Radyolarda hafta sonlarında haftanın en çok dinlenen şarkıları sıraları ile dinletilir.
Program sunucusu yirminci sıradan başlamak üzere, geriye doğru hafta içinde çok dinlenen şarkıları birinci sıraya kadar, yükseliş ve inişlerini yorumlayarak anlatır.
Ülkemiz gündeminde bir hafta içerisinde neler yaşandığı konusunda bir program duyamıyoruz. Örneğin, bir haftayı geride bırakırken, en çok konuşulan olaylar nelerdir?
En çok konuşan siyasetçiler kimlerdir? Kim veya kimler nasıl ve neler konuşmuşlardır? Gibi programları radyolarda dinleyemiyor, televizyonlarda izleyemiyoruz.
Televizyon kanallarımızda sabahın erken saatlerinde başlayan diziler, gündüz ve geceleri “evlenme programları” akşamları yine dizileri izliyoruz.
Geçmiş yıllarda akşamları tartışma programları olurdu. Gazeteciler bir tarafta, siyasiler veya farklı kişiler bir tarafta gündemdeki olayları tartışırlardı.
Hafta sonlarında ekrana gelecek olan programın içeriği duyurulur, vatandaş merakla programın saatini beklerdi.
Bazı programlarda vardı ki, kamu veya özel kurumlarda yaşanan olumsuzluklarla ilgili görüntülü ve yorumlu şekilde programlar ekrana getirilir, vatandaş bilgi sahibi olurdu.
Günümüze geldiğimizde, vatandaşı bilgilendirecek programlar ve tartışmalar yaşanmadığı gibi, sadece haber bültenlerinde olayları izleyebiliyoruz.
Aslında sadece haberleri bile iyi okuyabildiğimiz zaman ülkemizde yaşanan olayların nasıl olduğunu anlayabiliriz.
Bazı televizyon kanallarının haber bültenleri farklı şekillerde haberleri vermiş olsalar bile, hatta ‘yanlı’ haber yapmış olsalar bile farkında olamadıkları gerçekleri yayınlıyorlar.
O kanallar kendilerine göre farklı boyuttan olaylara bakmış olduklarını sansalar bile, olaylarda yaşananları ve sözleri can kulağı ile dinleyip, net gözle izlediğinizde açıklarını yakalayabilirsiniz.
Bir siyasinin konuşması sırasında ‘pot kırması’ olayı, bir olayda yaşanan olumsuzluklar, eleştiri türünde yapılan bir haberdeki görüntülerle kullanılan sözler arasındaki çelişkileri fark edebilirsiniz.
Dokunmatik telefonların yaygınlaşması ile birlikte insanlar gazete okumak yerine, farklı internet sitelerinden haberleri okur hale geldiler.
Elindeki telefona başını eğip parmakları ile haber sitelerini karıştıran bir esnafa selam veriyorsun, duymuyor bile! İşyerine girip alacağınız bir ürünü soruyorsunuz, başını yukarı kaldırmayı ancak üçüncü kez seslendiğinizde duyabiliyor.
Bununla da yetinmeyip, okuduğu haberi müşteri ile paylaşmaya çalışan sözler kullanıyor.
Müşteri alacağı ürünü soruyor, esnaf elindeki telefondan başını kaldırıp, okuduğu haberden sözediyor.
Teknolojinin getirdiği ürünleri kullandığını sanan bazı insanlar, kullandıkları ürünün zamanlarını olumsuz yönde çaldıklarının farkına bile varamayanlar çoğalıyor.
Oysa, elinizdeki teknolojik ürünleri yerinde ve gerekli şekilde kullandığınız zaman daha verimle sonuçlar çıkarabilirsiniz.
Çağın gerektirdiği ürünleri kullanalım, ama çevremizde yaşanan olayları ve orada görüp okuduklarımızı da aklımızın süzgecinden geçirip düşünmeyi ihmal etmemeliyiz.
Saygılarımla…
Program sunucusu yirminci sıradan başlamak üzere, geriye doğru hafta içinde çok dinlenen şarkıları birinci sıraya kadar, yükseliş ve inişlerini yorumlayarak anlatır.
Ülkemiz gündeminde bir hafta içerisinde neler yaşandığı konusunda bir program duyamıyoruz. Örneğin, bir haftayı geride bırakırken, en çok konuşulan olaylar nelerdir?
En çok konuşan siyasetçiler kimlerdir? Kim veya kimler nasıl ve neler konuşmuşlardır? Gibi programları radyolarda dinleyemiyor, televizyonlarda izleyemiyoruz.
Televizyon kanallarımızda sabahın erken saatlerinde başlayan diziler, gündüz ve geceleri “evlenme programları” akşamları yine dizileri izliyoruz.
Geçmiş yıllarda akşamları tartışma programları olurdu. Gazeteciler bir tarafta, siyasiler veya farklı kişiler bir tarafta gündemdeki olayları tartışırlardı.
Hafta sonlarında ekrana gelecek olan programın içeriği duyurulur, vatandaş merakla programın saatini beklerdi.
Bazı programlarda vardı ki, kamu veya özel kurumlarda yaşanan olumsuzluklarla ilgili görüntülü ve yorumlu şekilde programlar ekrana getirilir, vatandaş bilgi sahibi olurdu.
Günümüze geldiğimizde, vatandaşı bilgilendirecek programlar ve tartışmalar yaşanmadığı gibi, sadece haber bültenlerinde olayları izleyebiliyoruz.
Aslında sadece haberleri bile iyi okuyabildiğimiz zaman ülkemizde yaşanan olayların nasıl olduğunu anlayabiliriz.
Bazı televizyon kanallarının haber bültenleri farklı şekillerde haberleri vermiş olsalar bile, hatta ‘yanlı’ haber yapmış olsalar bile farkında olamadıkları gerçekleri yayınlıyorlar.
O kanallar kendilerine göre farklı boyuttan olaylara bakmış olduklarını sansalar bile, olaylarda yaşananları ve sözleri can kulağı ile dinleyip, net gözle izlediğinizde açıklarını yakalayabilirsiniz.
Bir siyasinin konuşması sırasında ‘pot kırması’ olayı, bir olayda yaşanan olumsuzluklar, eleştiri türünde yapılan bir haberdeki görüntülerle kullanılan sözler arasındaki çelişkileri fark edebilirsiniz.
Dokunmatik telefonların yaygınlaşması ile birlikte insanlar gazete okumak yerine, farklı internet sitelerinden haberleri okur hale geldiler.
Elindeki telefona başını eğip parmakları ile haber sitelerini karıştıran bir esnafa selam veriyorsun, duymuyor bile! İşyerine girip alacağınız bir ürünü soruyorsunuz, başını yukarı kaldırmayı ancak üçüncü kez seslendiğinizde duyabiliyor.
Bununla da yetinmeyip, okuduğu haberi müşteri ile paylaşmaya çalışan sözler kullanıyor.
Müşteri alacağı ürünü soruyor, esnaf elindeki telefondan başını kaldırıp, okuduğu haberden sözediyor.
Teknolojinin getirdiği ürünleri kullandığını sanan bazı insanlar, kullandıkları ürünün zamanlarını olumsuz yönde çaldıklarının farkına bile varamayanlar çoğalıyor.
Oysa, elinizdeki teknolojik ürünleri yerinde ve gerekli şekilde kullandığınız zaman daha verimle sonuçlar çıkarabilirsiniz.
Çağın gerektirdiği ürünleri kullanalım, ama çevremizde yaşanan olayları ve orada görüp okuduklarımızı da aklımızın süzgecinden geçirip düşünmeyi ihmal etmemeliyiz.
Saygılarımla…
