26 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.4456
EURO34.7929
ALTIN2442.4
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Germeden-kırmadan…

Anayasa maddelerindeki değişikliklerin değiştirilmesi yönündeki halkoylamasının 16 Nisan 2017 tarihinde yapılacağının belli olmasının ardından, farklı görüşler konuşulmaya başlandı.

Her kişinin doğal hakkı olan konuşması ile birlikte, demokratik hakkı olan düşüncesini söylemesine saygılı olduğumuz zaman barış içerisinde bir toplumda yaşayabiliriz.

Kavgalardan uzak olunabilmesi için, toplumu germeden ve kırmadan konuşmak önem taşımaktadır. Nihayetinde 16 Nisan günü de gelip geçecek, sandıktan çıkan oylara saygı duyularak ülkemizdeki yaşam devam edecektir.

Referandumda kişilerin “Evet veya Hayır” oyu kullanmasındaki tercih en doğal hakkıdır. Herkes aynı düşünmek zorunda değildir. Her iki tercihi kullan kişiye de saygılı olmak yine demokratik anlayışımızı gösterir.

Dün televizyon ekranlarından ve basına yansıyan talihsiz bir açıklama, daha doğrusu bir toplantıda yapılan konuşmayı izledim.

Böylesine talihsiz bir konuşmayı yapan kişinin kültür düzeyinin ne olduğunu sorgulamak yerine, yüreğindeki kirlilik duygularının temizlenmesi için dua edesi geliyor insanın!

Manisa’nın soma ilçesindeki düğün salonunda düzenlenen konferansta Ak Parti Manisa İl yönetim kurulu üyesi Ozan Erdem konuşmasının bir bölümünde; “Bu referandumda yüzde 50’yi geçemezsek iç savaşa hazır olun!”diye konuştu.

Ne demek şimdi bu sözler, bunun altında neler yatıyor ve bu siyasetçi toplumu neden böylesine germeye çalışıyor!?

Olayın duyulması üzerine tepkiler gelmeye başladı. Ak Parti Genel başkan yardımcısı ve Teşkilat başkanı Mustafa Ataş, Twitter hesabından açıklama yapıyor ve Ozan Erdem’in istifasının istendiğini duyuruyor!

Asıl önemli olan o talihsiz sözlerin söylenmemesinde yatıyor. Erdem istifa etse ne olacak, etmese ne olacak? Bu sözleri söylerken aklından ve yüreğinden nelerin geçtiği önem taşımaktadır!

Ak Partili yöneticinin bu talihsiz sözlerini duyarken, barış yolunda verilen çalışmaları anımsadım.Böylesine kindar ve kavgacı insanların siyaset sahnesinde olmaması gerektiğini düşündüm.

Ne demek şimdi, yüzde 50’yi geçmek veya geçememek!? Hele de “iç savaş çıkar!” derken, kimler kimlerle savaşacak? Ülkedeki insanları kutuplara ayırmak, siyasi tercihlerinden dolayı  ötelemek, germek ve kırmak aklı selim kişilere yakışıyor mu?

Siyasette ilerleyebilmek ve bir yerlere gelebilmek adına yapılan kayırmacılıktaki uç sözler bu halka yarar yerine zarar getirir. Belki bu sözleri söyleyenler partisi tarafından “alkışlanabilir(!)” ama, bu sözleri kabul eden siyasetçilerin de vatan ve halk sevgisinden uzak olduklarını düşünürüm.

Bundan sonrası ne olabilir? Bu parti yöneticisi istifa etse bile, söyledikleri kırıcı ve bölücü sözler farklı şekillerde değerlendirilip, olumsuz tepkileri de beraberinde getirmesine neden olacaktır.

Bu kişi partisinin isteği olan “Evet” oyunu isterken, kullandığı talihsiz sözler nedeniyle aldığı tepkilerle “Hayır”cıların sayılarının artmasına yardımcı olacaktır.

Böyle mi siyaset yapıyor bu yönetici? Kaş yapayım derken göz çıkarma buna dense gerek!

Halkoylaması öncesinde böylesine talihsiz sözlerin kullanılmaması dileklerimle, saygılar…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar