28 Mart, 2024, Perşembe
DOLAR32.3419
EURO35.1364
ALTIN2308.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Ha şunu bileydiniz!..

Son bir aydır belirginleşen ekonomik yönden yaşayabilme veya ayakta kalabilme uğraşı içerisinde debelenip duruyoruz.

Ülke yönetimin başında 16 yılı gerilerde bırakan tek partili iktidar, yani Ak Parti yönetimi var. Bu da demek oluyor ki, bu siyasal parti bu ülkedeki 16 yılda yaşananların doğal olarak sorumlusudur. İyi yaptıkları ile de yapamadıkları ile de bu siyasi parti sorumluluk taşımaktadır.

Önemli virajdan geçiyoruz, o da ‘dolar’ karşısında etkin uğraş vererek TL’mizin değerini korumak! Mevcut iktidar neyi nasıl uygulanması istedi ise vatandaşımız ve esnafımız onu uyguladı.

Anımsıyor musunuz, bir zamanlar bankalar kaldırımlarda köşe başlarına iyi giyimli genç kızları kurdukları masa başında tutarak ‘kredi kartı’ verebilmek için yoldan geçenleri durdurup ikna çalışmaları yapıyorlardı.

İktidar, kredi kartından yıllık olarak alınan ‘aidatlar’ konusunda ‘alamazlar’ diye konuşurken, bankalar ‘alırız!’ diyerek istedikleri gibi uygulamalarını sürdürdüler.

Ülkemizde kağıt fabrikalarımız vardı, hem de devlet eliyle işletilen bu kağıt fabrikaları kimlere nasıl satıldı ve şu anda kağıt fabrikalarının son durumu nedir? Gazeteler kağıt fabrikaları kapatılması ile yurt dışından kağıt almaya başladılar, kağıt, kalıp gibi gazete ürünlerinin yurt dışından alınması doğal olarak ‘dolar’ ile oluyordu. 

Şu anda ‘dolar’ın yükselişi sayesinde gazeteler zor anlar yaşıyorlar, kağıt, kalıp ve aydınger sıkıntısı yaşıyorlar. Gelen zamma rağmen gazetesini bastırabilmek için gerekli ürünlerini bulamayan yerel gazeteler kapanma kaygı yaşıyorlar.

Kağıt fabrikalarını satıp, kapanmasına ve yurt dışından ithal kağıt alınmasının önünü açanlar, “Dış kaynaklı bu işler!” deme hakkına sahipler mi!?

Türk Telekom, yani ülkemizdeki insanların ‘mahremi’ diyebileceğimiz teknoloji kullanımının işletmesini yabancı ülkedeki firmalara satılması sonucu, bu yabancı firmanın aldığı krediyi ödemeyip, ardından da 13 yıla yakın çalıştırdığı Türk Telekom gelirleri ile birlikte olaydan sıyrılırcasına, borçlu bankaların telekom’a el koyması olayı, “Dış güçlerin oyunu mu!?”

Örnekler genişletilip çoğaltılabilir, bunları birer birer anlatmaya çalışsam sütunum yetersiz kalır.

Benim asıl anlatmak istediğim ülkemizi 16 yılı geçen süredir yöneten Ak parti’nin en tepesindeki isimden, parti üyesine kadar kişilerin “Bu ekonomik krizi de atlatırız, bu dış güçlerin bir oyunudur!”diyerek bizim saf duygulu insanlarımızın tepkilerini ölçme yolundaki son hareketleridir.

Elbette dış güçlerin bir takım oyunları olacaktır! Allah aşkına, hangi ülkenin devlet yöneticisi karşılıksız ve çıkarsız olarak bir başka ülkeye yardım etsin! 

İnsanların akılları ile oynamak ve onları ‘akılsız’ gibi görerek gözlerinin içine baka baka yalanlar söylemek, doğru bir davranış olmasa gerek!

Dış güçler diyerek ülke içerisindeki ekonomik başarısızlıkları halktan gizlemeye çalışmak, gerçekleri ortadan kaldırmaz!

Köylerimizdeki çiftçi vatandaşımıza sözüm yok, ama okuyup diploma almış, hatta Prof. Olmuş insanların bile; bile bile yaşanan olayları sadece ‘kendi amaçlarında çıkar sağlama amaçlı’ gerçekleri saptırmalarına anlam veremiyorum.

Allah olayı, dillere ve ülkedeki yaşantılara göre; Tanrı, Yahova,  İlah ve benzeri.. sözlerle dile getirilir. Sonuçta her dinin Peygamberi ayrı olabilir ama ‘Allah’ olayı ortak olarak buluşur.

“Onların ‘Dolar’ı varsa, bizim de ‘Allah’ımız var!” demenin, bu ülkede yaşayan insanların akıllarını nasıl görebilmek olduğunu düşünüyorum!

Ne yani, ABD’deki Hristiyan toplum da “Allah’a tapıyor!” ama, bizimkilerin bu sözlerinden ne çıkarmak gerekiyor!? Saygılarımla…
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar