27 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.455
EURO34.829
ALTIN2438.6
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Güneşli günler…

Gökyüzündeki karabulutlar arasında güneşi görebilir misiniz? Ama günümüzde kapalı bir havada ve kara bulutlar arasında gülümseyen güneşi görenler var.

Gecenin karanlığında, kapalı bir havada, ay ve yıldızlar bile görünmezken, güneşi görebilir misiniz?

Ama günümüzde böylesi bir gecenin karanlığında güneşi görenler var.

Bu yazdıklarım aklınızı karıştırmasın sakın! Bir yerde sağlıklı sosyal yaşam, düzenli bir ekonomik yaşam olamadığı halde, olumsuzlukları görmek yerine, yönetime karşı iyi ve samimi olmak adına, ortalığı toz pembe göstermek, karanlıkta güneşi görmek gibidir.

Yerelde ve geneldeki yaşanan sosyal ve ekonomik olaylara bakıyoruz. İşsizliklerin bir türlü önü alınamadığı gibi, işsiz sayıları da artış gösteriyor. Esnaf ağır vergi yükü altında kepenk kapatıyor. Asgari ücret açlık sınırının altına doğru iniyor. Emekli maaşlarını buna hiç dahil edemeyiz.

Yaşam standartları her geçen gün zorlaşırken, türedi milyarderlerin sayılarında artışlar görülebiliyor.

Hayvancılığımız her geçen gün azalırken, dışarıdan et alır duruma geldik. Hükümetin düve, damızlık ve inek ithalatında gümrük vergisini kaldırdığı Singapur’da FAO verilerine göre yalnızca 200 büyükbaş bulunduğu anlaşılıyor. Yine bu ülkede 270 bin domuz bulunduğu da belirtiliyor.

İthal et getirilmesi konusunda Türkiye Kasaplar Federasyonu, yerli et tüketimine vatandaşı çekmek isteyen bir kampanya başlattı. Kasapların vitrinlerinde görüyorsunuz; “1 kilo Sırbistan eti yerine 750 gram yerli et alınması” için kasap ve yerli çiftçiye sahip çıkılması isteniyor.

Et tüketiminde rekabet oluştu, sadece iki AVM’ye verilen ithal ve ucuz et satışlarına bazı AVM’lerde rekabet ederek katıldılar.

Osmaniye’de bir AVM’nin vitrinindeki rakamlar, ithal et ile aynı. Aynı zamanda etlerin Osmaniye’de kendi çiftliklerinde kesildiği vurgulanıyor.

Ekmeğin gramajında 50 gram düşürülmesi tartışmaları, ette yaşanan olaylar, sıcak paranın ortalıktan çekilme noktasına gelmesi, çiftçilerin mazot borçları nedeniyle icralık duruma gelmesi, benzin ve mazot fiyatlarının artırılması gibi vatandaşa yansıyan olumsuzlukları birlikte izliyoruz.

Yönetenlerin konuşma ve tartışmalarına baktığımızda ise, birbirlerini eleştiren iddialar, komşularımızla aramızda yaşanan olaylara bakış, yurt dışında kimin ne kadar parasının nerede bulunup bulunmadığı, en önemlisi de siyaset ağzının bozulurcasına sözlerin kullanılması gibi olaylara tanık olmaktayız.

Asgari ücretli geçinemez duruma gelmiş, emeklinin maaşı ayın yarısında bitiyor, üstelik ne için olduğu bilinmeyen kesintilerden bir şey anlaşılamıyor. Üniversite mezunu binlerce gencimiz işsiz ve iş aramak için günlerce çalmadık kapı bırakmıyorlar.

Liselere giriş, Üniversitelere giriş sınavları durmadan değiştiriliyor, eğitim ve öğretimimizin geleceği için somut bir sistem henüz yerleştirilmiş değil.

Özellikle gençlerimizi sınav stresinden uzaklaştırmak yerine, yeni yeni sistemleri deneyerek, sınav maratonu içerisinde psikolojik sorunlar oluşmasına davetiye çıkarılıyor.

Bazı kalemlerin ise, karanlık gecelerde güneşi doğururcasına sözler kullanmalarına şaşırıyorum. 

Doğrular tektir, siz her ne kadar doğruları yanıltırsanız yanıltın, günün birinde ortaya çıkacaktır. O zaman da “yanılmışız!” demek çözüm olarak kabullenilebilir mi? Saygılarımla…
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar