23 Nisan, 2024, Salı
DOLAR32.5656
EURO34.8931
ALTIN2431.8
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Güvenebilmek…

Bizim toplumumuz karşısındaki insanlara güvenmesinden dolayı bazı anlarda ‘dolandırılma olayı’ ile karşı karşıya kalabiliyorlar.


Osmaniye kent merkezindeki bir caddede yürürken cep telefonu hizmet noktasının birinin önünde kadın ve erkeklerden oluşan yaklaşık 10 kişinin hareketli konuşmalarına tanık oldum.


Kadınlardan biri, tamir için tep telefonu verdiğini ancak makinenin bir türlü kendisine geri verilmediğini anlatıyordu. Genç bir kız 20 Tl’lik kontör yükletmek isteğini, aradan bir gün geçmesine rağmen kontörün yüklenmediğini anlatıyordu. Bir başkası ile 33 Tl fatura parasını ödediği halde ödeme yapılmadı görüldüğünden sözediyordu.


Telefon hizmet noktasının kapıları kapalıydı, insanlar dolandırıldıklarını söyleyerek işyeri önünde toplanmışlardı. Kalabalık üzerine polisler geldi, mağdur olan insanları dinledi. Ardından davacı olmak isteyenleri Çarşı polis karakoluna davet etti.


Şikayet için karakola gitmek istemiyorlardı. Sebebini sordum oradaki insanlara. Yapılan inceleme ve soruşturma sonunda sağlıklı bir sonuç alamayacaklarını söylüyorlardı.


Sağlıklı sonuç alınamayacağına inanan insanlar da Karakola gidip davacı olmak istemiyorlardı. Onları dinlemeyi sürdürdüm, anlattıkları aynen şöyleydi; “20 lira verdim, kontör yükletmek istedim. Sistemin geç geldiğini, sistem geldiğinde yükleme yapılacağı söylendi. Ben de orada beklemek yerine eve gittim. Ben parayı verirken yanımda şahidim yoktu veya o sırada tanıdık bin insan da olmadığı için tanık gösteremeyeceğim. Bu durumdan yararlanan işyeri sahibi de aldığı parayı inkar ederse, bu şikayetimin sonucu da olumlu olmayacağını düşünüyorum.” Diğer mağdurlar da aynısını söylüyorlardı. Parayı verdiklerini kanıtlamak için yanlarında tanık olmadığı için şikayetçi olmak istemiyorlardı. Ancak o insanlar esnafa güvenmişler ve işlerinin yapılması için para vermişlerdi.


O telefon hizmet noktasının kapalı olması, arada bir açılıp yeniden kapının kilitlenilerek gidilmesi olayından da sözettiler. Polis ve mağdur insanlar daha sonra ne yaptılar bilemem ama, insanların güvenleri de kimseye kalmaz duruma gelmeye başladı.


Bir başka örnek daha vermek istiyorum. Geçtiğimiz günlerde Bahçe ilçesinden gelen bir arkadaşım gazete bürosunun önünden çıkıp giderken kaldırıma cep telefonunu düşürmüş, farkına da varmamış. Oradan geçen 25 yaşlarında bir insan kaldırımdaki telefonu alıp cebine koymuş. Birkaç dakika sonra telefon çaldığında arayan kişiye delikanlının yanıtı aynen şöyle olmuş; “Bu telefonu ben kaldırımda buldum. Sahibine söyleyin nereye bırakmamı istiyorsa oraya bırakayım.”


Karşı taraftaki insan telefon sahibine bir şekilde ulaşmış, kendi telefonunu arayan Ali arkadaşım, telefonu bulan kişiye benim adresimi vererek teslim etmesi ricasında bulunmuş. Büromda otururken telefonu bulan delikanlı geldi, makineyi bana teslim ederken, böylesi duyarlı insanların hala yaşadığını düşünerek, delikanlıya teşekkürler edip elini sıktım. Organize Sanayi’de çalışan bir insanın bulduğunu eşyayı sahibine teslim edebilmek için yaptığı güzelliği alkışladım. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar