20 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.5038
EURO34.7826
ALTIN2499.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Gitti-gidiyor!..

Günler, haftalar, aylar ne çabuk geldi ve geçiyor? Bir yılın daha sonlarına sayılı günler kaldı, bir yıl daha gitti-gidiyor işte!

2017 yılını karşılarken ne umutlarımız vardı, güzellikler, barış, huzur ve sorunlardan uzak günler bekleyerek karşılamıştık! Günler yaşanırken olumlu olaylara tanık olmak istedik, bizi yönetenlerin ülkemiz üzerinde alacağı kararlarda halkın huzur ve güvenliğinin, ekonomik yaşamının sağlıklı olabilmesini umut ettik, sabırla bekledik.

Kanunlar çıkarıldı, kanun hükmünde kararnameler uygulandı, bizi yönetenler yaptıkları hizmetleri günlerce televizyon ekranlarında ballandıra ballandıra anlattılar, izledik.

Vatandaşın alım gücü azalmaya başladı, Dolar başını alıp giderken, ekonomik olarak zor anlar yaşanmaya başlandı. Bankalar vatandaşlara zor anlar yaşatmaya başladı, sıcak para piyasadan çekilircesine aranır oldu. Çiftçiler ektikleri ürünlerden zarar etmeye başlayınca tarlalar boş kalmaya başladı.

Hayvanlara verilen saman Bulgaristan’dan alınmaya başlandı. Hayvancılık desteklenmediği için kırmızı et yurt dışından getirilmeye başlandı. Rusya ile aramızda oluşan olumsuzluklar nedeniyle domates elimizde çürüdü, dış ülkelere satış yapamaz olduk.

Komşularımızla ilişkilerimizde düzelme olacağını beklerken, barış içerisinde yaşayabileceğimiz ülke aramaya başladık. Bunların yanında bir de Barzani’nin çıkışları ile uğraşmaya başladık. Bunlar da yetmedi, Almanya, Hollanda, ABD gibi ülkelere karşı sert konuşmalar yapan ülke yöneticileri içteki ekonominin etkilenmesine neden oldular.

Olayların diğer yönlerine girmek istemiyorum, bana ayrılan sütundaki yerimi aşmama adına bugünlük birkaç özetle yıl içerisinde yaşananlardan örnekleri sizlerle paylaştım.

Yılın sonu geldiğinde ekonomik büyümeden sözedildi, hatta bazı ülkeleri bile gerilerde bıraktığımız anlatılırken, ekonomik anlamda nerede büyüdüğümüzü insanlar merak etmeye başladı.

İnsanlar işsizlikle boğuşurken, yapılan zamlar karşısında alınan maaşlar kar gibi erirken, yoksulluk sınırının altına düşen asgari ücretli vatandaşlarımız, emeklilerimiz  sabır tespihleri çekerek yaşantılarının düzeleceğini umutla bekler oldu.

Bir yılı daha gerilerde bırakıyoruz, gitti-gidiyor işte. Yeni bir yıldan ne beklediğinizi sormama gerek var mı? 2018 yılının ilk günleri ile birlikte yeni zamlarla vatandaşımızın beli bir kez daha eğilir hale gelecektir. Bunu yazarken, görünerek gelen zamlardan sanırım herkesin haberi vardır.

Bir örnek; yeni yılda araçların sigortasına yüzde 23 zam yapılacak, ama yeni yılda emekliye, asgari ücretliye yüzde kaç zam yapılacak? Sadece bir örneği kıyaslayınız ve aradaki zam oranındaki adaletsizliği bulmaya çalışınız!

Kimse kendisini ve çevresindeki insanları kandırmasın! Olaylar ve yaşananlar açık olarak görünürken ekonomik anlamda kalkınmadan sözedilirken, bu ülkede insanların emekleri karşılığında adaletli bir ücret belirlenmesi yapılıp yapılmadığı konusunda gerçek konuşulsun.

Asgari ücretli veya emekliye tek haneli zam yapılırken,  vatandaşın kullandıkları veya tüketmek zorunda kaldıklarına da iki haneli zam yapılıyorsa, burada adaletli bir ekonomik paylaşımdan sözedilebilir mi?

Tuzu kurular için sözüm yok, el insaf ve vicdan demekten başka diyecek ne kalıyor ki!? Saygılarımla… 

 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar