20 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.5095
EURO34.7826
ALTIN2499.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Gözler sandıkta…

Ne var bu sandığın içerisinde diye merakla Pazar gününün akşamını heyecanla bekleyeceğiz.

Bu sandıktan çıkacak sonuçları merak edenler veya kendilerinden emin olup, şimdiden kazanmayı garanti gibi görenler veya sonuçta kazanamayanlar. Kısacası herkes için; “Bu sandıktan önce güvercin ile zeytin dalı” çıkmasından yanayım.

Yani barış, huzur, güven ve toplumsal barışın çıkması tek beklentimizdir.

Her seçim öncesinde adaylar ve siyasi parti liderleri meydanlara çıkıp konuşurlar. Söz verirler, konuşurlar, projelerini açıklarlar ama günler, haftalar, aylar ve yıllar gelip geçer.

Bakarsınız yeni bir seçim sürecine girilmiştir. Bir dönem gelip geçer ama verilen sözlerin bir çoğunun yerine getirilmediğini görürsünüz.

Yeniden aday olanlar yeni projelerle karşınıza çıkar. Bir dönem öncesi verdiklerini gerekçeler sıralayarak yerine getiremediğini söyleme zahmetinde bile bulunmadan, yeniden görev istemek için meydanlara çıkar ve konuşmaya başlar.

Şöyle bir gerilere doğru baktığımızda verilen hangi sözlerin yerine getirilip getirilmediği noktasında ise vatandaşımız aklını yorabilir mi diye şimdi insanları gözlemliyorum!

Yıllara bakıyorum, gerilere dönüp siyasilerin verdikleri sözleri anımsamaya çalışıyorum. 2005 yılında “Avrupa birliğine mutlaka gireceğiz” sözleri yerine getirildi mi!? 2007 yılında “İlk 10 ekonomiden biri olacağız” deniliyordu, olabildik mi!? 2009 yılında “Kendi uçağımızı kendimiz yapacağız” deniliyordu, yapabildik mi!? 2011 yılında “Yerli ve milli otomuzu üreteceğiz” deniliyordu.

Üretebildik mi!? 2016 yılında “Enflasyonu tek haneye indireceğiz!” deniliyordu. İndirebildik mi!? 2017 yılında “Başkanlık sistemine geçtiğimizde, daha mutlu olacağız. Bürokrasi daha sağlıklı işleyecek!”deniliyordu. Bunu başarabildik mi!? 2018 yılında “İşsizlik sorununu bitireceğiz!” deniliyordu. Bitirebildik mi!? 

Günümüze gelindiğinde, dolar yine yükselmeye başladı, soğanı, patatesi, samanı yabancı ülkelerden almaya başladık.

Bin kişilik maden ocağında çalışmak üzere on birlerce kişi işe girebilme kuyruğuna girdi. Başkanlık sistemi ise henüz tam olarak rayına oturtulamadı.

Ekonomik krizler yaşanırken, dış güçler gerekçe gösterilirken, ülkeyi yönetenler bu krizin sorumlusu olmaktan kendilerine bir kenara koyarcasına konuşur oldular. 

Elbette ki dış ülkelerin değişik baskı unsurları ve olayları olacaktır. Bunlara karşı önlemini almadığınız zaman ekonomik ve askeri alanda üzerinize geleceklerdir.

Bakın Filistin halkının üzerinde İsrail’in yıllardır baskılarını, kıyımlarını görmekteyiz. Bu tür olumsuz olaylara karşı hazırlıklı olmak ve önlemlerini akılcı yöntemlerle almadığınız zaman dış güçlerin etkileri ve baskıları altında zorluklar yaşanacaktır.

Ülke ekonomisini, eğitimi ile sağlığını “deneme yöntemlerle” uygulamaya kalktığınız zaman zor anlar yaşayabilmeye de hazırlıklı olmak zorundayız.

Sandıklar Pazar günü açıldığında, ekonomik yaşam, işsizlik güllük gülistanlık olacağını söyleyenler ile, bunun tersini söyleyenler arasında tartışma ve atışma yerine; geleceğimize bakmak zorundayız. 

Birileri kazanacak, birileri de kaybedecektir. Demokrasinin bu kuralını kabul etmek ve geleceğimizin sağlıklı olmasına bakmamız gerekir. Saygılarımla…
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar