23 Nisan, 2024, Salı
DOLAR32.5619
EURO34.8949
ALTIN2433.4
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Geleceği gör(ebil)mek!

Her canlının  belli süre yaşamasının ardından bir de ölümü bir gerçektir. “Doğmak-yaşamak ve ölmek!” sözcüklerini anımsadığımızda, son olarak inancımızın gereği “Her canlı ölümü tadacaktır” deyimi akla geliyor.

Bu yaşamın gerçeğini sizlere anımsattıktan sonra; canlı varlıkların “en akıllısı insan” olarak, geleceği ne derecede görebildiğinizi kendi kendinize sorgulayıp sorgulamadığınızı anımsatmak isterim.

Son süreçte Atatürk’ün yaşamına, annesine, eserlerine ve anıtlarına karşı yapılan saldırılar karşısında “susanlar, duyarsız kalanlar” ile bu olumsuzlukların artması ile birlikte ülkemizdeki yaşayanların ne tür olumsuz olayların içerisine sürüklenebileceğini öngörülerinizle geleceği görenleriniz oluyor mu?

Kurduğu Cumhuriyet’in Milli Eğitim Bakanlığı tarafından özel yayınevlerine bastırılan Okul kitaplarından  fotoğrafları, bilgi, öneri, görüş ve sözleri çıkarılan Atatürk’ün “Gençliğe hitabesi”ni okuduğunuzda bugünleri nasıl gördüğünü anlamış olabilirsiniz!

Okullara dağıtılan kitapların bazılarının sayfaları yırtılıyor, bazıları ise toplatılıyor. Bu kitaplar basıma girmeden önce; incelenip, araştırılıp sonrasında basıma verildiğine inanıyoruz. Bu kitaplarda basım sonrası hatalar varsa eğer, okuyup inceleyenler hataları görmemişse, bu kurulda görev alanlara bir “ceza” verilip verilmeyeceğini merak ediyorum. 

Gelelim Eğitim Sendikaları’na. Eğitimcilerin sivil toplum kuruluşu olarak sendika adı ile buluşan değişik isimdeki “Eğitim Sendikaları”nın yöneticileri öğrencilerin kitaplarında yaşanan bu olumsuzluklar karşısında neden suskunluklarını sürdürüyorlar? 

“Atatürkçü(!)” geçinen bazı eğitim sendikalarının yöneticilerinden de kitaplardaki hatalar ve “Atatürk”le ilgili  duyarsızlıklar konusunda da bir açıklama göremiyoruz!

Gerek iktidar yanlısı olan, gerekse kendilerini “muhalefette” gören eğitim sendikaları öğrencilerin kitapları üzerinde oynanan oyunlarla ilgili suskunluklarını korurken; “Türkiye’mizdeki eğitim-öğretim denildiğinde; öncelikle Alfabemiz, dilimiz, bayrağımız ve Cumhuriyet’imiz” geldiğini anımsatmak isterim.

Muğla ilimizdeki bazı Lise öğrencilerinin, yeni müfredata tepki amaçlı olarak; “İl dersimiz Atatürk” yazıları ile tepkilerini dile getirmelerinden dolayı kutluyorum.

Başka bir olay; Küba Devriminin liderlerinden Che Guera’nın kızı Dr. Aleiada Gueara, İsveç’te katıldığı bir konferansa konuşmacı olarak katılmıştı. Konuşmanın ardından Türkiye Gençlik Birliği temsilcisi iki genç; Dr. Aeida Guevara’ya, Prof. Dr. Suna Kili’nin “Atatürk Devrimi” adlı kitabını hediye etti.

Okulların 7. sınıf öğrencilerine dağıtılan “sosyal bilgiler” kitabı ile “Öğretmen kılavuzu” kitabının toplatılma kararı alındığını öğrendim.

Bu kitapların toplatılmasındaki alınan kararın ise; “Basın özgürlüğü” ünitesindeki konular mış!

Bu kitaplar şimdi okul Müdürleri tarafından toplatılıp, depolara konulacak, yerine yenileri gelecek. 

Eğitim emekçilerinin haklarını savunduklarını söyleyerek kurulan ve her ay üyelerinin maaşlarından ‘aidat’ alarak yaşantılarını sürdüren “Eğitim Sendikaları”nın yöneticileri; Neredesiniz ve boğazınızda balık kılçığı mı kaldı? 

“Susmak onaylamaktır!” Dik durun, boynunuz eğilmesin!..
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar