29 Mart, 2024, Cuma
DOLAR32.3744
EURO35.0772
ALTIN2325.3
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Gökteki düşman uçukları gibi uçmayın!

Ülkelerin sınırlarını ilgilendiren deniz ve göklerdeki kıta alanları ihlal edildiği zaman, farklı olaylar yaşanabilir.

Denizlerdeki sahasını ihlal eden ülkenin gemilerine, saha sahibi ülkelerin denizlerindeki güvenlik güçleri tarafından uyarı yapılır.

Gökyüzündeki saha ihlallerinde ise olay farklı gelişir. Bir ülkenin uçağı, bir başka ülkenin hava sahasına girdiği zaman karşılıklı olarak uçaklar arasında gösteriler yapılır. 

Bu olay  düşman uçağını caydırma olarak  değerlendirildiği gibi; “İt dalaşı” da denilir.

Gökyüzü herkese yeter, yeryüzü tün canlıları bağrına basıp beslediği gibi. Gökyüzündeki düşman uçaklarının karşılıklı gösterileri gibi, ülkedeki siyasilerin de aynı gösterileri gibi olaylar oluşturmalarına bir son verilmeli artık!

Cumartesi ve Pazar günleri Üniversite sınavları yapıldı, gençlerimiz sınav salonlarına yetişebilmek için  koştururken, sınav sırasında da yaz sıcağında ter döktüler.

Üniversite sınavlarının yapılacağı günlerde Türkiye ile Katar arasındaki  protokol anlaşmaları tartışılıyordu.

Yaklaşık 2,5 milyon öğrencinin Üniversite sınavı için ter döktüğü anlarda, Katarlı askeri öğrencilerin Türkiye’de sınavsız şekilde Tıp, Diş Hekimliği ve Eczacılık eğitimi alabilecekleri tartışma konusu oldu.

Siyasi iktidar bu olayla ilgili tepkiler karşısında, neredeyse “böyle bir olay yok!”dercesine konuşmaya başladı. Bir grup iktidar partili genç, basın açıklaması yaparak, muhalefetin iddialarını yalanladı.

Bu gençlerin kendi ülkelerindeki üniversite mezunu ve boşta gezen yaşıtları için bu güne kadar böylesine bir hareket olmadıkları, sözkonusu Katarlı gençler olunca, muhalif eleştirilere karşı yanıt verdikleri de ayrıca gündem oluşturuyordu.

Katarlı askeri öğrenciler olarak bulunanların böyle bir haklarının olduğuna dair yapılan anlaşmanın arkasında yatanlar ile Türkiye’nin Katar’dan çıkarının ne olduğu elbette tartışılabilirdi!

Bugünkü siyasi iktidar yönetimlerindeki hatalarla ilgili eleştirileri kabul etmediği gibi, özeleştiri yapmaktan da kaçınıyor.

Oysa siyasi iktidarlar kamuoyunun sesine ve tepkilerine önem verdikleri zaman ülke yönetiminin sağlıklı, huzurlu ve yaşanabilir olabileceğini biliyor olmalılar.

Atama bekleyen Öğretmenler, öğretmen açığının kapatılması için atama istiyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Öğretmen açığı yok, fazlalığı var!”diye bir sözünde yanıt veriyor.

Öğretmen fazlalığı diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözlerine karşı, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un da “fazlalık var!” diye konuşup konuşmadığını merak ediyorum.

Türkiye’de yaklaşık 10 yıldır konuk olarak ağırladığımız Suriyelilerle ilgili, AB Liderler zirvesi bildirisinin Türkiye  bölümü açıklandı.

Avrupa Birliği (AB) Bildirisinde; “Suriyeliler için ne kadar istiyorsunuz?” özetle sorulurken; Türkiye’deki Suriyeliler için verilecek parayla ilgili resmi teklifin acil olarak sunulması da istendi.

Bu haberi öğrendiğimde görüştüğüm Suriyelilerin yanıtlarını anımsadım; “Bizim aylık gelirlerimiz Amerika devleti tarafından karşılanıyor, biz sadece Türkiye’deki topraklarda konaklıyoruz ama paramızı fazlası ile Amerika  ödüyor!”diye konuşuyorlar.

Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerini anımsıyorum; “Dış güçler bizi kıskanıyorlar, muhalefette  dış güçlerle birlikte hareket ediyor!”

Sokaktaki bir vatandaşın sözleri; “Ailesi aç iken, komşusunun karnını doyuran kişi ile, eşi güzel olan bir erkeğin başka kadınlarla eğlenip para harcaması gibi olayları hazmedebilmem için sürekli ‘içip-uyuyorum’ başka çare bulamadım!” diye konuştu.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar