmaları kaydeder, fotoğraf çekilir, ertesi günler içinde de  yazılı veya görsel basında haber yayınlanır.


Yıllardır bu kentte basın mensuplarını ‘arzuhalci’ olarak görenler sayesinde basın bugünkü durumundan daha fazla ileriye gidemedi. İşleri düştüğünde gelip görüşlerini açıklayıp kamuoyu ile paylaşmak isteyenler, güzel sözcüklerin ve nazik konuşmalarından ardından fotoğraflarını gördüklerinde sevinirler. Yeri geldiğinde kendi yakınları ile birlikte de Osmaniye basınının ilerlemediğini, kendini geliştirmediğini eleştirirler.


Oysa Cemiyetleri ziyaretlerinde veya verdikleri iftar yemeklerinde “güzide basın mensupları”diye söze başlarlar. Onlar için basında yeralmak ve görüşlerini kamuoyu ile paylaşabilmek için bir yemek davetinde buluşmak önem taşır. Basın mensuplarına iftar yemeği verenler o gün için lokantaya para kazandırırlar. Bir iftar yemeğinin ardından lokantaya ödenen parayı Osmaniye basın mensuplarının gazetelerinin sürebilmesi için abone olarak ödeme yapmak düşüncesini kendilerinde bulamazlar.


Yılın onbir ayı boyunca bir kez olsun bir gazeteye bile abone olmayan, Bayram veya özel günlerde kutlama mesajı vermeyenlerin Ramazan ayında  vereceği iftar yemeği ile lokantaya para kazandırırken, bizlerin de burada sadece “karınlarını doyurdum” gibi bir düşünce içinde olduklarını düşünerek ben İftar yemeklerine gitmiyorum.


Her etkinlik kamuoyu ile paylaşılabilmesi için basına gereksinim duyulur. İftar yemeklerinin de altında mutlaka kamu ile paylaşılması gereken konular olduğu düşüncesi ile burada yapılan konuşmalar basında yeralacaktır. Yemekten parayı kazanan lokantanın bir başka karı da iftar yemeğinin verildiği yerin isminin geçmesi de bir reklam olarak tanımlanmalıdır.


İftarı veren siyasetçi veya kurum yetkili burada kazançlı, yemeğin yenildiği lokantanın isminin geçmesi nedeniyle gizli reklam yönünden kazançlı, peki onbir ay boyunca bir iftar yemeği ile kendilerini tanıtanların karşısında biz basın mensupları ne konumda oluyoruz?


Gazetelerin isimlerini bilmeyenler, okumayanlar, katkıda bulunmayanlar Ramazan ayında iftar yemeklerine davet ederken telefon konuşmalarında nasıl da nazik sözcükler kullandıklarını duyduğumda gülüyorum. Gülüyorum, çünkü onbir ay boyunca beni anımsamayanların iftar yemeğine gidipte onların geleceğini yükseltmek için “arzuhalci” olmam.


Burada şunu da belirteyim, yıl içinde onlardan destek alıp, katkılarını gören meslektaşlarıma bir sözüm yok. Bu benim görüşüm, saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar