Ozan Kul KÖŞKER de Hakka yürüdü.O benim hem baba-dede, hem de can dostumdu. Aynı zamanda arkadaşımdı.Yani o Güzel İnsan öyle engin düşünceliydi,derler ya;”Büyükle büyük,küçükle küçüktü.”
Yanılmıyorsam 1981-82 yılları,yaz mevsimiydi.Andırın’ın o zamanki Tokmaklı Köyü’nde bulunuyordum.Tanıdığım birisi;”Almancı, Semerci İsmail seni arıyor” dedi.
Pek yakından tanımadığım birinin beni niçin aradığını merak ettim.
Çok geçmedi,kahvede oturduğum sırada orta boylu,siyah saçlı,etine dolgun,tatlı dilli,güler yüzlü insan.Yanında da 13-14’ünde olgun duruşlu,zayıf görünüşlü bir delikanlı ile masama geldi.Kendini tanıttı.
Oğlunun yavaş yavaş saz öğrendiğini,iyi türkü söylediğini,Türkiye’de izinde bulunduğu sürece,Andırın ve çevresi türkülerinden delikanlıya bir repertuvar oluşturmak istediğini belirtti.
Çocuğu ile bilhassa türkü adına böylesine ilgili babayı yürekten tebrik ettim.Ben Ozan Duranoğlu/Mahmut Eynallı olarak birikimlerimi paylaşmak adına,elimden,dilimden geleni yapacağımı söyledim.
İşte bu Delikanlı,şimdiki Andırın’ın,K.Maraş’ın yüz akı,Ozan Kul Köker’in oğlu,Ozan Ata CANANİ’ydi.
Aradan uzun yıllar geçti.Biz 2006 yılında Osmaniye’ye yerleşene kadar görüşemedik.
Yine bir gün evimizin kapısında eski model mersedes marka araba durdu.Kimdir,nedir,derken inen kişinin İsmail abimiz olduğunu gördük.Sora sora evimizi bulmuştu.
O andan itibaren yarım kalan dostluğumuz,arkadaşlığımız kaldığı yerden devam etti.
Sanatla her zaman iç içeydi Ozan Kul Köşker.Saz çalmayı bilmez,türkülerinde ben ve diğer arkadaşlar kendisine eşlik ederdik.Yanık sesi ile türkülerini her kesime dinletmesini bilirdi.
O,Andırın,K.Maraş ve bilhassa bütün Çukurova’nın,kültür adına gönüllü tanıtıcı ve temsilcisiydi.
Hani eskiler;”EKMEK SAHİBİ” derler ya,işte O,gerçekten ekmek sahibi,deyim yerindeyse “CÖMERT” bir insandı.
Bire bir tanığıyım,Osmaniye Andırınlılar Derneğinin düzenlediği şölenlerde,yaklaşık 3000-4000 kişilik katılımcının ekmek ihtiyacını tek başına karşılayan,tek kişidir kendisi.
Rahmetli İsmail Abimizi anlatmaya sayfalar yetmez.O artık yaptığı türkülerle,yazdığı kitaplarla ve tatlı anılarıyla hep aramızda yaşayacak.
Güle güle git İsmail Abimiz.Ozan Kul Köşker.Sen bu dünyada yapman gerekenin en güzelini yaptın.Işıkların bol,mekanın cennet olsun.
NOT:Osmaniye Radyo Televizyonunda(ORT)proğram yaparken,davet ettiği sanatçılara “Hoş geldiniz” başlıklı karşılama türküsü söylerdi.Benim ve ekibimin davetli olduğumuz bir proğramda kendisine atfen aşağıdaki karşılığı söylemiştim;
HOŞÇA BULDUK OZANIMIZ
Davetine koştuk geldik,
Hoşça bulduk Ozanımız.
İcabeti borçtan bildik,
Hoşça bulduk Ozanımız.
Som altından iliniz var,
Dosta açık eliniz var,
Baldan tatlı diliniz var,
Hoşça bulduk Ozanımız.
Türkü bizim,ekran bizim,
Yanık yanık çalsın sazım,
Köye kente gitsin sözüm,
Hoşça bulduk Ozanımız.
DURANOĞLU sizden biri,
Hayat boyu gönül eri,
Hoş ettiniz Garipleri,
(Seviyoruz Kul Köşker’i)
Hoşça bulduk Ozanımız.
Yanılmıyorsam 1981-82 yılları,yaz mevsimiydi.Andırın’ın o zamanki Tokmaklı Köyü’nde bulunuyordum.Tanıdığım birisi;”Almancı, Semerci İsmail seni arıyor” dedi.
Pek yakından tanımadığım birinin beni niçin aradığını merak ettim.
Çok geçmedi,kahvede oturduğum sırada orta boylu,siyah saçlı,etine dolgun,tatlı dilli,güler yüzlü insan.Yanında da 13-14’ünde olgun duruşlu,zayıf görünüşlü bir delikanlı ile masama geldi.Kendini tanıttı.
Oğlunun yavaş yavaş saz öğrendiğini,iyi türkü söylediğini,Türkiye’de izinde bulunduğu sürece,Andırın ve çevresi türkülerinden delikanlıya bir repertuvar oluşturmak istediğini belirtti.
Çocuğu ile bilhassa türkü adına böylesine ilgili babayı yürekten tebrik ettim.Ben Ozan Duranoğlu/Mahmut Eynallı olarak birikimlerimi paylaşmak adına,elimden,dilimden geleni yapacağımı söyledim.
İşte bu Delikanlı,şimdiki Andırın’ın,K.Maraş’ın yüz akı,Ozan Kul Köker’in oğlu,Ozan Ata CANANİ’ydi.
Aradan uzun yıllar geçti.Biz 2006 yılında Osmaniye’ye yerleşene kadar görüşemedik.
Yine bir gün evimizin kapısında eski model mersedes marka araba durdu.Kimdir,nedir,derken inen kişinin İsmail abimiz olduğunu gördük.Sora sora evimizi bulmuştu.
O andan itibaren yarım kalan dostluğumuz,arkadaşlığımız kaldığı yerden devam etti.
Sanatla her zaman iç içeydi Ozan Kul Köşker.Saz çalmayı bilmez,türkülerinde ben ve diğer arkadaşlar kendisine eşlik ederdik.Yanık sesi ile türkülerini her kesime dinletmesini bilirdi.
O,Andırın,K.Maraş ve bilhassa bütün Çukurova’nın,kültür adına gönüllü tanıtıcı ve temsilcisiydi.
Hani eskiler;”EKMEK SAHİBİ” derler ya,işte O,gerçekten ekmek sahibi,deyim yerindeyse “CÖMERT” bir insandı.
Bire bir tanığıyım,Osmaniye Andırınlılar Derneğinin düzenlediği şölenlerde,yaklaşık 3000-4000 kişilik katılımcının ekmek ihtiyacını tek başına karşılayan,tek kişidir kendisi.
Rahmetli İsmail Abimizi anlatmaya sayfalar yetmez.O artık yaptığı türkülerle,yazdığı kitaplarla ve tatlı anılarıyla hep aramızda yaşayacak.
Güle güle git İsmail Abimiz.Ozan Kul Köşker.Sen bu dünyada yapman gerekenin en güzelini yaptın.Işıkların bol,mekanın cennet olsun.
NOT:Osmaniye Radyo Televizyonunda(ORT)proğram yaparken,davet ettiği sanatçılara “Hoş geldiniz” başlıklı karşılama türküsü söylerdi.Benim ve ekibimin davetli olduğumuz bir proğramda kendisine atfen aşağıdaki karşılığı söylemiştim;
HOŞÇA BULDUK OZANIMIZ
Davetine koştuk geldik,
Hoşça bulduk Ozanımız.
İcabeti borçtan bildik,
Hoşça bulduk Ozanımız.
Som altından iliniz var,
Dosta açık eliniz var,
Baldan tatlı diliniz var,
Hoşça bulduk Ozanımız.
Türkü bizim,ekran bizim,
Yanık yanık çalsın sazım,
Köye kente gitsin sözüm,
Hoşça bulduk Ozanımız.
DURANOĞLU sizden biri,
Hayat boyu gönül eri,
Hoş ettiniz Garipleri,
(Seviyoruz Kul Köşker’i)
Hoşça bulduk Ozanımız.