Yılın ilk ayının bir haftasını daha bitiriyoruz. Bugün Cumartesi, yarın Pazar. Hafta sonu havanın açık ve güneşli olduğunu fırsat bilenler piknik ve mesire alanlarına akın edecekler.
Piknik yapan insanlara oturup kalktığınız yeri temiz tutmaları konusunda uyarmaya gerek görmüyorum. Çünkü bizim insanımız temizliğe önem verirler. Temizliğin imandan geldiğine inanırlar, piknik sırasında çevreyi temiz tutmaya özen gösterirken. Öğle ve İkindi namazlarını kılabilmek için temiz yer aramaya gerek kalmaz, çünkü temiz bir çevrede piknik yaptıklarını görür gibiyim.
Bu giriş tümcelerimin ardından, haftayı kapatıyoruz derken, dün öğrenciler karnelerini aldılar. Karnelerinde zayıf notu bulunan öğrenciler doğal olarak üzülürken, anne-baba olarak onlara kızmak yerine, zayıf nottan kendinizin de payının bulunduğunu lütfen düşünmelisiniz.
Hiçbir öğrenci zayıf karne ile evine gelmek istemez. Ancak öğrencinin zayıf not alabilmesi aile içerisindeki yaşamdan tutun da, komşu ve çevre ilişkileri ve okuldaki sınıf arkadaşlarına kadar ilgilidir.
Çocuğunuz zayıf not almasında en az anne-babanın da sorumlu olduğu yolundan hareket ettiğimizde onlara kızmak yerine, ikinci dönemde zayıfların yerine daha güzel not alabileceğini anlatmalısınız.
Kendi çocukluk yıllarınıza dönerek kendi karnenizden çocuklarınıza söz etmeyin, komşu veya akrabalarınızın çocukları ile kendi çocuğunuzun notlarını asla kıyaslamayın.
Kendi çocukluğunuzda anne ve babanız derslerinizden anlıyor ve yardımcı oluyorlardı. Günümüzdeki çocuklarımızın derslerinden anne ve babalar anlamakta zorluk çektikleri gibi, anne ve babalar yaşamın ekonomik koşulları nedeniyle bir işte çalışmak zorunda kaldıkları için, akşamları eve yorgun geldiklerinde çocuklarının dersleri ile gerektiği gibi ilgilenemeyebiliyorlar.
Bu koşulları da göz önüne aldığımızda, çocuklarımızın dersleri ile gerektiği şekilde ilgilenemiyorsak, çocuklarımızın zayıf notları için onlara kazmaya hakkımızın olmadığını düşünelim.
Bir diğer olay ise bizim çocukluğumuzdaki aile yapısının bugün yaşanmaz olduğunu unutmamak gerekiyor. Parçalanmış aileler bizim çocukluğumuzda bu kadar çok değildi. Günümüzde anne ile babanın ayrı olması, yani evliliklerin sona ermesi nedeniyle çocukların psikolojik sorunları nedeniyle bunların derslere yansıdığını da unutmamak gerekiyor.
Eşinden ayrılan bir kadının babasın büyüttüğü çocuğu doğal olarak derslerinde yeterince başarılı olamayabilir. Sınıftaki arkadaşlarının babalarını gören bir çocuk, kendi babasının yokluğunu akşam eve geldiğinde soramasa bile boynu bükük şekilde babasızlık ezikliği ile yaşayacaktır.
Diyelim ki annesine babasını sordu, annenin vereceği yanıtta önemlidir. Ayrılmış ailelerin bazılarında baba belli sürelerde çocuğunu görmesi yeter midir?
Babası hayatta olmayan çocukların sorunlarını ve aile içi yaşantılarını düşündüğümüzde daha farklı olaylarla karşılaşabiliriz. Özellikle erkek çocuklar, babaları yoksa annelerinin onları zapdetmesi zor olur.
Bugün öğrenciler karnelerini alıyorlar. Her zayıf not yaşamın sonu değildir, ikinci dönem kurtarabileceğinizi düşünerek derslerinizi boşlamadan çalışmaya devam edin. Veliler de çocuklarının zayıf notları için onlara kızmasınlar. Başarı ve sağlık dileklerimle, saygılar….
