19 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.5866
EURO34.8097
ALTIN2512.4
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Hayatınhastalığındahatayanlamak!..

Hayatı anlatmak isterken, bir bütün halinde ve birbirlerinden sözcükleri ayırmadan bir başlık koymak istedim.

İnsanoğlu hayatı boyunca, hastalanabilir, hata da yapabilir, ama yaptığı hataları anlamak ve yeri geldiğinde kabul etmek erdemlilik olarak değerlendirilir.

Önemli olan, hastalanmadan önlemini alabilmek, hata yapmadan gelecek tehlikeyi görebilmek olsa gerek.

İnsan, yemediği yemeğin, içmediği suyun parasını öder mi!? Gitmediği yolun, geçmediği köprünün parasını öder mi!? Ödüyor, hem de bal gibi ödüyoruz diyenlerinizin sözlerini duyar gibi oluyorum!..

Devletin yetkili kurumlarından izin alarak çalışmalarını sürdüren ve halen de adı resmi kayıtlarda yazılı bulunan Siyasi Parti ve Sivil Toplum örgütleri’ni kabul etmek zorundayız.

Hataları varsa, yasalar karşısında açılan davalarla bu kuruluşlar kapatılır, ancak resmi olarak çalışmalarında sakınca görülmüyorsa o zaman sadece size göre uygun olmayan eylemlerini eleştirebilirsiniz. Ama ötelemeye veya ‘hain’ ilan etmeye hakkınız olabilir mi!?

Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu, İstanbul’daki Osmangazi ve Yavuz Sultan Selim boğaz köprüleri ile ilgili yayınladığı video her vatandaşımızı düşündürmesi gerekir.

Videoya göre; Osmangazi köprüsüne 32 ay için 39 milyon araç garantisi verilmiş.  

Geçen araç sayısı ise 20 milyonda kalınca, millete maliyeti 4 milyar Tl. olmuş. 

Diğer köprü geçişleri ve garanti sözü verilen araç sayılarındaki anlaşmaları burada yazarak sütunlarımı doldurmak istemiyorum.  Karamollaoğlu’nun hesaplarına göre 2.5 yılda iki köprü için vatandaşın cebinden 6 milyar TL çıkmış.

Boğaz köprüleri için araç geçişlerine garanti vermek, garanti sayısına ulaşılamadığı zaman gerekli parayı halkın vergilerinden ödeme gibi bir anlayışı anlayabilmekte zorlanıyorum!
Bu arada şunu da belirteyim ki araç başına garanti ücreti dolar bazında ödenmek üzere anlaşma yapılıyor. Verilen günler içerisinde garanti sayısındaki araçların geçmemesi durumunda ise devlet kasasından bu açık vatandaştan alınan vergilerle kapatılıyor.

Böylesi bir anlaşmanın altına imza koyanların kim veya kimler olduğunu burada tartışmayacağım. Çünkü bazı zatlar böylesi bir tepkiyi anlayamazlar! Bazı kişiler, sandık başında hangi partiye oy vereceğini tahmin ederek oy pusulalarından birini vermez, seçmen de ‘bir oy pusulası eksik” demeden oyunu kullanır ve çıkar! 

Sandık başında bulunacak kişilerin isim ve görevlerini İlçe/İl Seçim Kurulları belirlediğine göre, bazı iddialara göre “hırsızlık” varsa eğer, buradaki siyasi parti görevlileri ve sandık başkanları o anda; “uyku modunda mıydı!?”

Boğaz köprüsü geçişindeki ‘garantili geçiş’ olayına dönmek istiyorum. Evlendirme memurluğunda Nikah kıyılması sırasında damak ayağa kalktı: “Ben ez az 3 çocuk isterim, bana bu kadar çocuk vermeyen kadınla evlenmem!” dedi.

Gelin adayı ayağa kalkarak; “ Tamam  anlaştık! Sen işe gitme, her saat evde bulun ve benimle ol, sana üç değil, 13 çocuk doğuracağım!”

Damat yerine oturmuştu ki yeniden ayağa kalktı; “Ben anlamam, üç çocuk vermezsen gerisinin hesabını verirsin, yoksa bu iş burada biter!”

Gelin adayı ayağa kalktı; “Bana bak damat! Senin gücün yetmediği zaman, ben de başka yerlerde otlayarak sana en az üç çocuk doğurursam bunu da kabul ediyor musun!”diye konuşur.

Yine bana ayrılan sütun yetti dostlarım, saygı ve sevgiyle, ama olayları düşünerek kalın…
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar