İşlerini yeterince takip edemeyenler veya işini bilemeyenlerin vatandaşın ruhsal dengesini bozması halinde suçun sisteme yüklenmesi veya özür dilenerek işin içinden çıkılması ne derece doğru olabilir?
İnsanların sosyal ilişkilerinde yaşantısında ekonomik olarak bir takım olaylar da beraberinde geliyor.
Anlatacağım olayın “Hukuksal” anlamdaki seyrini iyi okumanızı öncelikle sizlerin bilgilerine sunmak istiyorum.
Yıl 1996, Osmaniye henüz Adana’nın ilçesiyken aldığım bilgisayar firması tarafından bir firmanın faturalı cep telefon hattına ait kart hediye edildi.
Kartımı kullanmaya başladım, görüşmeler yaptım ama bir-iki-üç ay geçmesine rağmen faturalarım adresime gelmiyordu.
Üçüncü ayın sonunda telefon hattım kapatıldı, o günlerde nedenini sorabileceğim her hangi bir GSM hizmeti veren işyeri olmadığı için öğrenebilmem olası değildi.
Faturalar sadece banka şubelerine ödeniyordu, bankaların sadece fatura aldıklarını düşünerek olayın nedenini öğrenmek için gitmemiştim.
Yıl, 2000. Osmaniye’nin yerel televizyon kanalında program yapıyorum. Bir gün postacı bana bir zarf getirdi. Zarfı açıp okuduğumda, Adana’dan bir Hukuk bürosu tarafından gönderilen “İcra ihbarnamesi” olduğunu anladım.
Bir gün sonra Adana’ya giderek, İnönü Parkı’nın arkasındaki iş hanındaki Avukat’ın bürosunu buldum.
Avukat ile tanıştık, icra ihbarnamesini gösterdim. Bana faturaların gelmediğini, borcumu bilemediğim için ödeyemediğimi söyledim. Avukat mesleğimi sorduğunda “Gazeteciyim” deyince, bana indirim yapacağını ve gazetecileri sevdiğini söyledi.
Avukat’ın elinde bana gönderilen, “faturalar” bulunuyordu. GSM firması bana her ay fatura göndermişti, ancak adresi; “Cevdet Sunay Caddesi….Adana” olarak yazmış, Osmaniye yazılmadığı için Adana’da bu isimli cadde olmadığı için Posta görevlisi; “Adana da Cevdet Sunay Caddesi olmadığı için iade!” yazısını kırmızı kalemle yazmıştı.
Avukat ile göz göze geldiğimizde; Adresin doğru, ancak Osmaniye yazılmaması nedeniyle” postanın bana ulaşamadığı anlaşılıyordu.
İcra dosyasındaki faizlerin devamı için Avukat tarafından istenilen 128 Tl. para ödemesinde bulundum.
Geriye kalan parayı ise ödemeye söz verip Avukatlık bürosundan ayrıldım.
Aradan yıllar geçti, ekonomik nedenlerle borcumun geriye kalanının ödeyemedim. Telefon numaram da kapanmış haldeyken, ödeme tarafı olmamıştım.
Tarih 5 Eylül 2023 Salı günü, İstanbul merkezli bir Hukuk bürosundan gelen mesajda; “İcra takibi, haciz, hesaplara bloke, rehin alma” olaylarının uygulanacağından sözediliyordu.
Avukat bürosundaki ilgililerle görüştüm, 127,84 Tl. borcum olduğunu öğrendikten sonra; 21 Eylül 2023 Perşembe günü borcumu ödeyip, faturanın görüntüsünü Avukatlık bürosundaki yetkilinin telefonuna gönderdim.
Avukatlık bürosundan dosyamın kapandığını belirten yazının iletilmesini istedim. İcra dosyamın kapandığına dair yazı hala elime ulaşmış değil!...
İcra dosyamın kapandığı ile ilgili aylardır yazı beklerken, 17 Ocak 2024 Çarşamba günü, aynı Hukuk Bürosu’nda gelen mesaj sinir sistemlerimi tepeden tırnağa etkiledi.
Hukuk Bürosunu aradım. Ödememi yaptığımı, ancak bana ödeme makbuzu gelmediğini söyledim. “Yanlışlık olmuş beyefendi! Sistemdeki yanlışlıktan dolayı size de mesaj gitmiş olabilir. Özür dileriz, sizin dosyanız kapatılmıştır ve borcunuz bulunmamaktadır!”diye konuştu.
Yorum Yazın