20 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.5038
EURO34.7826
ALTIN2499.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Haftayı bitirirken

Bir haftayı daha gerilerde bırakıyoruz, yarından sonraki gün yeni bir haftaya gireceğiz.

Kasım ayını yarıladık, 2014 yılının bitmesine ne kaldı şunun şurasında. Gelecek ayın sonunda bu yılı da yaşamış olacağız. Yeni bir yıl ile tanışıp yaşama uğraşımız devam edecek.

Haftayı bitirirken, güneşli, açık ve sıcak günler yaşadık. Bugünle birlikte hava sıcaklığında düşüşler gözlenirken, yağmurlu günleri de bekliyoruz.

Yağmurlu günleri anımsadığımda, cadde ve sokaklardan akan sel sularının yol boyu akmasını izlerim.

Sağanak değilse yağmur, yani çisil çisil yağıyorsa dışarıya çıkıp  yağmurun altında dolaşmayı severim.

Bazı anlarda güneşli havada bile yağmur yağdığına tanık oluruz, böylesi yağmurlar anlıktır, çabuk kesiliverir.

Gök gürültüsü ile birlikte gelen yağmurlar korkutur çocukları, insanların çoğu şemsiyesiz yakalandıklarında bir evin saçak altında yağmurun kesilmesini beklerler.

İşleri acele olanlar ise yağmurun sağanak yağmasına bile aldırış etmeden yürürler cadde ve sokaklardan. Islanmak, giysilerinin sırıl sıklam olması akla bile gelmez.

Yağmurlu havalarda başınızdan aşağıya ıslandığınızı düşünün. Saçlarınızın arasından alnınıza, oradan kaşlarınızın üzerinden gelerek dudaklarınızın ıslandığında yağmur suyunun kokusunu hissedersiniz burun deliklerinizde.

Kaşlarınızın üzerinden göz kapaklarına kadar inmişse yağmur suları, üzüntüden ağlamış insanlar gibi görür karşınızdakiler.

Kaldırımda yürürken başınızı kaldırıp başkalarının gözlerine baktığınızda, onların hangi duygular içerisinde ve nereye gittiğini bilemezsiniz. Ancak, kişilerin bakışları, yürüyüşleri ve gözlerindeki durgunluk veya parlaklık o anki psikolojik hallerini ortaya koyar.

Acelesi olan insanlar, kaldırım taşlarının bozuk olduğunun, yolların tozlu veya çamurlu olduğunun farkına bile varamaz.

Kaldırımın ortasındaki elektrik direğine çarpar, bir insana çarpmış gibi geri dönüp elektrik direğinden özür bile dileyebilir.

İşyerlerinin engin olan levhasının başına çarpmaması için başını eğmeyen yürüyenler, kaldırımdaki sandalyeye çarpacağının farkına bile varmadan sakıncasız yürüyenler, kendi kendine konuşarak gidenlere de rastlayabilirsiniz.

Bunalımda olan insanların yolda yürürken el kol hareketleri yaparak konuştuklarına tanık olmuşsunuzdur.

Cep telefonlarının çıkması ile birlikte, kulaklığını takıp cep telefonunu da cebine koyanlar yürürken kendi kendine konuşanlar kervanına katıldılar.

Eğer böylesi kişilerin kulaklığını göremezseniz, kendi kendine konuşanlardan biri sanarsınız.

Türbanlı bayanlar cep telefonu ile konuşurken kulaklığa gerek duymayan bir yöntem geliştirmişler. Türbanının arasına sıkıştırdığı telefonla konuşurken, normal şekilde de yürüyenlere de rastlamış olmalısınız. Böylesi kişiler kulaklık almak için masraf etmiyorlar, ne iyi değil mi?

Bugünü de gerilerde bırakıyoruz, bu haftayı da bitiriyoruz. Bugün ve yarın piknik yapmaya giden insanlar; “Piknik yaptığınız yerleri nasıl  bulmak istiyorsanız, öyle bırakmalısınız”diyorum. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar