Kişilerin çalıştıkları hizmet birimlerinde görev sorumluluğunun bilinci ile hareket etmeleri halinde, sorunlar yaşanmaz.
Herkesin işini yapması ve görev sorumluluğu ile çalışması sağlıklı, başarılı ve mutluluklar görülür.
Yerel yönetimler anlamında yaşananlara göz atmak gerekirse; Belediye Zabıta görevlileri cadde ve sokaklara çıkıp görev alanları ile ilgili olumsuz olayları düzeltmek için uyarılarda bulunurlarsa, bu çalışmalar sırasında da esnafı veya vatandaşı sıkmadan, kırmadan ve üzmeden hareket ederlerse, sorunların en az yaşanmasına neden olurlar.
Bir de bunun farklı yönü yaşanabilir. Belediye Zabıtasının aktif çalışması yerine; “kimseyi kırmayın, üzmeyen ve karışmayın!”diye düşünen yöneticilerin olduğu kentlerde vatandaşın sorunları bitmez.
Bir sokakta içme suyu patlamış yolun ortasına doğru akıyorsa, vatandaş bu olayı yetkililere bildirmiyor ve duyarsız kalıyorsa bu da iyi bir vatandaşlık olamaz. Hadi diyelim vatandaş borunu yetkililere bildirdiği halde, sorun veya sorunlar günlerde çözümlenmiyorsa bu da görevini sağlıklı şekilde yerine getirilmemesi anlamına gelir.
Vatandaşın özellikle tükettiği gıda ürünlerinin satış yerleri yeterince denetlenmiyorsa, hele de yaz mevsimlerinde bozulması olası gıda ürünlerinin denetlenmesinde duyarsızlık gösteriliyorsa, sağlıksız toplumsal yaşamı beraberinde getirir.
Kamu kurumlarında vatandaşın kısa sürede yapılacak işleri zamanında yapılmayıp, erteleniyorsa veya vatandaşa karşı ilgisiz kalınıyorsa burada da görev sorumluluğunu taşımayan personele dikkat edilmelidir.
Özelleştirilmenin ardından bir takım hizmet kurumlarında işlerin sağlıklı yürütülmemesi, olumsuzluklar karşısında hak arama gibi olaylar yaşanması son yıllarda dikkat çekici olmaya başladı.
Böylesi kurumlar, vatandaşı çekebilme adına kılı kırk yarıp her türlü tatlı dillerini kullanıyorlar. Vatandaşın belgeler üzerine imza atmasının ardından yaşanan sıkıntılara gelince duyarsızlık başlıyor. Bu da hizmetin halka verilmesi noktasında olumsuz olayların yaşanmasına neden olabiliyor.
Çevre temizliği konusuna değinmek gerekirse, yeşil alanlarımız ve parklarımızdaki çirkin görüntülerin hiç te hoş olmadığına tanık olmaktayız. Bu kirlilikleri insanlar yapmış olsa bile, kirlilik yapan anlayışsız ve duyarsız insanların uyarılması konusunda yine yetkililerin alacakları uygulamalar akla gelmektedir.
Bu ve benzeri örnekleri saymakla bitiremeyiz. Sorunları görüntüleyen ve haber yazar medyanın da önemsenmesi ve duyarlılık gösterilerek çözümü için uğraş verilmesi gerekir. Bir kentte sorunları görüntüleri ile diye getiren medyanın haberini yöneticilerin okudukları halinde çözüm için uğraş verilmiyorsa, sorunlar yerinde kalıyorsa, böylesi yöneticilerin görev sorumlulukları, vatan ve vatandaşa karşı olan saygılarında doğal olarak kuşku duyulabilir.
Bir lokantada yediğiniz yemeğin tadını beğenmiyorsanız eğer, siz de bir yönetici iseniz o zaman sizin hizmet için aldığınız görevinizde de tadı olmayan olayları düşünmeniz gerekir.
Bir görevi üslenmişseniz, sabah işe gelip, mesai bitiminde evinize gitmek, hafta sonları da ailenizle birlikte yayla ve denizde dinlenerek yaşamaya çalışıyorsanız eğer, gün boyu vatan ve vatandaş için ne yaptığınızı da unutmadan akşam uykuya dalıyorsanız aldığınız paranın hakkını veriyorsunuz demektir. Aksi halde ay sonu aldığınız paranın bereketini göremeden yaşarsınız. Saygılarımla…
