Halk ile bürokrasi arasında köprü görevini yürüten bizler, görevimizi yaptığımızın inancı ile hareket ediyoruz.
Fincancı katırlarını ürküttüklerimiz veya kendileri öyle sananlar bazı anlarda çıkarlarına göre hareket etmeyi marifet sayıyorlar.
Bir yerde sorun varsa ve bu sorunla da ilgilenen yoksa, ya da duyarsızlık yaşanıyorsa bu sorunu gündeme taşımak, yetkililere ve yöneticilere duyurmak bizim görevimiz olarak biliyoruz.
Kendilerine görevlerini anımsattığımız görevliler ise hizmet vermek için bulundukları görevi yerine getirmeleri gerektiğini ve bu neden maaş aldıklarını anımsamak yerine farklı yorumlar yapmaya başlıyorlar.
Canlıların bulunduğu bir yerde su yetersiz ise veya yoksa bunu yetkililere duyurma noktasında art niyet aranmamalı. Belki yetkililerin haberi yoktur veya orada yaşayan insanlar yetkililere gidip olayı bildirmekten çekiniyorlardır diye düşünmek gerekiyor.
Osmaniye’nin merkeze bağlı Bahçe köyünde içme suyu sıkıntısı yaşandığını belirten bir haberimize önce Köy Muhtarı alınganlık gösterdiğini öğrendik. Oysa bu habere Muhtarın tepki göstermesi yerine ilgili yerlere gidip sorunun çözümlenmesini sağlamak kendisinin görevi olduğunu unutmuş sanırım.
Haberde sanki kendisinin ifadeleri yer alıyormuş gibi, algılamalar yapıyor ve köyünün içme suyu sorununun olmadığını konuştuğunu öğrendik.
O zaman bizler başka bir Bahçe köyünün içme suyu sorununu yazmışız anlamı ortaya çıkıyor.
Yetkililer köye gidip haberimizden sonra araştırma yapmışlar ve köyde içme suyu sıkıntısı yaşanmadığını görmüşler, sonunda da üstlerine böyle bilgi aktarmışlar.
Madem ki köyde içme suyu sıkıntısı yokmuş, dün köyün yakınlarında yapılan çalışmaların ne olduğunu da söyleyebilecekler mi? Köye içme suyu getirebilmek için borularda yapılan çalışmaları da üstlerine bildirseler diyoruz.
Kaldırımlara geceleri parkeden araçları gündeme getiriyoruz. İlgili ve yetkililer olay yerlerini bize soruyorlar. Olay yerinin neresi olduğunu isteyenlerin yapması gerekenler kent merkezindeki önemli cadde ve sokakların kaldırımlarına gönderecekleri görevlilerle gözlemeleri gerektiğini biz mi anımsatalım!
Dünkü yazımda Suriye plakalı araçların son günlerde kentte artış gösterdiğini, mahalle aralarında ve kentin belli yerlerinde neler taşıyıp, ne iş yaptıklarının merak ve kaygı verici olarak gözlendiğini yazmıştım.
Dünkü yazımdaki Suriye plakalı otomobillerle ilgili telefonlar aldım. Özellikle oluşabilecek trafik kazalarında plakalarının alınmasının zor olduğu yönünde oldu. Bir başka konu ise Suriye plakalı otomobillerin son model olduğu, Güney ve Kuzey Çevre yollarında geceleri seyrettikleri ve neler yaptıklarının merak konunu olduğu yönündeydi.
Bu otomobillerin kontrolleri sırasında görevli trafik polislerinin veya diğer polis ekiplerinin tutanak düzenlemelerinin nasıl olacağı da yine vatandaşın kaygıları arasında bulunuyor.
İskenderun ilçesi yakınlarında önceki gün yaşanan olayların devamında Suriye plakalı bir otomobilden otobüse ateş açılması olayını da burada anımsatırken, kentte konuk olarak bulunan Suriyelilerin otomobillerine geçici plakalar veya numaralar verilerek herhangi bir olayda bulunmasının sağlanması yöntemlerinin uygulanmasını olası olumsuzluklara önlem olarak istiyoruz. Saygılarımla…
