Aslında görüyoruz, ama göremediklerimiz diye bu başlığı sözlerle paylaşmak istedim.
Görüp te susmak, ya da gördüklerini görmezden gelmek mi, yoksa gördüklerini anlatabilmek mi doğru olanıdır?
Bir insan için en doğru olanı, iyi görünmesi yerine iyi olması olsa gerek.
Osmaniye’de yıllardır çarşı içerisindeki trafik karmaşasından dert yanarız ama bir türlü yetkililer bu soruna çözüm getirmiş değiller.
Osmaniye’de sadece çarşı içerisindeki trafik karmaşası sorun olarak görülüyor? Kentin temizliği, parkların yetersizliği, yeşil alanların her geçen gün azalması, esnafın kaldırım işgalleri ve en önemlilerinden birinin de işsizlik olduğunu unutmamak gerekiyor.
Sabahları evden çıkıp işyerinize gelirken cadde ve sokakların temiz olduğunu söyleyebilir misiniz? Çöplerin zamanında alınmasını bir kenara bırakalım, bir de duyarsız insanların kirletmelerini unutmamak gerekiyor.
Parklarımız gezilip oturulacak gibi değil. Parklardaki tuvaletler ya çalışmıyor, ya kirli ya da kapalı durumda.
Oturulan yerler kirletilmiş halde iken, yerlerde her türlü atıklar rüzgarlı anlarda hareket halindeyken, parklarımızda görevli insanları göremiyoruz.
Geçtiğimiz hafta Kadirli ilçesinde 6. Aşık Feymani şenliklerindeydim. Çevre il ve ilçelerden şair, ozan ve aşıklar ile edebiyatçılar da gelmişti. Program sonunda tanışma ortamı bulduğumuzda, Osmaniye’den geldiğimi söylediğimde Adana’dan gelen emekli eğitimci bir bayan gazeteci olduğumu öğrendiğinde, ellerimi tuttu; “Gözlerime iyi bak Mustafa bey! Sen hem şairsin, hem de gazetecisin öyle mi!?” diyerek sözlerine başladığında ne diyeceğini merakla bekliyordum.
Osmaniye’nin kirden koktuğunu, temizlik hizmetlerinin neden yeterince yapılmadığını, bunda da gazetecilerin ve çevrecilerin sorumluluklarının olduğunu anlatmaya başladı.
Osmaniye’deki cadde ve sokakların kirli olmasından benim de sorumlu olduğumu gözlerime baka baka söyleyen emekli eğitimcinin konuşmaları karşısında dillerim bağlanmıştı sanki.
Çevreye karşı duyarlı olduğumu, temizlik konusunda da sık sık gazetemde gündeme getirdiğimi anlatmaya çalışsam da inandıramamıştım ve onlar beni suçlamaya devam ettiler.
Ne diyelim şimdi bu insanlara, ne diyelim çevre kirliliği konusunda yetersiz kalan yöneticilerin duyarsızlıklarına ve bizleri komşu ilde yaşayan insanlar karşısında mahçup etmelerine?
Diyecek çok sözümüz var ama, dinleyen, anlayan ve bizim ne demek istediğimizi anlamak istedikleri gibi anlayanların çoğunlukta olduğu bir kentte yaşadığımızı biliyoruz.
Kadirli Belediye Başkanı Ömer Tarhan, şenlikte yaptığı konuşmasında; “Belediyelerin görevleri sadece, yol, su ve asfalt hizmetleri değildir. Bir kentin tanıtımı için ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda da kente hizmet vermesidir”diyordu.
Osmaniye Belediyesi kent merkezindeki çocuk parkını Emniyet müdürlüğü bünyesine vermesiyle çocukların oyun alanı olarak gidebilecekleri yer kalmadı. Karaoğlanoğlu parkı içerisindeki havuzun yerine çocuk oyun alanı yapma fikri olup olmadıklarını merak ediyorum. Biz üzerimize düşen görevi yapıyoruz, yetkili ve yöneticilerden de duyarlılık bekliyoruz. Saygılarımla…
Görüp te susmak, ya da gördüklerini görmezden gelmek mi, yoksa gördüklerini anlatabilmek mi doğru olanıdır?
Bir insan için en doğru olanı, iyi görünmesi yerine iyi olması olsa gerek.
Osmaniye’de yıllardır çarşı içerisindeki trafik karmaşasından dert yanarız ama bir türlü yetkililer bu soruna çözüm getirmiş değiller.
Osmaniye’de sadece çarşı içerisindeki trafik karmaşası sorun olarak görülüyor? Kentin temizliği, parkların yetersizliği, yeşil alanların her geçen gün azalması, esnafın kaldırım işgalleri ve en önemlilerinden birinin de işsizlik olduğunu unutmamak gerekiyor.
Sabahları evden çıkıp işyerinize gelirken cadde ve sokakların temiz olduğunu söyleyebilir misiniz? Çöplerin zamanında alınmasını bir kenara bırakalım, bir de duyarsız insanların kirletmelerini unutmamak gerekiyor.
Parklarımız gezilip oturulacak gibi değil. Parklardaki tuvaletler ya çalışmıyor, ya kirli ya da kapalı durumda.
Oturulan yerler kirletilmiş halde iken, yerlerde her türlü atıklar rüzgarlı anlarda hareket halindeyken, parklarımızda görevli insanları göremiyoruz.
Geçtiğimiz hafta Kadirli ilçesinde 6. Aşık Feymani şenliklerindeydim. Çevre il ve ilçelerden şair, ozan ve aşıklar ile edebiyatçılar da gelmişti. Program sonunda tanışma ortamı bulduğumuzda, Osmaniye’den geldiğimi söylediğimde Adana’dan gelen emekli eğitimci bir bayan gazeteci olduğumu öğrendiğinde, ellerimi tuttu; “Gözlerime iyi bak Mustafa bey! Sen hem şairsin, hem de gazetecisin öyle mi!?” diyerek sözlerine başladığında ne diyeceğini merakla bekliyordum.
Osmaniye’nin kirden koktuğunu, temizlik hizmetlerinin neden yeterince yapılmadığını, bunda da gazetecilerin ve çevrecilerin sorumluluklarının olduğunu anlatmaya başladı.
Osmaniye’deki cadde ve sokakların kirli olmasından benim de sorumlu olduğumu gözlerime baka baka söyleyen emekli eğitimcinin konuşmaları karşısında dillerim bağlanmıştı sanki.
Çevreye karşı duyarlı olduğumu, temizlik konusunda da sık sık gazetemde gündeme getirdiğimi anlatmaya çalışsam da inandıramamıştım ve onlar beni suçlamaya devam ettiler.
Ne diyelim şimdi bu insanlara, ne diyelim çevre kirliliği konusunda yetersiz kalan yöneticilerin duyarsızlıklarına ve bizleri komşu ilde yaşayan insanlar karşısında mahçup etmelerine?
Diyecek çok sözümüz var ama, dinleyen, anlayan ve bizim ne demek istediğimizi anlamak istedikleri gibi anlayanların çoğunlukta olduğu bir kentte yaşadığımızı biliyoruz.
Kadirli Belediye Başkanı Ömer Tarhan, şenlikte yaptığı konuşmasında; “Belediyelerin görevleri sadece, yol, su ve asfalt hizmetleri değildir. Bir kentin tanıtımı için ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda da kente hizmet vermesidir”diyordu.
Osmaniye Belediyesi kent merkezindeki çocuk parkını Emniyet müdürlüğü bünyesine vermesiyle çocukların oyun alanı olarak gidebilecekleri yer kalmadı. Karaoğlanoğlu parkı içerisindeki havuzun yerine çocuk oyun alanı yapma fikri olup olmadıklarını merak ediyorum. Biz üzerimize düşen görevi yapıyoruz, yetkili ve yöneticilerden de duyarlılık bekliyoruz. Saygılarımla…
