18 Nisan, 2024, Perşembe
DOLAR32.4935
EURO34.8769
ALTIN2482.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Güdük Ay’ın sonu

Bugün Şubat ayının son günü, yarın yeni bir ayın ilk gününü karşılayacağız.

Yılın en ‘güdük’ ayı Şubat olarak bilinir, bu ayda havalar çoğunlukla soğuk ve yağışlı geçer. Mart ayında atalarımız her ne kadar “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” diye söyleseler de o eskilerdeki Mart ayı soğuklarına pek rastlanmaz oldu.

Bu yıl Şubat ayında bile fazla soğuk günlerin yaşanmadığını, hatta bazı günlerde bahardan kalma günler yaşandığına tanık olduk.

Yeni bir yılın ikinci ayını da gerilerde bırakırken, yarın gelecek olan Mart ayının ortalarına doğru Çukurova’da çiçekler gelinliklerini giymeye başlar, havalar ısınır, toprak canlanır, yeşillikler gözlerimizin önünde çoğalmaya başlar.

Şubat ayının bitimi ile birlikte bu yılki kış mevsimini de gerilerde bıraktığımız anlamına gelir. Bu yaşam bizim Çukurova’da yaşanır, doğu ve Güneydoğuda kış mevsimi henüz bitmemiştir, hatta Nisan ayına kadar bu bölgelerimizde kış mevsiminin soğuk ve karlı günleri yaşandığı görülür.

Çukurova, insanı sıcak kanlı, toprağı sıcak, çiçekleri gülümser, yolları uzar gider. Ülkemizin dört bir yanının güzelliklerini gezenler iyi bilirler, böylesine güzelliklerle dolu ülkemizin topraklarının yeşilliklerden uzaklaştırılarak betonlaşması olaylarına karşı ne kadar duyarlı olabiliyoruz?

Ağaçların kesilmeleri karşısında, ormanlarımızın talan edilmesi olaylarına karşı ne gibi tepki gösteriyoruz?

Birilerinin ekonomik çıkarları uğruna betonlaşma, yeşilin yok edilmesi veya ağaçların kesilmesi olaylarını yaşarken, birileri çıkıp yaşanan olaylar karşısında, tepki gösterenlere farklı sözlerle yakıştırmalar yapabiliyor. Hatta daha da ileriye giderek, ormanların talan edilmesi olaylarına tepki gösterenleri neredeyse ‘terörist’ olarak göstermek isteyen anlayışa bile tanık olabiliyoruz.

İnsanlar bir dilim ekmek uğruna çalışmak istiyorlar, buldukları işlerde çalışırken, ağır yaşam koşullarının iyileştirilmesini ve haklarını aramak istediklerinde bile, birileri çıkıp “yedikleri ekmeğe ihanet ediyorlar”diyebiliyor. Daha da ileriye gidilerek, işveren hak isteyen işçileri kapı önüne koyarak çıkışlarını verebiliyor.

Hakkını arayanlara, ağaçların kesilmesine karşı gelenlere, ülkede barış isteyenlere karşı birileri çıkıp “karşı tepki” gösterebiliyor.

Demokrasi de bu tür olaylar yaşanır, ancak demokrasinin sağlıklı yaşayabilmesi için de insanların olaylara at gözlüğü ile değil de demokrat bir anlayışla bakmalıdır.
Bir anlayışın sözlerine bir başkasının tepki göstermesi nasıl doğal görülüyorsa, emeklerinin karşılığını, yani hakkını isteyen işçilerin de bu isteklerinin doğal görülmesi gerekir.

Şubat ayına dönmek gerekirse, yılın 12 ayı içerisinde en az güne sahip olması ile farklı bir ay olduğunu ortaya koyuyor. 30 veya 31 gün olan diğer aylara karşı Şubat ayı farklı günleri ile yaşanırken, Temmuz ve Ağustos aylarının art arda ikisinin de 31 gün olarak yaşanması olayını anımsadığımızda bir takvim yılı içerisinde bu iki ayın da farklılığını görmekteyiz.

Bir yıl içerisindeki 12 ayın farklı günlerde yaşanmasını nasıl doğal karşılıyorsak, insanların dünya görüşleri ve yaşantıları karşısında neden farklı yorumlar getirirken, ayların günlerine gösterdiğimiz iyi niyeti göstermiyoruz. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar