26 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.5453
EURO34.985
ALTIN2438.4
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Güle Güle Ramazan Hoş geldin Bayram

Bugün Ramazan ayını uğurluyoruz. Bu yıl serin bir havada geçti Ramazan ayı. İnsanlar geçtiğimiz yıllardaki gibi aşırı sıcaklar nedeniyle yaylalara bile gerekin ilgiyi göstermeyip kentte kalmayı tercih etti.

Bugünle birlikte bir ramazan ayını daha gerilerde bırakırken, yarınla birlikte Ramazan Bayramını kutlayacağız.

İleriki yaştaki insanlar yarın Bayram kutlamaları sırasındaki konuşmalarında eski bayramlardan sözedecekler.

Eski bayramların kalmadığını konuşurken çocukluk günlerine dönecekler ve anılarını anlatacaklar torunlarına.

Gerçekten eski bayramlar yaşanmıyor mu diye düşünenler ve konuşanları dinlediğimizde neden böyle olduğunu araştırmak zorunda kalıyoruz.

Çocukluk günlerimizde arkadaşlarla buluşur, komşulardan başlamak üzere mahalleyi dolaşırken her adımda bir yeni arkadaşımız daha bize katılırdı.

Evlere vardığımızda büyüklerimizin ellerini öper, onların getirecekleri şekerlere bakardık. Bazılarımız kolonya istemezdi ama şekerlerden birkaç tane alıp cebimize doldururduk.

Bayrama birkaç gün kala aslında çocukluğumuzu yaşamaya başlardık. Babamız çarşıya gidip bir ayakkabı alıp bayramlık hediyesi getirirse bize, akşam olduğunda ayakkabımıza sarılıp yastığımızın başucunda onunla birlikte yatardık.

Çünkü babamız ancak bayramdan bayrama bize giyecek alabilirdi, o da bizi bir yıl boyunca mutlu ederdi.

Babamızın alıp getirdiği giyecekleri asla beğenmemezlik etmez, ona sarılıp ellerinden öper, teşekkür ederdik.

Bugünlere geliyoruz, çocuklar kendilerine alınan giyeceklerin şeklini veya rengini beğenmediği gibi, babalarının aldıkları ile sarılıp yatma olaylarına pek rastlanmaz oldu. Hatta, babalarının aldığının güzel olmadığını, değiştirmesini bile isteyen çocuklara rastlayabiliyoruz.

Eski bayramlar derken, ileri yaştaki insanlar o günleri özlerken sadece bunları anlatmak istemiyorlar.

Bayram namazı sonrasında bir çok insanın cami kapısında barıştığını ve kucaklaştığına tanık olurduk. Küskünlük ve kırgınlıklar bayram günlerinde sona ererdi. Komşular birbirlerine gider, Bayram kömbesinin tadına bakmaları için birbirlerine götürürlerdi.

Bugüne geldiğimizde bayram kömbeleri hazır olarak fırınlardan alınır oldu. O evlerde yapılan ‘sütlü kömbeler’ çok evde yapılmaya başlandı. Bayram namazının ardından cami kapısında barışmalar, kucaklaşmalar yaşanmaz oldu. Kırgınsa ve küs ise birine Bayram namazı sonrası yapılan bayramlaşma sırasında aynı küskünlüğünü sürdürüp bayramlaşmayan insanlara tanık oluyoruz.

Komşuları ziyaret etmeler eskilerdeki gibi yaşanmıyor. Mezarlıklara bile gitme olayları azaldı. Bayramlar sadece tatil günleri olarak yaşanmaya başlanırken, mahallede bayram şekeri toplamak için bir araya gelen çocuk sayısı bir elin parmakları kadar bile olmuyor.

Sanayileşme ile birlikte insanların üzerine binen ekonomik yaşamın zorlukları bayramları da insan ilişkilerini de, samimi sohbetleri de unutturmaya başladı.

Bayram havasında yaşanabilir bir Ramazan Bayramı dileğimle, sağlıklı ve huzurlu Bayramlar… Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar