28 Mart, 2024, Perşembe
DOLAR32.3457
EURO35.1224
ALTIN2307.2
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Geleceği görebilmek…

Halk arasında ‘önünü görebilmek!’ veya ‘ileriyi görebilmek!’ diye kullanılan sözleri anımsıyorum.

Özellikle bir işyeri kurulması sırasında kişinin çevresindeki arkadaşları tarafından bir uyarı ya da öneri niteliğinde kullanılır bu sözler.

Bir işe adım atarken, ileriyi göremediğiniz zaman zarar edebilir, hatta iflas edebilirsiniz. Başarılı olunması sırasında ise sevindirici bir yaşantı sürüp giderken, başarısızlıklar baş gösterme başladığında ileriyi göremeden çalışmalar yaptığını anımsamak istemeyenler, çevresine suçu yüklemek ister.

Nedir ileriyi görebilmek? İleriyi görenler hesaplarını kitaplarını sağlıklı yaptıkları zaman gerçekten başarılı sonuçlar elde edebildikleri söylenebilir mi?

Hiç belli olmaz! İleriyi gördüğünü sanan bazı kişiler, iyi kestiremedikleri zamanlarda bile sağlıksız sonuçlarla karşılaşabilirler. Bir halk deyimi vardır; “iti öldürene sürütürler!” diye. Ne demektir bu tümce, neyi anlatmaya çalıştığını göstermek istiyor?

Bir başka halk deyimi daha vardır; “Araba devrilince yol gösteren çok olur!” bu tümce de yine düşündürücü anlamlar içermektedir. Arabayı devirmeden önce, yolda sürücüsünün sağlıklı ve kurallara uygun olarak seyredip seyretmediği akla gelmelidir. Normal seyrindeki bir araç neden şarampolden aşağıya uçar veya bir başka araçla çarpışarak kaza oluşur?

Bu olaylarda da akla ilk gelen ‘ileriyi görmek!’, yani ‘önünü görebilmek!’ten geçmektedir.

Diyelim ki öğrencisiniz, okula gidiyorsunuz ama kitapların kapağını bile açıp iki satır dersinize çalışmadan, sadece sınıfta öğretmenin anlattıkları ile yetiniyorsunuz. Sınav günü geliyor yine aynı hareketler içerisindesiniz. Bir de sıra arkadaşının sınav kağıdına bakabilmek için boynunuzu sağa-sola kıvırmaya çalışıyorsunuz. Yani kopyacılık yapmaya çalışarak okul okumaya çalışan bir davranış içerisinde yarı yıl tatili gelip çatıyor.

Karnenizi alıyorsunuz ki, ne göresiniz zayıf notlarınız oldukça fazla. Anne-babanıza ne yalan söyleyebileceğinizi düşünüyorsunuz! Aklınıza bir fikir gelmiyor ama, sizin gibi düşünen diğer arkadaşlarınızdan görüş almaya çalışıyorsunuz! 

Bu konuda bir neticeye varıp varmayacağınızı bilemiyorum ama, önceden ileriyi görebilme adına bu aklınızı kullanmış olsaydınız böylesine sıkıntılar yaşamayacağınız bir gerçekti.

Günlük yazılarımı yazmaya başlamadan önce, çevremizdeki olaylarla ilgili araştırma yapıyorum.

Gündemi nasıl değerlendirebileceğimi, kimseyi kırmadan, üzmeden ama halkın sorunlarını gündeme getirebilecek, okunduğunda insanların düşünebileceği olaylara değinmeye çalışıyorum.

Kamuoyu elindeki gazeteyi okurken kendini bulmak ve kendi sorunlarına parmak basılmasını ister. Her meslekteki kişi de yine kendi sorunlarını gündeme getirilip, yetkililere duyurulması yolunda haber ve yazılar bekler.

Emekliler ve asgari ücretliler maaşlarına yapılacak zammın oranını tahmin etmeye başlarken, öte yandan tüketim ürünlerine yapılan zam oranının kendilerinin maaşlarına yapılandan daha fazla olduğunu düşünmeyi aklına getiremeyenler de olur.

Son günlerdeki üzüldüğümüz olayları izlediğimizde, olumsuzlukların üstüste gelmesi daha da çok üzüntümüzü artırıyor.

2020 yılının ilk günlerindeki bu olumsuzluklar karşısında tüm dünya insanlarının kendilerine bir çeki düzen vermesi gerektiğini düşünüyorum.

Çin’daki virüs ölümleri, ülkemiz adına yaşanan; Suriye’deki askerlerimizin şehit olması, Elazığ ve Malatya’daki depremdeki ölümler, yurdumuzun bazı bölgelerinde harekete geçen fay hatları, son olarak Van’daki çığ olayındaki ölümler…

Aklımızı başımızın üzende olduğunu anımsatmamızı bize vurguluyor gibi geliyor bana. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar