160x600
25 Nisan, 2025, Cuma
DOLAR38.3223
EURO43.7751
ALTIN4105.0
Hasan Kazgı

Hasan Kazgı

Mail: [email protected]

Hoş Geldin Şehr’i Ramazan (Savm-Oruç)

  Evet değerli okuyucularım. Onbir ayın sultanı olan Hicri Ramazan ayı arefesindeyiz. Üç gün sonra bizlere merhaba diyecek ve bizi manevi iklimde sarıp sarmalayacaktır inşallah.  

Oruç ile ilgili ayetler ve hadisler mevcut olup şartları tutan biz yetişkin müslümanlara farzdır. Oruç ile ilgili bilgilere hepimiz vakıfızdır. 
Allah cc ayeti kerimede şöyle buyurmuştur .

Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. (Bakara Sûresi 183)

Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurdu:
"Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır." (Buhârî, Îmân 28, Savm 6)

Ben burada çocukların oruç tutması ve teşvikiyle ilgili düşüncelerimi sizlere arzedeceğim. Bizim toplumumuzun %99’u elhamdulillah müslümandır. Ramazan geldiği zaman iftarı, teravih namazı, sahuru ile evimizi ailemizi ayrı bir heyecan sarıyor. Tabiri caiz ise eski köye yeni bir adet gelmiş gibi oluyor. Özellikle çocuklarımızda ayrı bir heyecan oluşuyor, hayatımız üzerindeki değişiklik çocukları çok derinden etkiliyor ve biz büyüklerini takip ediyor. Onlar için sahura kalkmak bir heyecan iftar ise ayrı bir lezzettir. Çünkü tüm insanlar islam fıtratı üzerine yaratılmıştır. O halde  ramazan ayı sadece büyüklerin ayı değildir, çocuklara da birtakım armağanlar getirir. Şöyle geçmişten günümüze baktığımızda ramazan ayının çocuklara getirdiği armağanların en büyüğü hiç şüphesiz bayramdır ama çocukları Ramazan ayında oruçluyken armağanlarla sevindirmenin yolunu bulmuş ebeveynlerimiz. Büyüklere çocukluklarını hatırlattığı gibi çocuklara da güzel hatıralar bırakacak ve tamamen ramazan ayına mahsus bir oyun haline getirebiliriz. Kırmadan incitmeden mükafatlandırarak motive edebiliriz.

Oruç satmak ve oruç satın almak.
Çocuklar anne ve babalarının geceyarıları kalkıp sahur sofrasına oturmasına bayılırlar. Bu çocuklar için hayatın fazladan birşeyi gibidir. Ailesiyle gece oturup sahur etmek onların çok hoşuna gider. Çocuklar oruca alışırken muhakkak biraz zorlanır. Hatta annelerine ne olur birazcık su içebilirmiyim diyerek yalvaran bir çocuk daha sonra gelip ne kadar kaldı diye de sorabilmektedir. Bu ve benzeri zorlanma durumlarına bakılmaksızın büyüklerin çocukların oruçlarını satın almak gibi bir adetimizde vardır. Bu aslında onları sevindirmek, onlara iftar sonrası bakkal önlerinde vakit geçirtecek harçlıkları vermekten başka birşey değildir. Çocuk Orucunu bana sat diyen büyüğüne şaşkın şaşkın bakar önce. Çünkü bir şey anlayamaz. nasıl diye sorar. Büyüğü ise orucumu sana satıyorum dersin, ben de sana şu kadar harçlık veririm ya da istediğin oyuncak arabayı alırım, orucun da benim olur der ve bu çocuğun çok hoşuna gider. Harçlık veya oyuncak olarak birini seçer veyahutta her ikisinide isteyebilir. Çocuk ve büyükler arasında oyun ve hediyeleşme, neşe ve mutluluk ilişkileri oluşur, zorlanırsa ve bu büyüğünün de ona pekiyi hem oyuncak hem harçlığı veriyorum ama orucunu bana satıyorsun der. Çocuk sevinerek tamam der ve orucunu satar. Orucu satın alan büyüğü evin diğer fertlerine küçük çocuğun orucunu satın aldığını duyurur. Diğer büyükleri bu oyunu devam ettirerek niye sattın orucunu deden veya baban ne verdi sana diye sorgu sual ederler. Hatta ertesi günkü oruç için anlaşırlar bile.
Bu ertesi günlerde de devam edeccek anne ve babaların Orucunu satan var mı seslenişlerine küçüklerden sevinç çığlıkları dolu cevaplar gelecektir. Küçük bu oyunu anladıktan sonra zaman zaman büyükleri kendisi de teşvik edecektir. Annem bana şu kadar harçlık verirsen orucumu sana satarım der, hatta zaman zaman müşteri bile kızıştırıp babam şu kadar harçlık verdi ona satmadım" da diyebilir.

Dün lise son sınıfta olan oğlum ile oruç hakkında konuşuyordum. Oruç ile unutamadığım bir anımıda ben anlatayım dedi. Ramazan’da köye gitmiştim orucumu iftar öncesi nineme iyi bir fiyata sattım ve parayı cebime koydum. Sen paranı kaybedebilirsin istersen bana verebilirsin dedin ama ben hayır derim. Aşığıya indim arkadaşlarımla oynadım dükkana gidip ne alacağıma karar verdim. Akşam ezanı okundu orucumuzu açtık. Yemekten sonra dükkana gitmek için kalktım elimi hemen cebime attım. Para yok cebimde. Oynadığım yerlere baktım dükkana gittim dükkan dahil her yeri iki üç sefer aradım bulamadım size de söylemedim ama canım çok sıkılmıştı. Hem aç kalmıştım, hem paramı kaybetmiştim ve hemde sevabını kazanamadım diye çok üzülmüştüm. Bu anımı hiç unutamadım demişti.

Tabiki aile büyükleri bu işin manevi boyutunu da hatırlatır, hatta zaman zaman iftar sofralarında çocuklara bu işin sevabının da orucu sattığı kişiye gittiği gibi küçük şakalar yapar. Çocukların içi gider böyle bir habere. Kendileri bütün gün aç, susuz ve hatta o canlarının çok sevdiği çerez, şeker ve benzeri gıdalardan uzak kalsın da sevabı harçlık veren büyüklerin olsun! O yüzden artık oruçlarını satmama kararı bile alır, hatta ertesi gün ninesine satacağını söz verdiği orucu satmaktan vaz geçerler.

Evet aile büyükleri siz henüz daha hiç bir çocuğun orucunu satın almadınız mı yoksa. Veya siz çocuklara satın almayı teklif etmediyseniz Henüz geç değil. Orucu satın almak bu çocukları oruç ibadetini sevdirmekte oldukça etkilidir.

Lütfen bu ramazan içinde biraz oruç satın alın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar