27 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.455
EURO34.829
ALTIN2438.9
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Güzelliği düşlemek!..

Gelecekle ilgili düşler kuranları, iyi niyetli mi yoksa umut dünyasında mı konuştuklarını gözlemlemeye çalışıyorum.

Gelecekte her şey, bugünden güzel olacağını söyleyenleri dinliyorum. Bugünkü olumsuz olayların, gelecekte yaşanmaması için önlemlerin alınacağı, kıtlık ve yoklukların olmaması için gereken önlemlerin alındığı, yaşamanın daha güzel olacağını konuşanlarını dinliyorum.

Yaşamın güzel olabilmesi için bugünler ile yarınlar arasındaki farkı anlamak gerekiyor. Nedir bugünkü olumsuzluklar, yarın bu olumsuzluklar olmayacaksa bugün neden olduğunun sorgusunu yapmak gerekiyor.
Yıllardır söylenilen sözler arasında, “yarınlar bugünlerden daha güzel olacak!”

Oluyor mu diye gerilerle bugünleri karşılaştırdığımızda, dünler ile bugünler arasında fazla bir değişiklik göremiyoruz!

Trafik kazalarında mi azalma oluyor? Hayır, aksine araçlar çoğalıyor, insanların sayısı da çoğalıyor, kazalarda da bir azalma göremiyoruz!

Dünlerde yaşanan cinayetler, kavgalar, geçimsizlikler mi azalıyor? Hayır; dünlerde yaşanmayan türdeki cinayetler işleniyor, intihar olayları dünlerdekinden daha fazla, kadına ve çocuklara karşı işlenen cinayetler ile sapıklıklar dünlerden daha fazla olarak gündeme yansıyor.

İnsanların nüfusları artıyor, insanların kullandıkları araç türleri teknolojik olarak çoğalıyor, insanların hizmetlerine sunulan araçların sayılarında da artışlar oluyor, geniş yollar, köprüler, araçlar, donanımlı cihaz türlerinde de artışlar görülmesine rağmen, insanların huzur ve mutluluğunda bir değişim olup olmadığına göz atmak gerekiyor.

Geçtiğimiz günlerde Aladağ ilçesindeki öğrenci yurdunda yaşanan acı olaydan önemli ölçüde dersler çıkarmak zorundayız. Bunu yöneticilerimiz de söylerken, yarınlarda benzeri üzücü olayların yaşanmayacağının garantisini verebilecek miyiz?

Denetimlerin eksikliği ve denetleyenlerin görevlerini gerektiği gibi yapmamış olmaları özellikle işyerlerinde, yurtlarda ve benzeri toplu yaşamın olduğu yerlerde zaman içerisinde üzücü olayları da beraberinde getiriyor.

Soma’da yaşanan maden faciasını düşünün! Denetleme görevini yapanlar gerçekten görevlerini tam olarak yapmış olsalardı, belki de bu kadar acı olay yaşanmayacaktı! Aladağ ilçemizdeki öğrenci yurdu yangınındaki olayın elektrik kontağından çıktığı söyleniyor. Yangın merdiveninin kilitli tutulması ve buradaki görevlinin o saatlerde yangını fark edip edemediği ve nerede olduğu gibi olaylar düşündürüyor!
Bu öğrenci yurdunda yaşanan olayları bugün yaralı olan çocuklar anlatıyor. Yurtta yaşadıkları olayların denetlemekle görevli olanlar tarafından fark edilip edilmediği de ayrıca düşündürüyor.

Öğrenci yurtları ile ilgili Hükümet bir dizi önlem almaya hazırlanıyor, bundan sonrası için güzelliklerden sözediliyor. Bizde aynı duyguları yaşıyoruz, ancak gelecekte değişin ne olup olmayacağını da merak ediyoruz!

İktidarın gündeminde “Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi” bulunurken, muhalefet partileri de aynı olayla ilgili gündemde tartışmalara katılırken, yoksul ailelerin tarikat yurtlarına yerleştirdikleri çocuklarının hangi koşullarda yurtta kaldıkları ve son yaşanan olayda olduğu gibi can vermeleri ile ilgili “Acılarını paylaşıyoruz! Onlar Cennete gittiler!”demekle sınırlı kalmamalı. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar