20 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.5038
EURO34.7826
ALTIN2499.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Günlerin geride bıraktıkları

Gün gelir, günler geçer derken bir de bakmışız ki, bir yılı gerilerde bırakmış, yeni bir yıla girmişiz.

Sağ olupta yaşayanlar, bir günün ardından günlerin, haftaların, sonrasında ayların gelip geçtiğini gördüğünde gerilere doğru dönüp baktığında, acı ve tatlı günlerini anımsamaya çalışır.

Bazı anlarda yaşadığı yılların fotoğraflarını çıkarır, çocukluk ve gençlik yıllarındaki hareketli günlerini anımsar.

Sonrasında evlenip çoluk çocuğa kavuştuğu anıları gözlerinin önüne gelir.

Çocuklarını evlendirmişse torunları gözlerinin önüne gelir, onlarla geçirdiği günlerin mutluluğunu tatmaya başlar.

Yaşları ilerlemiş, torun sahibi olan arkadaşlarla karşılaştığımda, neler yapıp yapmadığını soruyorum.

Torun sevdiğini söyleyenler, onunla hoş vakit geçirdiğini anlatanları dinliyorum.

Bazıları ise, torun sevgisini, evlat sevgisinin üzerinde görenler de var. Nedenini sorduğumda ise, çocukları dünyaya geldiğinde çalışıp ekmek parası kazanma telaşı içerisinde akşamları eve yorgun geldiklerinde çocuklarına ayıracak zaman bulamadıklarından sözediyor.

Bazıları ise, anne-babaları ile birlikte yaşadıkları için büyüklerinin yanında çocuklarını sevmekten çekindiklerini anlatanlar da oluyor.

Sevgiyi anlatabilmek, anlamak ve uygulayabilmenin nedenleri de burada ortaya çıkıyor.

Günler gelip geçiyor olsa da geriye doğru dönüp baktığımızda kimleri sevdiğimizi, kimler tarafından sevildiğimizi sandığımızı da anımsamaya çalışıyoruz.

Duygusal sevgilerin ağırlığı aklımıza geliyor bazı anlarda, ortaokul ve Lise sıralarındaki gençlik düşlerimiz ve anılarımızı anımsıyoruz.

Birlikte olunduğunda gözlerin ışıldadığı, sevdiğinin yolunu beklemeler, evinin önünden geçerken ürkek adımlarla yürümeleri aklına geliyor bazılarının.

Aradan yıllar geçmiştir, yaşlar yarım yüzyılı gerilerde bırakmıştır ama hala içinde lise yıllarındaki sevdiğini unutamayanlara da rastlayabiliyoruz.

İki yaşlı insanın biraraya geldiğinde, hele de çocukluk arkadaşı iseler, başlıyorlar gençlik yıllarındaki anılarını anlatmaya. Biraz da ortasına olmamış olayları olmuş gibi gösterenlerin de olduğu oluyor.

Birbirlerinin sevdiklerinden sözediyorlar, onlarla geçen anılarını anlatıyorlar. Her ikisinin de ortak bir sözünü duyuyorum; “O şimdi nerede ve ne yapıyor acaba? Evlenmiş midir, evlenmişse kaç çocuğu veya torunu olmuştur?

Beni unutmuş mudur, hala aklının bir ucunda anılarımızdan bir parça kalmış mıdır!?” gibi duygular tazelenmeye başlar.

Günler gelip geçerken, geride bıraktıklarınız iyilikler sizi yaşatır, iyi olmayan davranışlarınız ne kadar olsa bile, ölümün ardından pek konuşulmak istenmese bile, kıyısından köşesinden anlatanların da olabileceğini unutmamak gerekiyor.

Hangi sıfatta olursanız olunuz, hangi yetkili biri olarak görev yaparsanız yapınız, mutlaka hatalarınız olmuştur ve bu hatalarınız günün birinde hata yaptığınız kişi veya kişiler tarafından yüzünüze karşı geri dönüş yapabilir.

Bugün hangi meslekte ve mevkide olursanız olunuz, günlerin geçtiği süreç içerisinde halkın arasında bireysel olarak dolaşırken, sizi gördüklerinde yüzlerini asanlarla değil, gülümseyenlerle karşılaşmayı umut ederek yaşamalısınız.          

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar