İnsanlar duygu ve düşüncelerini gözleriyle görmeleri sonunda, dilleriyle söyleyerek anlatmaya çalışır.
Göz görür, dil söyler diyoruz ama, bir de gözleri görmeden dilleriyle konuşan insanlarımızı unutmamak gerekir.
Bizler o insanlara görme engelli diyoruz, ancak onların da duyu organları sayesinde göremediklerini görebilme yeteneklerini kullanarak, dile getirmelerini akıldan çıkarmamak gerekiyor.
İnsanların herhangi bir organında engelli durum söz konusu olabilir, bu diğer organlarının hizmet veremediği anlamına gelmez. Belki konuşamayabilir ama, çok iyi resim çizebilir. Belki göremeyebilir ama, aklında tuttuğu bir çok alayı çok iyi şekilde dile getirebilir.
Görme ve konuşma engeli olmayanlar; yani görebilen ve konuşabilenlerin engelleri yok mudur? Gördüklerini anlatamama veya anlatma sırasında yan çizme yapan insanlar yok mudur?
Görme dediğimizde, karşınızdaki insandan gözlerinizi kaçırmıyorsanız; ciddi ve samimisiniz anlamına gelir. Elini sıktığınız insandan yüzünüzü kaçırmıyorsanız samimi olduğunuz anlamına gelir.
Konuşurken, karşınızdaki insana bakarak konuşmak, onu etkilemek ve onunla samimi olduğunuzun bir göstergesidir.
Özellikle insanlar siyasetçilerde böylesi samimiyetleri ararlar. Bir düğün veya eğlenceye gidildiğinde, ya da bir cenaze töreninde el sıkma sırasında karşılıklı bakışmalar veya yüz çevirmelere insanlar dikkat eder.
Bir siyasetçi konuşurken, yanında bulunan arkadaşlarının bakışları, baş, göz ve kol hareketleri karşınızdaki insanların “Vücut dili okuması” neticesinde farklı yorumlanabilir.
Siyasetçi olmanın zorlukları vardır, öyle kolay değildir bir toplumda konuşurken hata yapmamak, dilinizi iyi kullanabilmek. Öfkelenmemek, sakin olmak ve sinirlerinize hakim olmak zorundasınız.
Eğer, düğün ve diğer eğlencelerde, cenazelerde çevrenizdeki insanların mutluluk ve acılarını paylaşmak için yanlarında olmamışsanız, onlara böylesi anlarda 10 dakikanızı bile ayırmamışsanız günün birinde siyaset yapmak istediğinizde bu olaylar karşınıza çıkabilir.
İnsanlar, acı ve tatlı günlerinde görmek istediklerini bulamadıkları zaman akıllarının bir yerinde saklarlar. Gün olup ta onlardan biri ile karşılaştığınızda, “Benim cenazeme gelmedi, düğünüme gelmedi. Böylesi bir insanın ne diye yanında olup, ona oy vereceğim!”diye konuşabilir.
Siyasetle uğraşan kişiler bu ve benzeri olaylara hazırlıklı olmak zorundadır. Günün birinde yaptığınız bir olumsuzluk, aradan yıllar geçse de karşınıza çıkıp moralinizi bozabileceğini de unutmamalısınız. Sabırlı, sakin ve öfkesiz bir insansanız siyasetle uğraşmak için kolları sıvamanız gerekir.
Önümüzdeki yerel seçimlerde üç siyasi partinin de ad7ayları belli oldu, ardından diğer siyasi partiler adaylarını önümüzdeki günlerde açıklayacaklar.
Halkımız tüm adayları gözlerinin önünden bir film şeridi gibi geçirecek, onların dünkü ve bugünkü yaşantılarına göre karnelerine not vermeye çalışırken, dün ile bugünü birleştirip yarın neler olabileceğinin de yorumlarını yapacaklardır.
Bizim insanımız iyiliği de, kötülüğü de unutmaz, özverilidir, samimidir, paylaşımcıdır, tatlı dillidir. Bizim insanımız aynı duygu ve düşüncelerden doğan yaşamı da karşısındakinden bekler. Buna da hakkı olsa gerek. Saygılarımla…
