Hayatta herkese Hz. Ebu Bekir (r.a.) gibi bir dost lazımdır. Hz. Peygamber (s.a.v.) için Hz. Ebu Bekir sadece bir dost değildi. Sağ koluydu, yardımcısıydı, sırdaşıydı, arkadaşıydı, yol arkadaşıydı, korumasıydı, vefa abidesiydi, sadıktı, sıddıktı.
Efendimiz hz Ebu Bekir’i okadar çok severdiki dünkü mekalemde evi mescidi nebeviye biraz uzak olan Hz Ebu Bekir namazın ilk rekatında rukuya yetişmişti o esnada efendimiz sav cebrail as gelmiş Allah Resûlü, rükûdan kalkıp “Semiallahu li men hamideh”duasını okuması emretmişti. Bu sırada arkalardan Hz Ebu Bekir efendimiz, ‘Rabbena ve leke'l hamd' dedikten sonra ‘Hamden kesiran tayyiben mübareken fih' duasını okudu. (Rabbimiz! Övgülerin en çoğu, en temizi, en mübarek olanı Sana'dır) Şükretmişti yetiştiği için.
Allah cc beni duydu beni diye. O esnada 30 melek bu duayı yazmak için görevlendirilmişlerdi.
Evet değerli okurlarım bu rivayeti, El-Ezher Üniversitesi (Mısır, Kahire) ziyaretim sırasında dinlediğimi zikretmiştim.
Ve bu olaydan sonra efendimiz (sav ) arkadaşı eminel sıddık için bir kapı yaptırılmasını emretmişti evinden geldiğinde mescide yorulmadan mescidi nebevinin etrafını dönmeden girebilmesi için o kapı hala mevcuttur tabiki bugunkü genişletşiilmiş haliyle mescidi nebeinin genişletilmesine o küçük kapıdan 3 adet kapı yapılmıştir باب ابو بكر Ebu Bekir BABUS SIDDIK kapıları babusselam kapısının hemen yanındadır umreye gelen arkadaşlarımız muhakkak o kapıdan mescidi nebeviye girmişlerdir. Yarin mescidi nebevinin kapilarindan bahsedelim insaallah.
İbn-i Abbâs (r.a) şöyle buyurur:
“Rasûlullâh Efendimiz (s.a.v) vefâtı ile hitâma eren hastalığı esnâsında (mübârek) başını bir bez ile bağlamış olduğu halde Mescid’e çıkıp minbere oturdular. (Orada) Allâh’a hamd ü senâ ettikten sonra şöyle buyurdular:
«‒İnsanlar içinde nefsi ve malı îtibâriyle benim üzerimde Ebû Bekir bin Ebî Kuhâfe’den ziyâde iyilik ve ihsânı olan hiç kimse yoktur. İnsanlar içinden bir halîl edineydim, Ebû Bekir’i kendime halîl edinirdim. Lâkin İslâm yüzünden olan dostluk ve kardeşlik daha efdaldir. Ebû Bekir’in kapısından başka bu Mescid’deki kapıların hepsini tarafımdan kapatınız!».” (Buhârî, Salât, 80)
Peygamber Efendimiz’in mescidi, Mü’minlerin Annelerinden her birine tahsis edilen hücreler ve büyük muhâcirlerin evleri ile çevrili idi. Bunların her birinden Mescid’e açılan küçük bir kapı vardı. İşte Hz. Ebû Bekir’in kapısından başka kapatılmaları emredilen kapılar, bu husûsî küçük kapılar idi. Sahâbîler bu istisnâyı, onun halîfe olması gerektiğini gösteren işâretlerden biri olarak kabul etmişlerdir. Nitekim Allah Rasûlü (s.a.v), odasının kapısından çıktığında hemen Mescid’e girmiş oluyorlardı. Kendisinden sonra Halîfe olacak olan Hz. Ebû Bekir’in de aynı şekilde yapması için onun kapısını açık bırakmışlardı. Allah cc efendimiz sav şefaatinden mahrum etmesin. Selam olsun sıddık el emin hazretleri peygamber efendimizin en değerlisine.
Rabbim mescid’i nebevinin kapılarından olduğu gibi cennet kapılarındanda girmeyi nasip etsin peygamber efendimizin ümetlerine amin.
MEKKENİN KOMŞUSU