Ne var ne yok? Dediler…
Yoktan var eden, var ettiğini yâr eden ALLAH var gam yok” ...
Çok şükür efendim,
Daha ne olsun, sağlığımız yerinde sevdiklerimiz yanı başımızda çok şükür.
Efendim günaydın mutlu pazarlar diliyorum.
Her pazar olduğu gibi bu pazar birlikte çay keyfi yaptığınız sevdikleriniz olsun, Kalpleriniz huzurla dolsun inşaallah.
Pazar kahvaltılarınada gidemiyoruz hava harika doğa muhteşem şu korona virüsü imtahanından bir geçebilsek, hayatımız normale dönse aah ah dedğinizi ve içinizi geçirdiğinizi duyuyor ve görüyor gibi oluyorum.
Çünkü hem yazıyor hemde aah ah diyorum, nerede o değerini bilmediğimiz pazarlar geç yatıp geç kalkıp öğleyle birleştirdiğimiz kahvaltılar, saatler süren sohbetli kahvaltı masalarımız.
Alın bendende bir o kadar, aylardan haziran okullar tatil benim izinli olduğum seferlere gittiğim mevsimdi bu mevsim.
Mevsimlerden hazan geçip giden bahar, yaz ayı, deniz, doğa herşeyden mahrumumuz. Şükredip sağlığımıza sevdiklerimizin sağlıklarına dualar ediyoruz. Hayattayız, hasta değiliz, Allah kerim, buda geçer inşaallah.
Bu da geçer, bu da geçer.
Alışmalısın, alışmalısınız, alışmalıyım,
Hemen karar verme sabret.
Bu da geçer dayanmalısın, dayanmalısınız, dayanmalıyım.
Hayatınıza anlam katan, güzel olan ve sizleri mutlu eden ne varsa hep hayatınızda kalması dileğiyle, mutlu pazarlar temennilerimde bulunmak istedim. En azından yapacağımız şeyler hala mevcut hayatımızda, görüşemiyoruz ama güzel temennilerde bulunabiliyoruz, can cekişen ruhlarımızı hayaller kurarak diriltebiliyoruz.
Bugün pazar ve ben sizleri özledim diyorya hani üstad ibrahim sadri.
Evet İstanbul’da yağmurda varmış rüzgarda şöyle camları açın balkona bir kahvaltı masası kurun sevdikleriniz etrafınızda, yaşadıklarınızdan eş ve dostlarınızla
geçirdiğiniz pazarlardan dem vurun.
Birde radyolardan eski şarkı açtıkmı değmeyin keyfe.
Yagmur da var
Çok sevdigim rüzgar da
Bugün Pazar
Daha uyanmadı komşular
Damların üzerinde kuşlar
Daha rahatlar
Radyolarda eski sarkilar çaliyorlar bu saatlerde
Gönül penceresinden ansızın bakıp geçenlere dogru
Yagmur da var
Çok sevdiğim rüzgar da
Daha uyanmadı komşular
Bugün Pazar
Ve ben seni çok özledim
Dışarı çıkmak istiyor canım
Tek başına haytalık etmek
Islanmak Pazar sabahında yağmurda
Boş caddelerde dolaşmak
Vitrinlerine bakmak mağazaların
Sinemaların afişlerine
Sokakların isimlerine
Telefon kulübelerinde uyuyan çocuklara
Bir merhaba demek sessizce
Sahilde martilara simit atmak
Otobüslerin ilk seferlerine binmek
Gitmek istiyor canım
Hayatin gittigi yere...
Işlık çalıp şarkılar uydurmak kendi kendine
Fırından taze ekmek alıp
Buğusunu çekmek içine
Ve ben seni çok özledim.
Evet ben herkesi herşeyi özledim
İstanbul’da boğazı, Beyoğlu’nda galatayı, Üsküdar’da martıların seslerini, gemileri izlemeyi, elimde simit sahilde yürümeyi özledim.
Sirkeci Üsküdar seferinde, güventepede kitap okumayı, çayımı yudumlarken göz göze geldiğim insanlara tebessüm edip hayırlı pazarlar dilemeyi özledim.
Hayatın atardamarlarında dolaşmak,
bölmeden şehrin uykusunu
bir şiir yazmak.
Pazar bulmacasının boş karelerine
şiirde tam da bunu anlatmak delice
tam böyle bir şey işte,
hesapsız, gölgesiz bedelsiz,
kimsesiz bir şiir yazmak,
bir bardak çay içmek
sokaklarda gezmek
yağmurda ıslanmak
ve ben sizleri çok özledim.
Hepimize çiçekli bir pencere lazım, olumsuzlukları unutup, çocuk yüreğimizle dışarıyı seyredebileceğimiz.
Selam olsun her şeye rağmen güzel günlerden umudunu yitirmeyenlere.
Yüzünüzden gülümseme kalbinizden umut eksik olmasın, gününüz aydın mutluluğunuz daim olsun.
Bu arada Kuşlara yem, kedilere su, çocuklara sevgi, büyüklere hürmet, etrafımızdaki insanlara tebessüm etmeyi unutmayalım lütfen !
Hayırlı pazarlar.
MEKKENİN KOMŞUSU