19 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.586
EURO34.8048
ALTIN2489.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Heyyy gidi Günler!..

Nihayet beklenen gün geldi ve gitti! “Heyyyy gidi günler heyyyy, sen nelere kadirsin!” demek geliyor yüreğimin koyağından.

Hani o 16 Nisan Halkoylaması öncesinde, yeni Anayasa maddelerinin değiştirilmesinin oya sunulması ile ilgili siyasilerimizin konuşmalarını, eylemlerini ve bir yerlerde meydan okurcasına konuşmalarını anımsıyor musunuz!?

Öylesine yakışıksız sözlerin kullanıldığı, insanların bazı anlarda tehdit edildiği, bazı yöneticiler tarafından çalışanların ‘ekmekleri ile oynanmak istendiği’, yüzde 99’u Müslüman olan bir toplumda inançlara ve ahlaka uymayan davranışlar ile sözcüklerin yaşandığı bir süreci gerilerde bıraktık.

Hataları, kusurları veya doğru bilinenleri ile 16 Nisan halkoylamasını gerilerde bıraktık ve sonuçlar belli oldu.

Bu sütunlarda günlük olarak sizlerle buluşuyor, çoğunluğu kentimizin olmak üzere ülkemizdeki gündemle ilgili olaylar üzerine değerlendirmelerimi paylaşıyorum.

Halkoylaması öncesinde ülkemiz gündemi ile birlikte Avrupa ülkeleri ile ilişkilerimiz arasında yaşananları anımsatmak istiyorum. Avrupa ülkelerinden bazıları Türkiye’den gelecek olan siyasilerin toplantı veya miting yapmalarına izin vermemişlerdi. Bir Bakanımız da Hollanda’ya giderek, bazı olaylar yaşamasının ardından Türkiye sanki ayağa kalkarak, Hollanda’ya tepki gösterilmişti.

Bazı siyasilerimiz mikrofonu eline alarak; “Eyyyy!...” diyerek sözlerine başlarken, “Sen kim oluyorsun!?” sözleri ile tepkilerini gösterdiklerini anımsıyor musunuz?

Milli duyguları ön plana çıkarmak suretiyle aslında farklı bir tercihin yapılmasının sağlanmasına çalışıldığını ben Osmaniye’de algıladım ve bu sütunlarda gündeme getirdim. Ancak, Muhalefetin ‘Hayır cephesi’ bu olayı sanırım iyi okuyamadığı gibi, her zaman olduğu gibi galayana gelerek farklı yorumlar getirmeyi yeğledi.

Gelelim 16 Nisan tarihi sonunda yurt dışı oylarının neticelerine. Hiçbir Avrupa ülkesine gidilip miting veya toplantı yapılmadı, üstelik bu ülkelerin yönetimi izin vermedi diye tepki gösterenler iktidar partisindeki siyasiler olmuştu.

Bakalım sonuçlara; Almanya, Hollanda, Belçika, Avusturya, Danimarka, Fransa, Lüksemburg, Norveç ve Kosova’da yaşayan Türklerin büyük bölümü “evet”ten yana tercihte bulunmuşlar.

Arap ülkelerine bakıyoruz; Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Ceyazir, Irak, Katar, Küveyt ve Umman’da yaşayan Türkler ise çoğunlukla “Hayır” tercihi yapmışlar.

Bir diğer önemli noktaya bakıyorum; ABD, Rusya, İngiltere, Çin, İsrail ve İran’da ise ‘Hayır’ oylarının daha fazla olduğunu öğreniyoruz.

Şimdi burada aklımı yormak istiyorum; Ey Almanya, Ey Hollanda!.. diye başlayan heybetli konuşmaların neticesi kime yaradı!? Gidilmeyen ve miting yapılmasına izin verilmeyen anlayışın tepkileri Avrupa ülkelerinde  nasıl farklı sonuç ortaya  çıkardı!?

Değerli okurlarım, ilgilileriyle ilgili bir değerlendirmeyi örneklemek istiyorum. “Ruh çağırması”diye bir olayı duymuş olmalısınız. Seanslar yapılırken, “Ey ruh, geldiysen üç kere vur!...”denilirmiş. Sözde çağrılan ruh gelir, onunla odada bulunanlar görüşüp, sorularına yanıtlar alırmış. Bazı anlarda ruh’u göndermek zor olurmuş!..

Benzeri olayları sanırım dinlemiş olmalısınız. Avrupa ülkelerine kabul edilmeyen siyasilerle ilgili söylenen tepkili sözlerin ardından, gidilmeyen yerden “galip” gelen bir tercih karşısında; sizler nasıl düşünüyorsunuz!?

Ben daha önce; “danışıklı dövüş!” demiştim, sizler hala farklı mı düşünüyorsunuz!? Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar