26 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.5858
EURO35.0018
ALTIN2457.2
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Günümüz mü!?

Bugün çalışan gazeteciler Günü. Her gün çalıştığımız ve koşuşturduğumuz sürece günlerin bizim olduğunu biliyorum.


Çalışan gazeteciler günü denildiğinde aklıma ilk gelen; elimizden alınan haklarımız ve özgürce yazabilemediğimiz geliyor.


Gazetecilerin “yıpranma payı” kanunda belirtilmiş, 5 yıllık yıpranma payı sosyal güvencemizde bulunmaktaydı. Ne oldu da gazetecilerin bu hakları ellerinden alındı. Verilen hakkın geri alınması olayını düşünebiliyor musunuz?


Ne oldu da gazetecilerin “yıpranma payı” geri alındı dersiniz? Yoksa gazeteciler çalışırken yıpranmak duruma mı geldiler? Gazeteciler yıpranmaz durumda mı çalışıyorlar da verilen hakları geri alındı?


Bazı mesleklerdeki “yıpranma payları” kanunla belirlenirken, bizim meslekteki bu hakkın alınması gazeteciler için hak gaspı olarak değerlendirilmeli. Yeryüzündeki canlı ve cansız varlıkların haklarını arayan, savunan ve yazan biz gazeteciler kendi haklarımız elimizden alınırken neden bu hakkımızın mücadelesini yeterince veremediğimiz aklıma geliyor.


Çalışan gazeteciler Günü. Bugün bizlerin gününü kutlayanlar, mesaj çekenler ve güzel sözler edenlerle karşılaşacağız. Yine de sağolsunlar günümüzü anımsayıp kutlayanlara.


Gazetecilerin günüymüş, hem de çalışan gazetecilerin. Duydum ki, bir gazeteci elektrik faturasını ödeyemediği için bugün elektriğini kesmişler. Duydum ki bir gazeteci hasta olan çocuğunu hastaneye götürdükten sonra eczaneden ilaç alacak cebinde parası yokmuş. Duydum ki bir gazetecinin evindeki kömür bitmiş, bir torba kömür alacak parası olmadığı için geceyi soğukta sabahlamış. Duydum ki bir gazeteci gittiği haberden geri dönerken cebinde dolmuş parası olmadığı için yürüyerek bürosuna gelmiş.  Duydum ki bir gazetecinin telefonunda kontör olmadığı için çağrı bıraktığı bir tanıdığından ‘çağrı attı’diye söz duymuş. Duydum ki bir gazeteci, yazdığı bir haberden dolayı bugün Savcıya ifade vermiş. Duydum ki bir gazeteci fotoğraf çekerken saldırıya uğramış, burnu kırılmış. Duydum ki bir gazeteci yolda yürürken ayakkabısının topuğu düştüğü için bürosuna kapanıp evine gidebilmek için akşamın karanlığını beklemeye başlamış. Duydum ki bir gazeteci, gününü kutlayanların güzel sözlerinden etkilenip sevinmiş, yüreği rahatlamış ve gün boyu herkese gülümsemeye başlamış.


Çalışan gazeteciler gününde bir gazetesever çıkıp ta, “Bugünün anısına gazetene abone oluyorum veya reklam veriyorum”diyen oldu mu? Ya da çalışan gazeteciler gününde “gelin arkadaşlar, bir iki saatinizi ayırın, birlikte sizlerle bir öğle yemeği yiyelim”diyenler oldu mu acaba?


Gazeteciye verilen önem, çalışanların emeğine saygı ve mesleğimizin çilelerinden vurgu yapmak istedim. Yoksa benim arkadaşlarımın yemeğe veya bir bardak çay ile gururlarından ödün vereceklerini sanmıyorum. Öylesine gururludur ki benim arkadaşlarım, gazetelerinde yayınladıkları reklamların parasını ödemeyen, ödemekten kaçanlar kadar gurursuz değillerdir.


Tüm basın çalışanlarının Günü’nü kutlar, gururlarından ödün vermeden yaptıkları çalışmalarda başarılar dilerim. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar